Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yaptığımız yatırımları hazmedemeyen bunun için her birine bir kulp takmaya çalışan sinsi rakiplerimiz var, içeride ve dışarıda. Karşımızda maziden atiye kurduğumuz köprüyle milletimizin özgüvenin artmasından çılgına dönenler var. Karşımızda kendi halklarına sağlayamadıkları demokratik ve ekonomik imkanların ülkemizde yaşanmasını kendilerine tehdit olarak görenler var. Bugüne kadar hep dediğimiz gibi bize Allah yeter, milletimiz yeter" dedi.
Yeni sistemin ilk kabinesinin bugün toplanması vesilesiyle 1. Meclis'te tören düzenlendi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, törende konuşmasına "Kurtuluş Savaşı’nın başkomutanı, 1. Meclis’in ve devletin ilk başkanı" olarak tanımladığı Mustafa Kemal Atatürk ve istiklalin kazanılmasına emeği geçen tüm milletvekilleri, komutanları, askerleri ve tüm kahramanları rahmetle anarak; ruhlarına Fatiha Suresini okuyarak başladı. Erdoğan operasyonlarda ve 15 Temmuz'da hayatını kaybeden tüm şehitlere Allah'tan rahmet diledi. 15 Temmuz hain darbe girişiminin ikinci yıl dönümünün yaklaştığını ifade eden Erdoğan, bu kapsamda 81 ilde anma törenleri yapılacağını söyledi.
"DUYGUSALLIĞIMI HOŞGÖRÜN"
1. Meclis'in Gazi Meclis olduğunu anımsatan Erdoğan, TBMM'nin de gazilikle şereflendiğini dile getirerek, ilk Meclis'ten bu yana görev yapan tüm milletvekillerini de saygıyla andı. Yeni yönetim sisteminin merkezi olan Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesinin de gazi bir mekan olduğunu kaydeden Erdoğan, "Şehadetle ve gazilikle girdiğimiz Anadolu topraklarını, aradan geçen bin yılın ardından yine aynı inanç, azim ve kararlılıkla savunuyoruz. Ecdadımızın emanetini yere düşürmemek, ezanlarımızı susturmamak, bayrağı indirmemek, haysiyetimizi çiğnetmemek için alın terimizle ve gerektiğinde canımızı ortaya koyarak mücadelemizi sürdürüyoruz. Bugün eski Meclis binasındaki bu törenimizi bu tarihi sürekliliğin bir sembolü olarak görüyorum, onun için duyguluyum. Bu duygusallığımı hoşgörün. Dün bu sıralarda devleti kurtarmak ve istiklali sağlamak için bir araya gelinmişti. Bugün ise Türkiye'yi 2023 hedeflerine ulaştırarak, dünyanın en büyük 10 ülkesinden biri haline getirmenin kararlılığı ile buradayız. Evlatlarımızın da 2053 ve 2071 vizyonlarını hayata geçirdiklerinde milletimiz de sevinçlerini bu çatı altında yaşayacaklarına inanıyorum" şeklinde konuştu.
"Bizim mücadelemiz, milletimizin mücadelesi, bizim öfkemiz de milletimizin öfkesidir"
Türkiye’nin yeni bir başlangıç yaptığını ifade eden Erdoğan, bu yeni başlangıcın amacının Türkiye’yi muasır medeniyetler seviyesine yükseltme idealine daha kolay ve daha hızlı bir şekilde ulaşabilmek olduğunu ifade etti. Meclis’in en iyi kanunları çıkaracağının altını çizen Erdoğan, hükümetin en iyi icraatları yapacağına, yargının bağımsız ve tarafsız bir şekilde çalışacağına, STK’ların, medyanın, iş dünyasının, esnafın ve milletin her bir kesiminin üzerine düşen görevi yerine getireceğine inandığını kaydetti. Erdoğan, "Geleceğimize güvenle bakabileceğimiz bir Türkiye inşa edene kadar hepimiz dur durak bilmeden çalışacağız. Yaşadığımız her hadise bize bu ülkede hayatımızı sürdürebilmemizin bir bedeli olduğunu gösteriyor. Bu bedel kimi zaman Çanakkale’deki gibi topyekün ölümün üzerine yürümektir. Bu bedel kimi zaman istiklal harbinde olduğu gibi küllerinden yeniden doğmak mecburiyetinde kalmaktır. Bu bedel kimi zaman darbelere, vesayete, her türlü tuzağa ve oyuna karşı dimdik ayakta durabilmektir. Madem bedel ödüyoruz öyleyse ülke ve millet olarak her alanda hakkımız olanı da alabilelim istiyoruz. İşte bu anlayışla 16 yılda Türkiye'yi 3 buçuk kat büyüttük, bu dönemde ülkemizi 2 kat daha büyüterek devletimizi payidar kılmakta, milletimizin mutluluğunu ve refahını arttırmakta kararlıyız. Kendi