Vali Altıparmak "Bir milleti millet yapan, kendi Irkıyla, kimliğiyle, milliyetiyle beraber dinidir, imanıdır. Onun kişiliği, onun milliyet de o maneviyatına bağlıdır"
Çanakkale Deniz Zaferi ve Şehitler Günü münasebetiyle şehit ve gazi yakınlarına Vali Dr. Ahmet Altıparmak tarafından yemek verildi.
Erzurum Valiliği tarafından düzenlenen yemeğe, 9. Kolordu Komutanı Şeref Öngay, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Jandarma Bölge Komutanı Tümg. Ali Lapanta, Şehit ve Gazi Dernekleri Başkanları ile çok sayıda şehit yakını ve gazi katıldı.
Yemekte bir konuşma yapan Vali Dr. Ahmet Altıparmak üzüntü ve gururun bir arada yaşandığı 18 Mart'ın iki kere önemli olduğunu belirterek, bugünün söz söylemesi en zor günlerden biri olduğunu ifade etti.
Çanakkale'ye Türkiye Coğrafyası değil Osmanlı coğrafyasının her noktasından binlerce farklı kimlikte farklı insanın geldiğini belirten Vali Altıparmak "Cizre’sinden, Şırnak’ından Mısır’ından, Libya’sından, Ürdün’ünden, o milleti bir araya getiren o dirilişi yaptıran neydi biliyor musunuz. Bir araya getiren maneviyatıydı, diniydi, imanıydı. Ne Türk olmasıydı, ne Kürt olmasıydı, ne Arap ne Çerkez olmasıydı. Çünkü bir milleti millet yapan kendi ırkıyla kimliğiyle milliyetiyle beraber dinidir, imanıdır. Onun kişiliği onun milliyetlide, o maneviyatına bağlıdır. Çekin o maneviyatı kendisinden geriye ne kalır biliyor musunuz, bir ceset. Onun için bizi biz yapan bu maneviyatımıza, dinimize sahip çıkmalıyız ki, biz birlik olalım. Bugün Çanakkale Savaşını bize yaşatan, bize o kefeni biçen milletler, aynı şekilde bu gün başka şekilde kefenler biçiyorlar. Birimize Türk diyorlar, birimize Kürt diyorlar, birimize Çerkez, zaza diyorlar, birimize Sünni diyorlar, birimize alevi, şia diyorlar. Ama dertleri ne? O kefeni tekrar giydirmek. Ama inşallah Çanakkale zaferleri gibi, nice zaferlerden ders çıkaran bu millet, o kefeni yine karşıdakilere giydirecektir. Kendisi asla giymeyecektir" diye konuştu.
Program, Palandöken Solakzade Camii İmam Hatibi Ali Turhan'ın okuduğu Kur'an-ı Kerim ve Müftü vekili Celal Büyük'ün yaptığı dua ile sona erdi.