GÜRCAN YILMAZ - KAAN ÜLKER - RAMİZ KAAN OKTAR
SAKARYA (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Adapazarı Kent Meydanı'nda halka seslenerek, "Bu topraklar üzerinde kimse operasyon yapamaz" dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Adapazarı Kent Meydanı’ndaki mitinginde yaptığı konuşmada, “Buradan Arnavutluk, Sırbistan, Bulgaristan ve Romanya’daki vatandaşlarımı selamlıyorum. Hendek sağ olun, var olun. anacığımı bana hatırlattığınız için ayrıca size teşekkür ediyorum. Kardeşlerim, Türk kardeşlerim, Kürt kardeşlerim sizleri selamlıyorum. Abhazlar, Gürcüler, Adigeler, Boşnaklar, Pomaklar, Roman kardeşlerim sizleri selamlıyorum. Kardeşlerim Sakarya bir Türkiye haritasıdır. Kardeşlerim biz yola çıkarken ne dedik? Ben Türk'ü Türk olduğu için sevmiyorum, Kürt'ü Kürt olduğu için sevmiyorum, Pomak’ını, Tatar'ını ırklarından dolayı sevmiyorum. Beni yaradan Allah onları da yarattığı için seviyorum. Bunun için ne diyoruz, ‘tek millet’ diyoruz. Bizde ayrımcılık yok, Yunus’un diliyle yaradılanı yaradandan ötürü seviyoruz. Kardeşlerim ikincisi ne dedik? Tek bayrak dedik. İşte bayrağımızın rengi şehidimizin kanıdır. Hilal bağımsızlığımızın ifadesidir. Yıldız şehidimizin simgesidir. Bayrakları bayrak yapan üzerindeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. İşte bu toprak var ya, bu toprak, ah benim kardeşlerim. 780 bin kilometrekareyle vatan toprağıdır. Burada kimse ameliyat yapamaz, kimse operasyon yapamaz. Bunun tamamı tek millet, Türk milletinindir, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarınındır" dedi.
"PENSİLVANYA TÜRKİYE DÜŞMANLARIYLA İŞ BİRLİĞİ YAPIYOR"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Dünyada Türkiye düşmanı kim varsa, hangi basın, medya örgütü varsa Pensilvanya onunla yol arkadaşlığı yapıyor" dedi.
Sakarya'da halka hitap eden Başbakan Erdoğan, "Sakarya şu haliyle yeniden bir tarih yazıyor. Sakarya bugün bu coşkuyla demokrasisine sahip çıkıyor, milli iradeye sahip çıkıyor, sandığa sahip çıkıyor. Ben bu meydanda farklı bir hassasiyeti görüyorum. Bu meydanda milletin itirazını, milletimizin haykırışını, milletimizin adeta, dini değerleri ayaklar altına alanlara, devlet içinde yapılanma, din içinde paralel din kurmaya çalışanlara buradan itiraz ediyor. Tek ceketim var diyen, o ceketin içine dünyayı sığdıranlara milletim itiraz ediyor. 'Pensilvanya’da inzivaya çekildim' deyip oradaki malikanesinden Türkiye’yi karıştıranlara, ülkem içinde fitne çıkaranlara milletim itiraz ediyor. Ne diyor? 