Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Erzurum Genişletilmiş İl Danışma Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Bizim siyasetimizde milletle inatlaşmak, millete rağmen hareket etmek, milleti hafife almak diye bir anlayış kesinlikle söz konusu değildir. Şimdiye kadar hep milletimizle beraber yürüdük, milletimizle hareket ettik; Hakk’ın ve halkın rızasından başka bir gaye gütmedik. Bundan sonra da milletimizin gösterdiği istikamette yürümekte kararlıyız” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Erzurum Genişletilmiş İl Danışma Toplantısı’na katıldı.
Atatürk Üniversitesi 15 Temmuz Millî İrade Salonu’nda düzenlenen toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dadaş diyarı Erzurum’da bulunmaktan ve Erzurumlularla hasret gidermekten memnuniyet duyduğunu ifade etti ve “Buradan sizlerin vasıtasıyla tüm Erzurum’a, Erzurum’un yiğitlerine, Erzurum’un kadınlarına, gençlerine sevgilerimi, saygılarımı gönderiyorum. Erzurum’a ulaştığımız andan itibaren bizleri muhabbetle bağrına basan Dadaşlara can-ı gönülden teşekkür ediyorum” dedi.
Öncelikle Erzurum’a ve AK Parti İl Teşkilatına şükran borcunu ödemek istediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Erzurum’a son olarak 31 Mart mahalli idareler seçimlerinden bir ay önce, 28 Şubat’ta geldiğini anımsattı.
“ERZURUM 31 MART’TA DA GELENEĞİNİ BOZMAYARAK ADETA SANDIKLARI PATLATMIŞTIR”
O gün İstasyon Meydanı’nda Erzurumlularla ahitleştiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Soğuğa ve kara rağmen meydanı dolduran Erzurumlu kardeşlerimizden iradelerine sahip çıkma sözü almıştık. Her ne kadar birileri çeşitli bahanelerle mitingimize leke sürmeye çalışsa da biz o meydanda aramızdaki dayanışmayı daha da perçinlenmiştik. Şimdiye kadar bizi asla mahcup etmeyen, yarı yolda bırakmayan Erzurum 31 Mart’ta da geleneğini bozmayarak adeta sandıkları patlatmıştır” diye konuştu.
Erzurum yöresine ait “Gülistanda bir gülüm var” türküsünden dizeler okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: “29 Mart’ta bir kez daha gördük ki Erzurum’da can dediğimiz, dost bildiğimiz, dostluğundan emin olduğumuz dadaşlar var. Bizim her seçimde yanımızda Palandöken Dağı gibi duran, ahdine, kavline sadık kardeşlerimiz var. Erzurum’da, ülkesi, milleti, davası için gerektiğinde baş verecek ama asla baş eğmeyecek yoldaşlarımız var, neferlerimiz var. Rabb’im muhabbetimizi, dostluğumuzu, yol ve dava arkadaşlığımızı daim eylesin. 31 Mart’ta iradelerine sahip çıkan, davalarına sahip çıkan, ülkesine, milletine geleceğine, İstasyon Meydanı’nda bizlere verdiği söze sahip çıkan tüm Erzurum halkına şükranlarımı sunuyorum. Erzurum’daki zaferin mimarı olarak gördüğüm sandık müşahidinden mahalle temsilcisine, ilçe yönetiminden il yönetimine, belediye başkanlarımızdan milletvekillerimize kadar herkese teşekkür ediyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti: “İl ve ilçe teşkilatlarını ziyaret ettikçe, teşkilat mensuplarıyla bir araya geldikçe şu hakikate tekrar tekrar şahit oluyoruz. AK Parti’nin ülkemizin son 20 yılına damga vuran siyasi başarısında en büyük pay sahibi, bu davaya gönül veren, karşılığını sadece Allah’tan bekleyerek gece gündüz demeden çalışan AK Parti’nin neferleridir. Kimi zaman ailesinden, kimi zaman işinden, iş yerinden, kimi zaman da sağlığından fedakârlık ederek aşkla, şevkle davamıza hizmet edenler AK Parti’nin gizli neferleridir. Bu mücadeleyi girdiği her seçimde zafere taşıyan da bu günlere getiren de işte bu isimsiz kahramanların, çabası, gayreti özverisidir. O gizli kahramanların hakkını ne yapsak ödeyemeyeceğimizi de gayet iyi biliyoruz. Rabb’im onlardan razı olsun, emeklerini zayi etmesin.”
