''Kuran'ı yaşamaya çalışmalıyız...''

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Başkanlığı tarafından Edirne'de düzenlenen 'Trakya Kur'an Günleri ve Kur'an Okuyucuları Semineri'nin açılış programına katıldı.

Balkan ülkelerinden İslam Birliği Başkanları ve Devlet Bakanlarının katıldığı, Türkiye'nin ise çeşitli illerinden gelen çok sayıda okuyucunun katıldığı seminerin açılışında konuşan Diyanet İşleri Başkan'ı Görmez, Kuran’ı Kerim’in yeryüzüne rahmet olarak gönderildiğini, onu okumanın yanında asıl önemli olanın anlamak ve yaşamak olduğunu belirtti.

‘Kur’an Mekke’de nazil oldu, Mısır’da okundu, İstanbul’da yazıldı’ sözünü hatırlatan Başkan Görmez, “Kur’an, İstanbul’da hem okundu hem yazıldı hem de anlaşıldı. Eğer anlaşılmasaydı ecdad o Kur’an ile altı asır o adaleti, güzelliği dünyanın hiçbir yerine götüremezdi. Kuran’a duydukları o saygı bu milleti millet yaptı. İslam’ın o adaletini, güzelliğini dünyaya taşıdı. Kuran’ı anlamamış olsalardı bunu yapamazlardı” dedi.

 Yeryüzüne iki rahmet indiğini, bunlardan birisi olmadığında dünyanın çöle döneceğini diğerinin olmadığında ise kalplerin çöle döneceğini ifade eden Başkan Görmez, bu iki rahmetin yağmur ve Kur’an olduğunu belirterek şunları söyledi;

“YERYÜZÜNE İKİ RAHMET İNMİŞTİR. YAĞMUR OLMADAN DÜNYA, KUR'AN OLMADAN KALPLER ÇÖLE DÖNER..."

Gökten insanlığa inen iki tane rahmet vardır. Biri var ki olmadığında dünya çöle döner. Olmadığı zaman yeryüzünde hiçbir varlık yaşayamaz. Biz o rahmete ‘yağmur’ diyoruz. Bize o rahmet gökten iner ve yeryüzüne hayat verir. Yeryüzünü ağaçlarla, çiçeklerle, güzelliklerle donatır. Allah kainatı yarattığı günden bugüne o rahmeti bütün insanlığa gönderir. Rahman sıfatı gereği sadece kendisine iman edenlere değil, inanmayanlara da gönderir. Yeryüzünde bütün insanlık o rahmetten istifade eder, yeryüzü hayata bulur, insanlar nimetlerle buluşur. Kıyamet sabahına kadar da bu rahmet devam edecek. Ancak gökten inen bir rahmet daha var. Aslında o da olmadığında dünya çöle döner. Yürekler çöle döner. Zihinler pusulasını kaybeder. Fakat bu rahmeti Allah, sadece iman edenlere verdi. O rahmet Kuran’dır. Kuran ve yağmur rabbimizin bütün insanlığa rahmetini anlattığı sonsuz bir mucizedir.

“KURAN'IN 'OKU' EMRİYLE BAŞLAMASINDA BÜYÜK HİKMETLER VAR..."

‘Kur’an’ dediğimiz o rahmet, söze nasıl başladı? diye Kitap’a baktığımızda ‘Oku’ emrini görürüz. İlk emri ne olmalı? diye sorulsa, ya ‘İman et’ ya ‘namaz kıl’, ‘oruç tut’ ya da iman, inanç, ibadet, ahlak ile ilgili bir emir olacağını tasavvur ederdik. Ama Rabbimiz bizim tasavvurlarımızın fevkinde başka bir emirle başladı bu kitaba. ‘Oku’ diye başladı. ‘İman et, namaz kıl, iyilik yap, adaletli ol’ diye başlamadı. Hepsi Allah'ın emri ama öyle bir emirle başladı ki, o olmadığında iman, ahlak, ibadet de olmaz.

“DÜNYADA DAİMA OKUNACAK ÜÇ KİTAP VARDIR; İNSAN, KAİNAT VE KUR'AN..."

 Dünyada daima okunacak üç kitap vardır. İnsan, kainat ve Kuran’ı Kerim. Küçük kitap insanı, içinde yaşadığımız kainatı ve iki kainatın tercümesi olan Kuran'ı okumalıyız. O yüzden 'Oku' diye başladı. Bir söz ile başladı o söz ile medeniyetler kuruldu. Bir söz bir fill çok önemlidir. 'Oku' emriyle 'hicret' İslam medeniyetine vücut vermiştir. Ne zamanki Müslümanlar okumayı bırakır; insanı, kainatı, Kuran'ı okumayı terk ederse, o zaman yeryüzünü cehalet kaplar. Birinci rahmet de bize nimet olmaz, ikinci rahmet de bize nimet olmaz.

"KURAN'I GÜZEL OKUMANIN YANINDA ANLAMAYA VE YAŞAMAYA DA ÇALIŞMALIYIZ..."

 Bu toplantı tam da bunu konuşacağımız bir toplantı. Bu toplantıların aynı zamanda önemli bir kararın verildiği bir toplantı olmasını istirham ediyorum. Kuran'ı güzel okumanın yanında güzel anlamayı eğitimlerimize yerleştirelim. Güzel okumak sadece yetmez, güzel anlamak da gerekir. Çocuklarımız sadece güzel okumayı değil, güzel anlamayı da öğrensin. Kur'an öyle bir nimettir ki, anlaşıldığında daha da güzelleşir. Kuran'ı derin bir idrak ile, derin bir anlayış ile anlamamız ve yaşamamız gerekir. Kuran'ı anlamak için kalbi Kuran'a açmak gerekir. Eğer bir insan Rabbine karşı samimi değilse kalbine perdeler gerilir ve Kuran'ı anlayamaz. Allah'a saygı duyanlar için Allah'ın rızasını, muhabbetini kaybetme korkusu yaşayanlar için Kur'an bir öğüttür. O size sıkıntı versin diye gönderilen bir kitap değildir. O yağmur gibi rahmet olarak gelen bir kitaptır. Gelin Kuran'ı, güzel okumanın yanında, güzel anlamaya ve güzel yaşamaya da dönüştürelim.

 Programa Diyanet İşleri Başkanı Görmez'in yanı sıra Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Başkanı Hafız Osman Şahin, Balkan ülkelerinden İslam Birliği Başkanları, Devlet  Bakanları, Bosna Hersek, Makedonya, Bulgaristan, Kosova gibi ülkelerden çok sayıda misafir ve Türkiye'nin çeşitli illerinden okuyucu katıldı.