AK Parti Erzurum Milletvekili Cengiz Yavilioğlu Erzurum’un isim değişiklik teklifini provokatörlük olarak nitelendirdi. Kamuoyunu geniş bir bilgilendirmede bulunan Yavilioğlu, “Bu girişim, Hak ve özgürlük alanındaki kazanımları hoyratça kullanmaktır. Milletin irfanı ve vicdanıyla alay etmektir. Bu meselede takınılan tutum, önerge sahiplerinin daha önceki taleplerini de şüpheli hale dönüştürmektedir” diyerek şunları kaydetti:
YAPILAN BİR HAKKIN KÖTÜYE KULLANIMIDIR!
“Bilindiği gibi, 30 Eylül’de Başbakan R. Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ ile; Siyasi Hakların Kapsamını Genişletmek, Nefret Suçu ve Ayırımcılıkla Daha Etkin Mücadele etmek, Toplantı ve Gösteri Haklarını Daha da Genişletmek, Kişisel Verilerin Korunmasına Yasal Güvence getirmek, Kamuda Kılık ve Kıyafet Özgürlüğünü Sağlamak ve nihayet YER İSİMLERİNİN İADESİNİ sağlamak gibi hususlarda, bireysel ve toplumsal hak ve özgürlüklerin alanının genişletilmesi, demokratikleşme standartlarının yükseltilmesi ve tarihsel ve kültürel kazanımların korunması ve sürdürülmesi amaçlanmış ve toplumla da paylaşılmıştır. AK Parti DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ ile; geçmişte mevzuatlarla, keyfi uygulamalarla, mahkeme kararlarıyla daraltılan sosyal ve siyasal hayatı normalleştirme çabasına bir yenisini eklemiştir. Gelecekte de bu çabalar devam edecektir.
AK Parti Hükümetleri dönemlerinde;
-antidemokratik ve illegal yapılanmalarla mücadele edilmiş,
-siyaset, atanmışların müdahalesinden arındırılmış,
-halktan ve Hak’tan başka hiç kimseye hesap verilmeyeceği bilinci oluşturulmuş,
-halkın talepleri iktidara taşınmış,
-halkın istediğinin dışında bir şeyle uğraşılmamış, uğraşanlara asla prim verilmemiştir.
HAK VE ÖZGÜRLÜKLER; geçmişte olduğu gibi, artık bu ülkede bir kesiminin istediği zamanda istediği kadar vereceği bir şey olmadığı gibi, bireysel ve toplumsal hak ve özgürlüklerin genişletilmesinin sağladığı imkanları tekrar bu milletin tarihsel ve kültürel birikimlerine müdahale etmek için kullanmak da kimsenin hakkı ve haddi değildir.”
ŞU SORULARA CEVAP VERSİNLER
Erzurum isminin değiştirilmesi teklifini verenleri halktan kopuk olmakla da suçlayan Yavilioğlu, “Erzurum isminden niye rahatsız oluyorsunuz” diyerek değerlendirmelerine şöyle devam etti:
“Bu ülkenin en büyük tarihsel problemlerinden birisi; bireysel, toplumsal, ekonomik ve politik birçok alanda toplumun kültürel birikimiyle uyumlu olmayan değişimlerin gerçekleştirilmesidir. Bir yönüyle azınlık ve ayrıcalıklı modernleştirici elitler, halkın bu alanlardaki hafızasıyla kavga ederek toplumu değiştirmek istemişlerdir. BDP’li bazı milletvekilleri de benzer yöntemi benimseyerek, bir toplum mühendisliği edası takınarak, ancak darbeci bir kafanın ürünü olabilecek bir talepte bulunmuşlar: Bir kanun teklifi ile ERZURUM isminin ERZEROM olarak değiştirilmesini talep etmişler.
BDP’li bu milletvekillerinin anlayışı nasıl bir anlayıştır ki, geçmişte Tillo ismini Aydınlar, Tunceli ismini Dersim olarak değiştirilmesinin kapsamı ve anlayışı içerisine ERZURUM ismini de ilave etmektedirler.
BDP’li milletvekilleri şu sorulara cevap vermelidirler;
-Erzurum ismi kimleri neden rahatsız etmektedir?
-Bu kanun teklifi kime hangi hakkın iadesini sağlayacaktır?
-Erzurum ismi kimlerin ne tür bir zulüm ve baskısı sonucunda şehre verilmiştir?
-Erzerom olması talep edilen isim, hangi Kanun veya genelge ile değiştirilerek Erzurum olmuştur?
-Bu talebin hak ve özgürlükler temelinde nasıl bir karşılığı bulunmaktadır?
-Herşeyden önemlisi, şehrin isminin ERZEROM olması talebi kimin talebidir?
-Erzurum’dan veya Türkiye’nin hangi kesiminden Erzurum isminin Erzerom olarak değiştirilmesi talebi gelmiştir? Açıklanmalıdır. “
ARİF NİHAT ASYA GÖNDERMELİ ÖZÜR TALEBİ
Bayrak şairimiz Arif Nihat Asya’nın ağıt şiirindeki “Ben ki ateşle konuşurdum, selle konuşurdum / İdil’le Tuna’yla Nil’le konuşurdum/ “Sangaryos”u “Sakarya” yapan/ “İkonyom”u “Konya” yapan dille konuşurdum.” dizelerine atıf yaparak açıklamasını sürdüren Yavilioğlu daha sonra şunları kaydetti:
“Biliyoruz ki bütün bu soruların karşılığı bir “HİÇ”tir. HİÇ’e yatırım yapmak ya siyasi bir beyhudelik veya toplumsal bir provokasyondur. Hak ve özgürlük alanındaki kazanımları hoyratça kullanmaktır. Milletin irfanı ve vicdanıyla alay etmektir. Bu meselede takınılan tutum, önerge sahiplerinin daha önceki taleplerini de şüpheli hale dönüştürmektedir.Erzurum ismi kanunla ve devrimle verilmiş bir isim değildir. Halkın vicdanında, irfanında, tarihinde ve kültüründe bu isim vardır. Milletimiz tarihi olanı akli hale getirmiştir. Tarihe uymayan akla da tabiata da uymaz. Erzurum’da doğal ve kendiliğinden olan meyvelere “HÜDAİ” derler. Erzurum ismi HÜDAİ bir isimdir. Suni değildir, kanunla değildir, zorlama hiç değildir. Tıpkı Arif Nihat Asya’nın dediği gibi; Sangaryos’u Sakarya yapan, İkonyom’u Konya yapan dilin doğallığında ve HÜDAİ’dir. Tarihin her döneminde kendiliğinden olmayana vicdan itiraz etmiştir. Tıpkı Tillo ve Dersim’de yapılan değişiklere itiraz ettiği gibi. Tillo ve Dersim isimleri, bütün bir Türkiye’nin sosyal ve kültürel hafızasında yaşayan isimlerdir ve bu isimlerin her bir ferdin vicdanında bir karşılığı bulunmaktadır. Erzurum ismini Erzerom olarak değişmesini talep etmek; akıl,vicdan, irfan, tarih ve kültürle alay etmek, Tillo’ya ve Dersim’e yapılanı istemektir. Bu talep ancak, halkı ve onun değerlerini tanımayanların ve onlara saygı duymayanların yapacağı bir taleptir.Bu talepte bulunanları başta Erzurum halkı olmak üzere, tüm toplumdan özür dilemeye davet ediyorum.