'Pensilvanya’da inzivaya çekildim.' Yahu neden kendi ülkende inzivaya çekilmedin? Sakarya’da inzivaya çekilemez miydin? Bursa’da çekilemez miydin? Mekke'de, Medine’de inzivaya çekilemez miydin? Neden oralarda değil de Pensilvanya’da. Bu nasıl bir inziva Allah aşkına? İnzivadayım, diyor holding yönetiyor, şirket yönetiyor, milyarlarca doları yönetiyor. İnzivadayım, diyor, Türkiye’deki insanların telefon konuşmalarını dinliyor, hatta yatak odalarını izliyor. İnzivadayım, diyor, spordan darbeler, MİT raporlarından Susurluk’a kadar, hukuktan siyasete, atamalardan görev almalara kadar her meseleye müdahale ediyor" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, Gülen'in "Türkiye düşmanlarıyla" iş birliği yaptığını belirterek, "Kardeşlerim Allah rahmet eylesin. Sakarya’da Mehmet Selahattin Şimşek adında bir gönül adamı yetişti. Ömrünü ilme adamıştı. Hiçbir karşılık beklemeden hak için, halkı için çalıştı, Hakk’ın rahmetine kavuştu. Ne diyordu Selahattin Şimşek biliyor musunuz? 'Hakikatler yapraklarını hiçbir sonbaharın dökemediği asırlık ağaçlardır. Ölçüleri yanlış olanların bütün ölçümleri de yanlış olur' diyordu. İşte bu Pensilvanya’daki zat bu topraklar üzerinde yetişmiş asırlık çınar ağacının yapraklarını dökebileceğini zannetti. İşte bu Pensilvanya’daki zat, yanlış ölçülerden yola çıkarak yanlış ölçümler yaptı. Bitmedi Said’i Nursi’yi sevdiğini anlatıyor değil mi? Ne diyor Bediüzzaman? 'Baki hakikatler fani şahsiyetler üzerine bina edilemez.' İşte bu Pensilvanya’daki zat, kendi fani şahsiyetleri üzerine, kendi hırsları arzuları üzerine güya baki hakikatleri inşa etmeye çalışıyor. Kardeşlerim, bizim dinimizde böyle bir şey yok. Biz yola çıkarken, 'Kula kulluğa hayır' dedik. 'Sadece Allah’a kulluk edeceğiz' dedik. Onun için ne dedik? Dik duracağız, dikleşmeyeceğiz. Sadece rükuda eğileceğiz, başka hiçbir yerde hayır efendim, 'Pensilvanya’daki söylediyse bir hikmet vardır.' Hadi oradan canım. Allah’ın hükmü üzerine hiçbir hüküm yoktur. Nereden çıkarıyorsun? Ne demek? Yani onun yanlışları yok mu? Onun her söylediği doğru mu? Ama biz bu yola 81 vilayetle, 71 milyonla hep birlikte çıktık. Dünyanın bütün mazlumlarıyla yol arkadaşı olduk. Bu yolda her zaman milletle yürüdük ama dikkat edin Prensilvanya kimlerle arkadaşlık yapıyor. Çok dikkat edin. Pensilvanya, tarihe dinle, dindarlara zulümle geçmiş CHP’yle yol arkadaşlığı yapıyor. Camileri ahıra çeviren, Kur'an'ı yasaklayan CHP ile yol arkadaşlığı yapıyor. Pensilvanya MHP ile yol arkadaşlığı yapıyor. Gezicilerle, marjinal sol örgütlerle yol arkadaşlığı yapıyor. Dünyada Türkiye düşmanı kim varsa, hangi basın, medya örgütü varsa Pensilvanya onunla yol arkadaşlığı yapıyor. Manşetlerinden kan damlayan medya ile, rant peşinde koşan iş örenlerle yol arkadaşlığı yapıyor. Neden? Yeter ki AK Parti'yi indirelim. Ama başarılı olamayacaklar. Neden?İşte tablo burada, cevap burada. Halep oradaysa arşın Sakarya’da" ifadelerini kullandı.
"KEFENİNİ GİYENLER BU İŞİ BAŞARIR"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Sakarya'daki mitingde Fethullah Gülen'le ilgili eleştirilerini sürdürerek, "Ben böyle bir insana saygı duyamam. Saygı duyarsam önce kendime, sonra tüm insanlara saygısızlık yapmış olurum" dedi.
