Sağlık Bakanı Recep Akdağ, herkesin sağlık hizmetine sadece insan olduğu, Türkiye'nin onurlu vatandaşı olduğu için kavuşabilmesi gerektiğini belirterek, "Böyle arkasında dayısı olananların hizmet aldığı, ötekilerin ezildiği bir sistemi kabul edemeyiz" dedi.
//akdağ sağlık kurultayına katıldı
Sağlık Bakanı Akdağ, Antalya'nın turizm beldesi Belek'te toplanan Sağlık Yönetimi ve Eğitimi Derneği (SAYED) 3'üncü Ulusal Sağlık Kurultayı'na katıldı. Bakan Akdağ, Türkiye'de sağlıkta dönüşüm programının 8'inci yılını geride bıraktığını söyledi. Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan, üniversite ve özel hastanelerine, ilaç sektöründen sağlık çalışanlarına kadar ortaya büyük katkı koyduğunu söylemek zorunda olduğunu ifade eden Bakan Akdağ, tüm bu çalışmalar içinde hasta tarafının paydaş olarak yeterli temsil edilemediğini kaydetti. Hastaların paydaş olarak kabulünde Türkiye'nin böyle bir alışkanlığının olmadığını belirten Bakan Akdağ, "Geliştirmeye çalışıyoruz. Bizim kendi tarafımızda hasta hakları, ALO 184 gibi bir takım mekanizmalarla bu işin gidişatına doğrudan halkın karışmasını sağlamaya çalışıyoruz" dedi.
//SEKTÖR RAHATSIZ OLDU
Sağlık sektörünün, bakanlığın ortaya koyduğu uygulamalardan zaman zaman rahatsız olduğunu, 'olmasaydı daha iyi olurdu' dediği noktalar bulunduğunu belirten Bakan Akdağ, "Burada esas olan hizmeti alan 73 milyon insandır. Sektörle çekişmelerimiz, anlaşmazlıklarımız olduysa vatandaşı ilgilendiren hususlar konusunda olmuştur. İlacı daha ucuza alırsak, tıbbi malzemeyi daha ucuza mal edersek o da vatandaşı ilgilendiriyor. Sonuçta zaman zaman bakanlığın sektörle tartışmaları, çekişmeleri olduysa da geldiğimiz nokta çok iyidir" diye konuştu.
//SAĞLIK SİSTEMİNİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ
İki hafta önce Fransa'da OECD üyesi ülkelerin Sağlık Bakanları toplantısında sağlık sisteminin sürdürülebilirliğinin tartışıldığını belirten Sağlık Bakanı Recep Akdağ, zengin ülkeler bile sürdürülebilirlik konusunda endişelere sahipken Türkiye'nin ekonomik krizin etkilerini çok hissedildiği 2009 dahil olmak üzere 2010, 2011 ve 2012 yılları için Türkiye'de sağlığın finansmanı için sürdürelebilir miktarları bütçede öngördüklerini kaydetti.
//ON YIL ÖNCE SAĞLIK SİSTEMİ
Türkiye'de sağlık alanında 10 yıl önce özel hastanecilik diye bir şey olmadığını, özel hastanelerin oksijen çadırında yaşadığını kaydeden Bakan Recep Akdağ, "Kamu sektörü ne siz sorun ne ben söyleyeyim. Kamu, SSK hastanesi yokluk perişanlık. Sabah gelip gece yarılarına kadar kuyruklara girildiği, doktorun hastanın yüzüne bakamadığı, MR çektiremediği, MR için dışarıda 500, 600 TL para vermek zorunda kaldığı bir sağlık sistemi... Acil hastası getirilmesi gerektiğinde ambulansa mazot parası koymak zorunda. O da tabi eğer ambulans gelirse" şeklinde konuşmasına devam etti. Bu tarihlerde, Erzurum'da, kayınpederini kroner kalp hastalığı şikayetiyle üniversite hastanesine yatırdığını anlatan Bakan Recep Akdağ, o gün Türkiye'de olmayan sistem nedeniyle gerekli müdahalenin yapılamadığını söyledi. Bakan Akdağ, "Bugün Antalya'nın Toroslarının bir köyünde bir vatandaşımız kalp krizi geçirse, bu vatandaşa Antalya'dan ambulans helikopter kalkar. Alır getirir. Tek yapması gereken 112'yi aramak. Bu Erzurum'da, Van'da, Diyarbakır'da, Konya'da, İstanbul'da da var. Böylesine büyük bir değişikliği sizlerle birlikte gerçekleştik" dedi.
//HAVA AMBULANSI SÜRECİ
Türkiye'de son 1.5 yıl içende 7 bin kişinin hava ambulanslarıyla taşınarak hizmet aldığını belirten Sağlık Bakanı Recep Akdağ, "Hava ambulansı isteğiyle bana gelen telefon sayısı 40'ı geçmez. Hava ambulansı için bakanın, genel müdürün aranması elbette gerekmiyor. Hava ambulansının ihtiyaç olup olmadığını bilecek kişi 112 servisindeki hekim arkadaştır. 7 bin vakanın içinde 35 vaka bana ulaşma ihtiyacı duymuşsa bir aksilik mi vardır, diye hep sormuşumdur. Her seferinde ulaşamayışının sebebi hava şartları veya ambulansın o an başka bir hastayı taşıyor oluşu karşıma çıkmıştır" şeklinde konuştu. Sağlık Bakanı Akdağ, "Herkes sağlık hizmetine sadece insan olduğu, bu ülkenin onurlu vatandaşı olduğu için kavuşabilmelidir" dedi.
Yine Samsun'un Ladik ilçesinden organ nakli bekleyen bir kız çocuğunun babasının milletvekili aracığıyla kendilerine ulaştığını anlatan Bakan Recep Akdağ, "Anlı şanlı meşhur organ nakli hastanesi bizden 150 bin TL para istedi. Biz buna tahammül edemeyiz. Sosyal Güvenlik Sistemi böbrek, karaciğer nakilleri için yeteri kadar para ödüyor. Vatandaştan para alınmasına gerek yok. Sosyal devlet, vatandaşına kıymet veren devlet bu demek. Böyle arkasında dayısı olananların hizmet aldığı ötekilerin ezildiği bir sistemi kabul edemeyiz" diye konuştu.
//SAĞLIK ALANINDA DEVRİM YAPTIK
Sağlık alanında yaşanan dönüşüm sürecini "Türkiye'de sağılık konusunda devrim oldu. Sağlık hizmetleri memnuniyet oranı yüzde 60 seviyesine yükseldi. Evet yapısal dönüşüm gerçekleştirdik ama bitti denebilecek bir mevzu değildir. Bu süreçtir. Yeni durumlara uygun yeni tedbirler geliştirmek zorundasınız. Artık önemli bir yapısal değişikliği gerçekleştirdiğimiz için detaylarla ilgileniyoruz" sözleriyle konuşmasını tamamladı.