siyasi ve ekonomik hırslarını toplumun çıkarlarının önüne koyan küçük bir güruhu saymazsanız milletimizin istediği de işte budur. Biz milletimizle yola çıkmış, nice engelleri yine milletimizle aşarak bugünlere gelmiş bir kadroyuz. Bizim davamız milletimizin davasıdır. Bizim derdimiz, milletimizin derdidir. Bizim mücadelemiz, milletimizin mücadelesi, bizim öfkemiz de milletimizin öfkesidir. Bizim yanımızda milletimiz var. Karşımızda ise terör örgütleri ve onları destekleyen güçler var. Karşımızda ülkemizin büyümesinden, gelişmesinden, kalkınmasından rahatsız olanlar var. Yaptığımız yatırımları hazmedemeyen bunun için her birine bir kulp takmaya çalışan sinsi rakiplerimiz var, içeride ve dışarıda. Karşımızda maziden atiye kurduğumuz köprüyle milletimizin özgüvenin artmasından çılgına dönenler var. Karşımızda kendi halklarına sağlayamadıkları demokratik ve ekonomik imkanların ülkemizde yaşanmasını kendilerine tehdit olarak görenler var. Bugüne kadar hep dediğimiz gibi bize Allah yeter, milletimiz yeter. Allah'ın yardımı ve milletimizin desteği yanımızda olduğu müddetçe, üstesinden gelemeyeceğimiz tehdit, kazanamayacağımız mücadele yoktur. Bunun için her fırsatta rabiamızı haykırmaya devam edeceğiz. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" diye konuştu.
"AYDINLIK BİR GELECEĞİMİZ VAR
"Yeni bir yolun başlangıcında mamur kılınacak şehirler, işlenecek bereketli topraklar, yetiştirilecek yavrular, engellilere sağlanacak yeni imkanlar, yapılacak yeni yollar hastaneler ve eğitim kurumları olduğuna dikkat çeken Erdoğan, "Ayrımcılıkla mücadele ederek bugünlere gelen kadınlarımıza verilecek yeni desteklerimiz var" dedi. Erdoğan'ın bu sözleri salonda büyük alkış aldı.
"Biz sözlerimizin, vaatlerimizin hep arkasında durduk bundan sonra da duracağız" diyen Erdoğan, "Ülkemizin üretim yükünü üstlenen sanayicimize girişimcimize, iş dünyamıza verecek daha çok katkımız var. Günün ilk ışıklarıyla evinden çıkıp alın teriyle rızkını kazanan işçi kardeşlerimizin hayatlarını kolaylaştırmak için atılacak daha çok adımlarımız var. Geleceğe umutla bakan gençlerimizle büyük Türkiye'yi birlikte inşa etmek için daha çok işimiz var. Herkesle birlikte yürüyecek daha çok yolumuz var. Hiçbir insanımızı dışarıda bırakmadan bir ve beraber olarak kucaklayacağımız aydınlık bir geleceğimiz var. İşte bu geleceğimizi inşa edeceğimiz, özellikle okul öncesi eğitim öğretimden başlayıp bu süreci hiçbir dönemde olmadığı kadar çok daha başarılı bir şekilde hem inşa hem ihya edeceğiz. O yüzden bu dönemin sorumluluğu bu noktada çok önemli. Sahip olduğumuz hazinenin anlamını, merhum Mehmet Akif Ersoy'un kalemiyle değil yüreğiyle yazdığı İstiklal Marşımız anlatıyor" diyen Erdoğan sözlerine İstiklal Marşı’nın kıtalarını okuyarak devam etti ve ülkede bir daha İstiklal Marşları değil zafer marşları yazılacağını kaydetti.
Erdoğan, "Benim milletim 15 Temmuz gecesi bunu yapmadı mı? Gövdesini siper etmedi mi? Yurdumuza o alçakları uğratmamak için kendilerini tankların altına atmadı mı? F-16 üzerinden geçerken onlar şehadete yürüdüler. Helikopterler bomba yağdırırken onlar şehadete yürüdüler. Çünkü onlar bir şeye inanmışlardı. ‘Şuheda fışkıracak toprağı sıksan şuheda, canı cananı bütün varımı alsın da hüda. Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda’ demişler öyle yürümüşler. 15 Temmuz gecesi yaşadıklarımızdan sonra hep birlikte elimizi açıp tıpkı Akif gibi Rabbimizden bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmamasını hatırlayın dilemiştik. Bundan sonra sadece zafer marşları yazacağız. Bundan sonra çocuklarımıza sadece başarılarımızın hikayelerini anlatacağız. Bundan sonra geleceğimize hep güvenle, umutla, sevgiyle bakacağız. Eski deniyor ama eskimez Meclis binasında düzenlediğimiz törenin hayırlara vesile olmasını Allah’tan diliyorum" dedi.