Diyarbakır'da HDP il binası önünde oturma eylemi yapan Hatice Ceylan'ın, önceki gün terör örgütü PKK/YPG'nin elinden kaçarak güvenlik güçlerine teslim olan oğlu Cafer Ceylan, terör örgütünden nasıl kaçtığını anlattı. Ceylan, "Annemi HDP Diyarbakır il binası önünde oturduğunu televizyonda gördüm. Beni o kadar çok sevdiklerini bilmiyordum. Ben beni sevmiyorlar diye düşünmüştüm. Meğer beni benden daha çok seviyorlarmış. Annemi televizyonda gördükten sonra kaçmaya karar verdim" dedi.
2015 yılında 15 yaşındayken, terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırılan Cafer Ceylan, emniyetteki ifadesinin ardından sevk edildiği adli makamlarca adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Ayağında plastik kelepçe bulunan Ceylan, terör örgütünden kaçışını İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine anlattı. Kaçırıldığında Diyarbakır’dan Şanlıurfa'ya ardından önce Kobani'ye, oradan da Münbiç'e götürüldüğünü belirten Ceylan, terör örgütünün uzun bir süre ideolojik eğitim verdiğini ve bir yıl önce Tel Abyad'a ardından da Suluk bölgesine gönderildiğini kaydederek terör örgütü DEAŞ ile çatıştıklarını söyledi.
"ELİME KELEPÇE DAHİ TAKILMADI"
Kandırıldığını ifaden eden Ceylan, "Bizi kandırdılar ve gel savaş, DEAŞ ile savaş dediler. Sonra gittim ama gittiğimde hayallerimle ile gördüklerim aynı değildi. Bu yüzden pişmanlık duydum. Gidip boşa çaba vermek gibi oldu ve o yüzden kaçıp geri dönme kararı aldım. Beni işkence ve hapisle korkutuyorlardı. Herhangi bir işkence görmedim zaten öyle bir şey yok. Hiçbir kötü muamele ile karşılaşmadım hiçbir şekilde” diye konuştu.
"AİLEM, BENİ BENDEN DAHA ÇOK SEVİYORMUŞ, ANLADIM"
Terör örgütünün lojistik işlerinde çalıştırıldığı için teröristler tarafından kendisine araç tahsis edildiğini, bunun da kaçmaları için bir fırsat doğurduğunu anlatan Ceylan, "Annemi HDP Diyarbakır il binası önünde oturduğunu televizyonda gördüm. Beni o kadar çok sevdiklerini bilmiyordum. Ben beni sevmiyorlar diye düşünmüştüm. Meğer beni benden daha çok seviyorlarmış. Annemi televizyonda gördükten sonra kaçmaya karar verdim. Kaçmaya karar verdiğimde 155'i aradım. 155 ile konuştuğumuzda Kobani bölgesinde olduğumuzu, teslim olmak istediğimizi söyledim. Telefondaki şahıs bana ne zaman ve nereye gelebileceğimizi sordu. Biz de 'Fırsat bulduğumuzda sizi arayalım' dedik. Bu konuşmada karşı şahıs bana bir telefon numarası verdi ve bu numarayı aramamızı söyledi. Kaçmaya karar verdik ve kaçtık. Sınıra gelirken karşı şahısla telefon irtibatımız hiç kesilmedi. Bizi sınır kapısında karşıladı. Sınır kapısını açarak bizi içeriye aldılar, sınırda telefonda konuştuğumuz kişi bizi görevlilere teslim etti" şeklinde konuştu.
"Kaçıp teslim olsunlar, anne ve babalarına daha fazla acı yaşatmasınlar"
PKK/YPG'yi teröristlere çağrıda bulunan Ceylan, “Herkesin anne ve babası var. Herkes çocuklarını özler. Bu acıyı anne ve babalarına daha fazla yaşatmasınlar ve kaçıp teslim olsunlar. Kaçmak isteyen bir önce kaçıp geri dönebilir. Söylediği gibi hiçbir işkence ve kötü muamele yok. Kelepçe bile takılmadı bize. Annemi ilk gördüğümde çok mutlu oldum ve o duygular anlatılmaz yaşanır” dedi.