Başbakan Erdoğan, “Kardeşlerim, milletin iktidarını yıpratmak için, Türkiye’de demokrasiyi bir kez daha tahrip etmek için, Türkiye’nin kutlu yürüyüşünü durdurmak için, önce Gezi olaylarıyla karşımıza çıktılar. Arkasından 17 Aralık darbe girişimiyle çok açık bir saldırı başlattılar. Bir kez daha altını çiziyorum. Gezi olaylarını başarabildiler mi? Başaramadılar ama iyot gibi açığa çıktılar. 25 Aralık’ta aynı şeyi düzenlediler. Ne oldu? Başaramadılar. 17 Aralık’ta bu millet onlara tokadı attı, 25 Aralık’ta da bu millet onlara tokadı attı. Şimdi geliyoruz 30 Mart’a. 30 Mart’ın sandıktaki tokadı hiçbir şeye benzemez. Onun için o gün ben sizden çok çalışmanızı istiyorum. Türkiye’nin büyümesinden, güçlenmesinden rahatsız olanlara 30 Mart bir cevap günüdür. İstediğiniz kadar tuzak kurun. Halkın bir tuzağı var, Hakk’ın bir tuzağı var. Bunlar bunu görmediler.”
“Kardeşlerim artık AK Parti milletiyle bu yolda gümbür gümbür geliyor. Kim ne yaparsa yapsın. Bak şurada seçim dönemindeyiz değil mi? Seçim ortamında tuttular 4 tane bakan arkadaşımızla ilgili, illaki hemen Meclis'in toplanması lazım, bu fezlekenin görüşülmesi lazım. Ya ne oldu? Şurada 10 gün var, seçim yapalım, seçimlerden sonra görüşelim. 55 imza toplandı, şimdi de Meclis Başkanlığına partimiz bunu verdi. Ne CHP ne MHP Meclis Araştırma Önergesi verdi ama biz verdik. Biz rahatız. Bizim bu noktada sıkıntımız yok. Bu kefenle beraber yürüyeceğiz. Zaten kefenini giyenler bu işi başarır. Korkaklarla bu iş olmaz, yürekli olanlarla bu iş olur. Bunu böyle başaracağız. Ne oldu, meclis toplantı yeter sayısında varlar, iş oylamaya gelince hepsi kaçıp gittiler. Ne oldu, yine aldınız mı dersinizi, tokadı yediniz mi? Şimdi Araştırma Komisyonu, zaten arkadaşlarımızın 4’ü de haklarında böyle bir komisyonun kurulmasını istiyor, aklanmak istiyor. Biz diyoruz ki hiçbir şeyin üzeri kapatılmasın ama iftiralarla, montajlarla milli irade hırsızlığı yapılmasın.”
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu Pensilvanya’nın piyonlarını kullanarak Türkiyemize, milletimize, ulusal güvenliğimize karşı bir saldırı var. Bir Başbakanı dinleyemezsiniz, Cumhurbaşkanını, bakanları dinleyemezsiniz ama bunlar dinlediler. Bunlarda ahlak diye bir şey yok, seviye diye bir şey yok. Bunlar insanlıktan nasibini almamış. Bir Müslüman bir diğer Müslümanı veya insanı özel mahremine girip dinleyemez, gözetleyemez ama bunlar bunu yaptı. Ya sen bir hocaefendi misin, bir istihbarat şefi misin? Ya bunlar bir şantaj şebekesi. Yani 10 yıl 15 yıl önce benim de bir saygım yok değil, vardı. Şu hale bak. Ben saygılarımı kaybettim çünkü ben böyle bir insana saygı duyamam. Saygı duyarsam önce kendime, sonra tüm insanlara saygısızlık yapmış olurum."
