ERZURUM
Erzurum Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası (SMMMO) Başkanı M. Zeki Akal kentte 14 bin mükellef bulunduğunu açıklayarak bunun 9 bininin basit usul olduğuna dikkat çekti. Basit usul mükellef sayısı bakımından Erzurum’un ilk sırada yer aldığını dile getiren Akal, Erzurum ekonomisinin küçük esnafla şekillendiğini dile getirdi.
AKAL’IN AÇIKLAMASI
1-7 Mart Muhasebeciler Haftası olması dolayısıyla açıklamalarda bulunan Erzurum Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası (SMMMO) Başkanı M. Zeki Akal, Erzurum’da 165 serbest mali müşavirlik bürosunun bulunduğunu belirterek, Odaya kayıtlı üye sayısının da 330 olduğunu dile getirdi.
ERZURUM’UN MÜKELLEF SAYISI
Mükellef sayısıyla ilgili açıklamalarda bulunan Akal, “İlimizde toplamda 14 bin mükellef mevcut. Bu 14 bin mükellefimizin 9 bin tanesi Basit Usulde vergilendirilen Gelir Vergisi faal mükellefidir. Bu rakam çok önemli. Erzurum, Türkiye genelinde nüfus yoğunluğuna göre basit usulle vergilendirilen gelir vergisi mükellef sayısı sıralamasında 1.sırada yer alıyor. En çok basit usul mükellefi Erzurum’dadır. Küçük esnafımız hayli fazla. Erzurumlu Küçücük sermayesiyle evinin ekmeğini çıkarmanın derdinde. Basit usul mükellef sayısı bakımından Türkiye’nin birinci ili olmamız, aslında Erzurum ekonomisinin içler acısı halini gösteriyor.” diye konuştu
MALİ MÜŞVİRLERİN SORUNLARI
Mali müşavirlerin sorunlarıyla ilgili açıklamalarda bulunan Akal, “Bugün; ticaret, sanayi ve hizmet sektörünün defterlerini tutan, finansal tablolarını hazırlayan, bunların yanı sıra muhasebe ile ilgili konularda inceleme, tahlil, denetim, tasdik, rapor, tahkim, bilirkişilik ve benzeri işleri yapan meslektaşlarımız, “ağır iş yükü altında”, başka iş kollarında örneği az bulunur “büyük sorumluluk gerektiren” bir zeminde “hayatta kalma mücadelesi” vermektedir.
Bir yandan haksız rekabetle boğuşan, öte yandan kurumsal yapılarını kurma çabası içindeki meslektaşımız şimdi yeni sorunlarla karşı karşıyadır.Ülkemizin ticari yaşamını ve sayıları yarım milyonu aşan işletmeyi, rekabet, şeffaflık ve denetlenebilirlik anlamında doğrudan ilgilendiren, şirketlerde demokrasi, ve uluslararası ticari hayatın parçası olma ideallerinin gerçekleştirilmesine katkı sağlayacak olan bağımsız denetimde gelinen aşama çok dramatiktir.
Ayrıca, meslektaşlarımızın gelecek ve ekmek kavgasını doğrudan ilgilendiren ve artık emek hırsızlığı seviyesine ulaşan bağımsız denetim konusunda yapılan son dakika düzenlemeleri nedeniyle de meslektaşlarımız hem hayal kırıklığı hem de büyük tepki içindedir. TÜRMOB Camiası olarak Kamu Gözetim Kurumu (KGK) nezdinde yaptığımız pek çok girişimimizin ve 13 Haziran 2012’de basın ve kamuoyuna açıklanan mesleki taleplerimizin hiçbir şekilde dikkate alınmaması bizleri son derece üzmüştür. Mesleki örgütlerimizin pasifize edilmesi, adeta yok edilmesi anlamına gelebilecek girişimler, KGK’nın yayınladığı onlarca sayfa ve 51 maddeden oluşan Bağımsız Denetim Yönetmeliği’nde bir kez dahi TÜRMOB adının geçmemesinden de açıkça görülmektedir. Bu anlamda tepkimiz, konusunda uzman akademisyenlerce hazırlanan program dahilinde TÜRMOB’un yürüttüğü ve Türkiye genelinde 45 bin meslektaşımızın, yüzlerce saati aşarak, gece gündüz, kar-kış, hafta sonu demeden katılarak ve akıllı dijital eğitim kartı takip sistemiyle başarılı bir şekilde gerçekleştirilen Bağımsız Denetim Eğitimlerinin göz ardı edilmesine de yöneliktir. Oysa bugün meslektaşlarımıza, denetçi olabilmeleri için maliyeti milyonlarla ifade edilebilecek ikinci bir eğitim dayatılmaktadır. Bu aşamada, yeni bir yönetmeliğe ihtiyaç olduğu açıktır ve siyasi iradenin inisiyatifi ile mevcut Bağımsız Denetim Yönetmeliği’nin ortaya koyduğumuz talepler doğrultusunda KGK ile TÜRMOB ilişkisini kuran, uyum ve işbirliği içinde çalışmalarını sağlayacak şekilde düzeltilmesi gereklidir.” dedi.
“YÖNETMELİK DÜZELTİLMELİ”
Yönetmeliğin düzeltilmesini talep eden Akal, önerilerini ise şöyle sıraladı:
Düzeltilecek yönetmelikte; Denetim yapacak serbest muhasebeci mali müşavir ve yeminli mali müşavirlere sınav zorunluluğu getirilmemeli, zira bu sınavlar mesleğe giriş ve kabul aşamasında dünya standartlarında uygulanmaktadır. Mesleki eğitim, ücretlendirme, denetim ve disiplin gibi Birliğimizin kuruluş yasasında yer alan yetki ve sorumluluk alanlarına müdahale edilmemeli, gerekli durumlarda “Birliğimizle işbirliği” yapılmalıdır.
TÜRMOB eğitimleri değerlendirilmeli ve kabul edilmelidir. Harç, hizmet bedeli, mühür ve benzeri konularda yasal dayanağı olmayan yet¬kilerin kullanılmasından vazgeçilmelidir. Paydaşların katılımına ve denetimine açık bir yönetim tarzı sergilenmelidir.