“TERÖR ÖRGÜTLERİNE NEFES ALDIRMIYORUZ”
Ak kadrolar olarak kendilerinin de milletin bu güvenine ve alicenaplığına halel getirmemek için var güçleriyle çalıştıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uluslararası alanda ülkemizin hak ve hukukunu savunurken, sınırlarımız içinde de terör örgütlerine nefes aldırmıyoruz. Şehirlerimizin her birini kalkındıracak, büyütecek, geliştirecek hizmetleri adım adım takip ediyoruz. Bir taraftan Ankara ve İstanbul’da devlet işlerini yürütürken diğer taraftan da canlı bağlantılar vasıtasıyla tamamlanan projeleri devreye alıyoruz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay ve Diyarbakır’a gerçekleştirdikleri ziyaretleri hatırlatarak, “Bugün, Erzurumlu kardeşlerimizle kucaklaşıyoruz. Pazartesi günü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gidecek, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı ile mübarek Kurban Bayramı’nı Kıbrıs Türk halkı ile birlikte idrak edeceğiz” dedi.
“TOPLAM YATIRIM BEDELİ 9,5 MİLYAR LİRA OLAN ESERLERİ ERZURUM’UN İSTİFADESİNE SUNACAĞIZ”
Kuzey Kıbrıs’ta baş başa ve heyetler arası görüşmelerin yanı sıra pek çok eser ve projeyi de hizmete alacaklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nasıl diğer illere müjdelerle gidiyorsak bugün de Erzurum’a gelirken hamdolsun yine elimiz boş gelmedik. Genişletilmiş İl Danışma Toplantımızın ardından inşallah yapımı tamamlanan yatırımların açılış heyecanını hep birlikte yaşayacağız. Toplu açılış töreniyle toplam yatırım bedeli 9,5 milyar lirayı bulan pek çok eser, hizmet, projeyi resmen Erzurum’un istifadesine sunacağız” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuzey Kıbrıs’taki vatandaşlarla buluşup hasbihal edecek ve onların fikirlerini alacaklarını belirterek, “Salgın şartlarının hafiflemesiyle yeniden hız verdiğimiz il ziyaretlerimizde milletimizle hasret gidermenin yanında teşkilatlarımızla da bir araya gelmeye hassasiyet gösteriyoruz. İstişare edenin pişmanlık duymayacağını müjdeleyen bir peygamberin ümmeti olarak, partimizdeki istişare kültürünü her seviyede ihya etmeye çalışıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, üyesi, il, ilçe, mahalle teşkilatı, belediyesi, genel merkeziyle “bir vücudun azaları” gibi olduklarını belirterek, şöyle konuştu: “Biz, 13 milyon 500 bini aşan üye sayısıyla Türkiye’nin en büyük ailesiyiz. Görevimiz, unvanımız farklı olsa da hepimiz aynı davanın mensupları, aynı gönül harekâtının neferleriyiz. Bu harekette belediye başkanının yükü ne kadar ağırsa, belediye meclis üyesinin de yükü ağırdır. Bu harekette ilçe başkanı görevi kadar önemliyse sandık müşahidinin, mahalle temsilcisinin de görevi önemlidir. Hatta bu harekette genel başkanın sorumluluğu ne kadar büyükse il başkanının, milletvekilinin sorumluluğu da aynı derecede büyüktür. Bu bakımdan sahadaki uç beylerimiz olan siz teşkilat mensuplarımızın görüşlerine, tespitlerine, tavsiyelerine büyük önem veriyoruz. Nasıl 20 sene önce yola sizlerle istişare ederek revan olmuşsak, 2023’e giden süreçte de yine sizlerin katkılarını almak istiyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle il danışma toplantılarına, muhabbetlerini yeniledikleri, kardeşliklerini güçlendirdikleri birer demokrasi şöleni olarak baktıklarını belirterek bu toplantılar vasıtasıyla teşkilatın fotoğrafını çekip, güçlü ve zayıf yanlarını görüp geleceğe dair yol haritalarını belirlediklerini söyledi.
Bu toplantıları ve ziyaretleri artırarak devam ettirmekte kararlı olduklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “AK Parti’nin alametifarikası ‘ortak akla önem vermesi’ yani ‘kolektif akıl’ dediğimiz bir akılla hareket etmesidir. Bu özelliğinden dolayı AK Parti kendini sürekli yenilemiş, güncellemiş, dinamizmini koruyabilmiştir. AK Parti’nin hızını kesmek için medya kampanyalarıyla siyaset mühendislikleriyle kurulan pek çok parti tarihinin tozlu sayfalarında şimdiden unutulmaya yüz tutmuşken, biz ‘her dem yeni dirlikte bizden kim usanası’ diyerek mücadelemizi sürdürüyoruz” diye konuştu.