“Gece beddua seansları yapıyorlar. Gece öğrenci kardeşlerimiz kaldırıp Başbakana beddua ediyorlar" diyen Erdoğan, bu bedduaların tutmayacağını belirterek, "Bu beddualar döner onları vurur. Bize buradaki ablaların, ağabeylerin, dünyadaki Müslümanların, ülkemdeki vatandaşların duası yeter. Filistin’deki kardeşlerimizin duaları yeter, Mısır’daki kardeşlerimizin duaları yeter. Sizin beddualarınız tutmaz ama Mavi Marmara vurulduğu zaman gülenlerdendi bunlar. Ey Fethullah Gülen, o 9 tane şehidimiz için ağladın mı? Tam aksine onların vurulmasını haklı çıkaracak açıklamalarda bulundun. Suriye’deki mazlumların lehine bir açıklama duydunuz mu? Hepsi aleyhte. Ah benim kardeşlerim. Buraya gönül veren kardeşlerime sesleniyorum. Samimi, dürüst kardeşlerimiz var, oraya inanmışlar. Başınızı iki elinizin arasına alın düşünün. Ya bu adam Suriye’deki 160 bin mazlum kardeşimiz şehit edildi, öldürüldü, ya bunlar için neden ağlamıyor? Mısır'da ölen Esma kardeşimiz için niçin ağlamıyor? Sen o topladığın zekatları, kurbanları, milyarca doları ne yaptın, bunların hesabını soracağız. Bunu yanlarına bırakmayacağız. İnlerine gireceğiz, inlerine” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Erdoğan, ifadelerini şöyle sürdürdü:
“CHP’nin genel müdürü, o bana muhatap olacak kiloda değil. Onu koyun bir kenara. Ondan bir şey olmaz. Bugün 3 tane koyun verin, kaybeder gelir. SSK’yı mahveden bu. SSK hastanelerinde çektiğimiz çileyi biliyorsunuz. Bu gidiyordu aslında. Rahşan Affı'yla kurtardı. Oyun tabii büyük. Tuzak büyük. Milletin iradesine karşı saldırı büyük. Sakarya’da belediye buraya bir tane otopark yapmamış diyor fakat Bu CHP’nin belediye başbakanına da yazıklar olsun. Kulağına fısıldamadı. Şuranın altı otopark yahu. Mitingi nerede yaptığından haberi yok. Kardeşlerim geldiğinden beri devamlı çark ediyor ve maalesef en önemli mesleği yalan. Bunlarda fitne var, fesat var ve milleti birbirine düşürüyorlar. Emirleri Pensilvanya’dan alıyorlar. Pensilvanya’da da aynısı var. Ffitne var, fesat var, yalan var. Ben artık bıktım bunun yalanlarını dinlemekten. Merkez Bankası milli bankamız değil miydi? Yerim senin milliyetçiliğini. Bunlar kafatası milliyetçisi. Hani kafaları ölçüyorlardı ya. Bunlar onlardan. Millete ne hizmet yaptınız. Merkez Bankası'nı biz devraldığımızda kasasında 27, 5 milyar dolar vardı. Şimdi 128 milyar dolar var. Soruyorum vatanı sevmek 25 milyar dolarda kalmak mı, 128 milyar dolara çıkarmak mı? Kardeşlerim sandığın rengi belli. Dağıtılan o gazetelerdeki broşürlerdeki yalanlara inanmayacağız. Biz ne dedik, sabır dedik. Sabreden zafere erdi. Bunlar çok zulmetti bizim kızlarımıza. Ben babayım, benim iki kızım da okullarına giremedi. O yüzden yurt dışına gönderdim. Orada okudular. Düşünün Amerika’da okuyor, halkının yüzde 99’u Müslüman olan Türkiye’de okuyamıyor. Hamdolsun hepsi de Amerika’nın, İngiltere’nin okullarında mastırını, doktorasını yaptılar, yurduna döndüler. Kardeşim 30 Mart'ta iki şey oylanacak ya eski Türkiye ya yeni Türkiye. Kılıçdaroğlu bayrağı bizden çok seviyordu. Hakkari’de Türk Bayrağı neredeydi? İzmir’e gelince gösteriyorsun. Hakkari’de neden gösteremiyorsun? Orada doğru dürüst teşkilatın bile yok ama bizim var. Biz bayrak sevgisiyle, bayrak aşkıyla büyüdük. Kardeşlerim biz böyle yürüdük. Böyle yetiştik, böyle yetiştirdik.”