Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle Rize'de de özel bir program düzenlendi. Tüm yurtta çeşitli etkinliklerle düzenlenen Kutlu Doğum Haftası için Rize İl Müftülüğünün düzenlediği programa Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez de katıldı.
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, millet olarak Peygamber sevgisinin yüreklerde taşındığını belirterek, Hz. Peygambere olan bu güçlü sevgiyi bilgiye dönüştürmek gerektiğini kaydetti. Diyanet İşleri Başkanlığının Kutlu Doğum Haftası’nı Hz. Peygamberi anmaktan anlamaya dönüştürerek, genç nesillerin Hz. Peygamberin hayatını öğrenmesi için bir fırsat olarak gördüğünü belirtti.
Kutlu Doğum Haftasında vatan sathının bir mabede dönüştüğünü dile getiren Başkan Görmez, Rize Recep Tayyip Üniversitesi Spor Salonunda yaptığı konuşmada Hz. Peygamberin hayatından örnekler vererek şu hatırlatmalarda bulundu;
“PEYGAMBER EFENDİMİZ CAHİL BİR TOPLULUKTAN MEDENİ BİR TOPLUM İNŞA ETTİ…”
Peygamber Efendimiz gelmeden önce bir cahiliye toplumu vardı. Helvadan put yaparak bunlara tapan ve daha sonra da acıkınca yiyen bir toplum vardı. İnsanın hiçbir değeri yoktu. Cehalet faziletin yerini almış, hakikat perdelenmişti. Böyle bir ortamda gelen Efendimiz ile bir medeniyet inşası da başlamış oldu. Onun çocukluğunu, çocuklarla olan iletişimini, çocuklara verdiği değeri hatırlayalım. Daha sonra gençlik yıllarını, daha o yıllarda toplumun güvenini kazanmış olarak erdemliler topluluğunu kurduğunu ve zulmün ve haksızlığın karşısında olduğunu hatırlayalım. Aile hayatını, kadına verdiği değeri ve örneklik oluşturan aile hayatını tekrar hatırlayalım.
“O’NUN ÖRNEK HAYATI PEYGAMBERLİĞİNDEN ÖNCE DE BİR AHLAK YANSIMASIYDI…”
Hira’da ilk vahyin gelişini, döndükten sonra Hz. Hatice validemizle bunu paylaştığını hatırlayalım. Hz. Hatice validemizin Efendimize söylediği o sözler aslında Peygamber Efendimizin hayatını da bizlere özetliyor. İlk vahiy geldikten sonra eve dönen Efendimiz Hz. Hatice validemize ‘Ben kendimden korktum Hatice’ dediğinde Hz. Hatice validemizin söylediği şu sözler bize Efendimizin hayatını da özetlemektedir. ‘Hüzünlenme Allah seni asla mahcup etmeyecektir. Çünkü sen akrabalarına hep iyi davranırsın, sen yetime, fakire, miskine yardımcı olursun. Yolda kalmış kimseyi alır varacağı yere götürürsün. Zorluklara rağmen sen hakkın yanında yer alırsın. Zayıf kalmış insanlara yardımcı olursun’
“O’NUN EN BÜYÜK MUCİZESİ, BEREKETSİZ TOPRAKLARDA, CAHİL BİR TOPLULUKTAN BİR MEDENİYET İNŞA ETMESİDİR…”
Müslümanların Medine arayışlarını ve Yesrib köyünü nasıl Medine’ye dönüştürdüğünü hatırlayalım. Medine'ye hicretten önce Akabe buluşmalarını hatırlayalım. Resulü Ekrem’in en büyük mucizesi, yeryüzünün en bereketsiz topraklarında, bedevi bir toplumundan yeryüzünün en medeni toplumunu inşa etmesidir. Onun rahle-i tedrisinden geçen Hz. Ömer, Hz. Ebubekir, Hz. Osman, Hz. Ali ve bütün dünyayı yıldızlar gibi aydınlatacak sahabesini hatırlayalım. Efendimiz Medine'yi açık üniversiteye dönüştürecek oradan da bir medeniyet inşa edecektir. Yetiştirdiği o insanlar bütün dünyaya İslam’ın rahmet mesajını götürmesi Resulü Ekrem’in en büyük mucizesidir.
“RESULÜ EKREM’İN BÜTÜN BİR HAYATINI TEK KELİMEYLE ÖZETLEYEBİLİRİZ: ‘SAMİMİYET’…”
Onun kurduğu medeniyette ikiyüzlülüğe, aldatmaya ve aldanmaya yer yoktur. Onun kurduğu medeniyette insan onurluydu. Medine’de gayrı Müslimlerle imzaladığı ilk anayasa sayılabilecek Medine Vesikası’nı hatırlayalım. Mekke’nin fethinden sonra Mekkelilerin emin ve güvende olduklarını onlara kınama dahi olmayacağını belirtmesiyle bir ahlak anlayışı ortaya koyduğunu hatırlayalım. Mekke’nin bu anlayışla fethedildiğini, gönüllerin bu ahlak anlayışıyla kazanıldığını hatırlayalım. İnsanlık tarihine altın harflerle yazılacak Veda Hutbesini hatırlayalım. İnsanların Allah’ın karşısında tarağın dişleri gibi eşit olduğunu kimsenin kimseye üstünlüğü olmadığını, üstünlüğün ancak takvada olduğunu belirten sözlerini hatırlayalım. İşte bütün bu hayatı bir tek kelime ile özetleyebilirsiniz: ‘Samimiyet’
Gösterişin, reklamın, imajın, güç tutkusunun, yapaylığın, sahteliğin hayatımıza nasıl girdiğini ve Peygamber Efendimizin örnek hayatıyla yapılan her işin yalnız Allah rızası için yapılabileceğini gerçek samimiyetin bu olduğunu bugünde hatırlayıp yaşamımıza yansıtmamız gerekir. Dindarlığımız içtenliğini kaybediyor. Dünyamız yapaylaştı. Reklam ve imaj hakikatin önüne geçti. Hakikat perdelendi. O yüzden ‘samimiyet’ diyoruz. Program Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Rize Valisi Nurullah Çakır ve İl Müftüsü Yusuf Doğan’ın halka gül takdimi ile sona erdi.
Programın ardından Başkan Görmez, Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında düzenlenen ‘81 ilde 81 sergi 81 seminer’ başlıklı ‘Anadolu Klasik Sanatlar Sergisi’nin açılışını yaptı.