“AK Parti iktidar gücünden bağımsız olarak Türk siyasetine hâlen yön veriyorsa, siyasetin gündemini belirliyorsa, 84 milyonun umudu olmaya devam ediyorsa bunun sebebi istişareye, değişime, dönüşüme açık olmasıdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin kuruluş felsefesinden ve prensiplerinden taviz vermeden kendini güncellemeyi başarabilmiş yegâne siyasi hareket olduğunu, önümüzdeki dönemde de bu anlayışla çalışarak Türkiye’nin önünde yeni ufuklar açan projeleri devreye almaya devam edeceklerini söyledi.
Hazreti Muhammed’in “Tevazu yüceltir, kibir düşürür, gurur aldatır, haset bitirir” sözünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu nebevi tespit, geçmişteki başarılarımızın sırrı olduğu gibi gelecekteki başarılarımızın da pusulasıdır. Özünde tevazu, samimiyet ve gayretin olduğu bir siyaset tasavvurunu en tepeden, en ücraya kadar hâkim kılmamız şarttır” diye konuştu.
“MİLLETİMİZİN GÖSTERDİĞİ İSTİKAMETTE YÜRÜMEKTE KARARLIYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, önce kendi aralarındaki dayanışmayı, kardeşliği, muhabbeti tahkim etmeleri gerektiğini dile getirerek, “İçeride ne kadar güçlü olursak, ne kadar birbirimize kenetlenirsek dışarıda da o derece güçlü, o derece etkili, sağlam oluruz. Milletle bağımızı sağlam tuttuğumuz ölçüde ülkemize ve partimize yönelik operasyonları boşa çıkarabiliriz. Kibir, büyüklenme, böbürlenme, vatandaşla arasına aşılmaz duvarlar örme bize asla yakışmaz. Hele hele bizim siyasetimizde ‘milletle inatlaşmak, millete rağmen hareket etmek, milleti hafife almak’ diye bir anlayış kesinlikle söz konusu değildir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şimdiye kadar hep milletle beraber yürüdüklerini, hareket ettiklerini, hakkın ve halkın rızasından başka bir gaye gütmediklerini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bundan sonra da milletimizin gösterdiği istikamette yürümekte kararlıyız. AK Parti kalesinde gedik açmaya yönelik gayretlerin akamete uğraması, 2023 ile ilgili siyasi mühendisliklerin çöpe atılması, Türkiye ve Türk milletiyle ilgili heveslerin kursaklarda kalması bizim işte bu ilkeler etrafında vereceğimiz mücadeleye bağlıdır” diye konuştu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Şunu unutmayın, davamızda karamsarlığa, umutsuzluğa, yeise yer olmadığı gibi rehavete, gevşemeye, atalete, nemelazımcılığa da yer yoktur. Elbette eleştirilerimizi yapacak, hatalarımızı, yanlışlarımızı birbirimizin yüzüne cesaretle söylemekten çekinmeyeceğiz. Ama çalışmalarımızı yürütürken tıpkı bir duvarın tuğlaları gibi birbirimize kenetlenmeyi de bir an olsun ihmal etmeyeceğiz. Bize düşen çalışmak, çabalamak, kapısı çalınmadık hane, gönlü kazanılmadık insan bırakmayacak şekilde mücadelemizi sürdürmektir.”
Gençlere seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Şunu hiçbir zaman unutmayacağız. Gayret bizden tevfik Allah’tandır. Zira kaderin de, zaferin de tek sahibi O’dur. Mülkün sahibi, zamanın sahibi, hayatın sahibi O’dur. ‘Ol’ deyince, olduran O’dur. Suları büklüm büklüm buran O’dur. Bugün burada kalplerimizi aşkla dolduran O’dur. Bizi bezm-i elestte birbirimize kardeş kılan O’dur. Ruz-i mahşerde bizi hesaba çekecek olan O’dur. Hepimiz ondan geldik ve yine ona döndürüleceğiz. Emir hak vaki olana kadar O’nun rızası için yaşayacak, O’nun rızası için çalışacak, koşacak, koşturacağız. ‘Rabbim son nefesimize kadar istikametimizi, niyetimizi sıratı müstakim üzere tutsun’ diyorum.”