Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Maalesef on yıllardır iyi niyetli sürdürdüğümüz müzakerelere Rum tarafı iyi niyetle yaklaşmadı, o nedenle bir çözüme ulaşamadık. Şimdi laf olsun diye yeniden bir müzakereye başlamanın bir anlamı yok" dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, KKTC Dışişleri Bakanı Kudret Özersay ile bir araya geldi. İki bakan görüşme sonrası ortak basın toplantısı düzenledi. Resmi Konut'ta düzenlenen toplantıda konuşan Bakan Çavuşoğlu, mevkidaşını Ankara'da ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi ve sabah saatlerinde Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler fakültesinde “Doğu Akdeniz’de Hukuk ve Siyaset” konulu sempozyuma katıldıklarını anımsattı. Doğu Akdeniz'de ilgili düşüncelerini paylaştıklarını ve sempozyumdan sonra gerçekleştirdikleri görüşmelerde Türkiye ile KKTC ilişkilerini değerlendirdiklerini belirten Çavuşoğlu, "Ekonomik ilişkilerimizden tutun da birçok diğer konulara kadar ne yaptığımızı, ne yapmamız gerektiğini ele aldık. Yine elbette Doğu Akdeniz'deki gelişmeler, sadece Suriye'deki gelişmeler değil, özellikle Grand Montana'dan bu yana müzakere ile ilgili son durum, keza yine Kıbrıs etrafında doğalgaz ve petrol rezervlerinin nasıl çıkarılacağı konusunda, ne yapmamız gerekiyor, tek taraflı atılan ve atılmakta olan adamlara karşı ne yapacağız. Yine son zamanlarda bildiğiniz gibi bazı ülkeler arasında Rum kesimiyle üçlü dörtlü beraber temaslar var, bunlara karşı Kıbrıs Türk halkının ve Türkiye'nin çıkarlarını nasıl koruruz, bunları değerlendirdik" ifadelerinde bulundu.
"KKTC İLE İŞBİRLİĞİ İÇİNDEYİZ"
BM Genel Sekterinin Kıbrıs konusundaki iyi niyet raporuna bakıldığı zaman özellikle herhangi bir devlet veya çözüm modeline dayanmamasını olumlu değerlendiren Çavuşoğlu, "Maalesef on yıllardır iyi niyetli sürdürdüğümüz müzakerelere Rum tarafı iyi niyetle yaklaşmadı, o nedenle bir çözüme ulaşamadık. Şimdi laf olsun diye yeniden bir müzakereye başlamanın bir anlamı yok. Artık yeniden bir başarısızlığı hiç kimse kaldıramaz. O sebeple bir müzakereye başlamadan önce hiçbir alternatifi federal bir çözüm dahil biz dışlamıyoruz. Neyi müzakere edeceğimizi ve bu müzakerenin nasıl bir çerçevede olacağını önceden taraftarla görüşüp bir mutabakat sağlamamız lazım ve sonuç alıcı bir müzakere olması gerekiyor. Bu süreçte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile yakın işbirliği içindeyiz ve atacağımız her adımdan önce, ya arkadaşlarımız Türkiye'ye geliyor ya da biz kalkıp adaya gidiyoruz ve Cumhurbaşkanı ile, Başbakan Başbakan Yardımcısı, Dışişleri Bakanı Kudret Bey ve hükümetten ve muhalefetten olan tüm partilerin başkanlarıyla istişare ediyoruz. Bundan sonraki süreçte de yakın işbirliği içinde olacağız" mesajını verdi.
"KALICI BİR ÇÖZÜM İSTİYORUZ, BARIŞ İSTİYORUZ"
Diğer taraftan Doğu Akdeniz'de KKTC'nin, Kıbrıs Türk halkının ve Türkiye'nin hakları bakımından da, tek taraflı atılacak adımların bugüne kadar engellendiği gibi, bundan sonra gerekli adımların atılacağını paylaşan Çavuşoğlu, "Bunların zamanlamasını da yine bugün toplantılarınızda ele aldık herkes, şunu bilsin biz Kıbrıs Adası etrafındaki rezervlerde her iki halkın hakkının olduğunu söylüyoruz, tek taraflı adımlara karşıyız ve tek taraflı adamlara karşı da Kıbrıs Türk halkının ve Türkiye'nin menfaatlerini korumak için her türlü adımı da bundan sonra da atmaktan hiçbir zaman çekilmeyeceğiz. Kalıcı bir çözüm istiyoruz, barış istiyoruz. Türkiye başından beri sadece sözleri ile değil attığı adımlarla da bunu tüm dünyaya göstermiştir ve bundan sonraki süreçte de çözüm için biz üzerimize düşeni yapacağız. Ama söylediğim gibi önce ne yapacağımızı ve nasıl yapacağımızı kendi aramızda net bir şekilde ortaya koymamız lazım" diye konuştu.
"HADİ KALDIĞI YERDEN MÜZAKERE OTURUN VE TEKRAR BAŞLAYIN"
Konuk Bakan Özersay da Çavuşoğlu ile Kıbrıs sorununun, Kıbrıs adasının geleceği ile ilgili olarak farklı farklı alt başlıklarda istişarelerde bulunduklarını dile getirdi. Doğu Akdeniz Bölgesi'ndeki hidrokarbon zenginlikleri ile ilgili olarak da görüşmeler gerçekleştirdiklerini aktaran Özersay, "BM Genel Sekreterinin Kıbrıs sorunu ile ilgili olarak ortaya koyduğu rapor taslağına baktığınızda gerçekçi ve ayakları yere basan değerlendirmeler içerdiğini görüyoruz. Bir kere Kıbrıs'ta her iki tarafında önce neyi müzakere edeceklerini ve nasıl müzakere edeceklerini kendi aralarında diyalog yoluyla anlaşmalarının gereğine ve önemine vurgu yapmıştır Genel Sekreter. Dolayısıyla iki tarafın da geleceğe dönük bir ortak vizyon, ortak bir hedef olmak durumundadır. Biz bunu zaten hep vuruluyoruz, 'Hadi kaldığı yerden müzakere oturun ve tekrar başlayın' demek yerine müzakere edebilmenin belli bazı şartları olduğuna dikkat çekmiş olması, bize göre gerçekçi bir yaklaşımdır. Önümüzdeki dönemde Kıbrıs Türk tarafı bütün yetkilileri düzeyinde istişare halinde ve tam bir diyalogla istişare halinde önümüzdeki dönemde barışçıl işbirliği vurgusu yapan ve gerçekten işbirliğine açık bir duruş sergilemeye devam edeceğiz. En önemli müttefikimiz ve stratejik ortağımız olan Türkiye Cumhuriyeti'nin tam desteğine çok teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.