Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Türkiye olarak tüm kalbimizle Azerbaycan’ın topraklarını işgalci Ermenistan’dan geri almak için verdiği mücadeleyi destekliyor ve Azerbaycan ihtiyaç duyduğunda tüm savunma imkânlarımızı Can Azerbaycan’la paylaşmayı sürdüreceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığının (SSB) kuruluşunun 35’inci yıldönümünü, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın katılımıyla, SSB Nuri Demirağ Salonu’nda gerçekleştirildi. Savunma Sanayi Başkanlığının 35 yılını özetleyen bir tanıtım filminin izlenmesiyle başlayan program, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından gönderilen kutlama mesajının okunmasıyla devam etti.
KUTLAMA MESAJI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, SSB’nin kuruluşunun 35’inci yıldönümü dolayısıyla kaleme aldığı kutlama mesajında şu ifadelere yer verildi: “Ülkemizin savunma sanayini güçlendirmek üzere, eski Başbakan ve Cumhurbaşkanlarımızdan rahmetli Turgut Özal tarafından kurulan Savunma Sanayi Başkanlığımızın 35. kuruluş yıldönümü tebrik ediyorum. Kıbrıs Barış Harekâtı'nın ardından başlatılan ve 1985 yılında Savunma Sanayi Başkanlığımızın kuruluşuyla bir adım öteye taşınan savunma sanayimizi geliştirme gayretlerin önü hep, doğrudan veya dolaylı olarak bir şekilde kesilmiştir. Hükümete geldiğimizde savunma sanayindeki dışa bağımlılığımızın artık milli güvenliğimizin ötesinde bekamızı tehdit edecek düzeye ulaştığını gördüğümüz için bu konunun üzerine adeta seferberlik ruhuyla gittik. Bugün Türkiye, küresel tedarikçilerin çıkardığı tüm zorluklara ve uyguladığı gizli-açık ambargolara rağmen, sınırları içinde terörle mücadele operasyonlarını rahatça yapabilmesini, sınırları dışında barış harekâtları yürütebilmesi, savunma sanayinde bu dönemde elde ettiği ilerlemeye borçludur. Özellikle son 5-6 yılda sürdürülen ve başarıyla bitirilen çalışmaların büyük katkısı olmuştur. Kahraman askerlerimiz sahada canları pahasına mücadele ederken, onlara vereceğimiz en büyük destek savunma sanayimizi daha ileriye taşımak olacaktır. Savunma sanayinde daha planlı, daha sistematik ve orta-uzun vadeli hareket etmemiz gereken bir döneme girdik. Savunma Sanayii Müsteşarlığını, Başkanlığa dönüştürüp, doğrudan Cumhurbaşkanlığı’na bağlamamızın sebebi işte budur. İnşallah savunma sektöründe Başkanlığımızın koordinasyonunda kurumlarımız arasındaki işbirliğini, uyumu, paylaşımı daha da geliştirerek, savunma sanayindeki hedeflerimize en kısa sürede ulaşacağız. Cumhurbaşkanı olarak bundan sonra daha da büyüyen bir güçle savunma sektörüne her tür desteği vermeye devam edeceğimizi belirterek; kuruluşundan bugüne kadar Savunma Sanayi Başkanlığımızın çalışmalarında emeği, katkısı, desteği olan herkese teşekkür ediyorum.”
“HEDEFİMİZ; HİÇBİR ÜRÜNÜ DIŞARIDAN SATIN ALMAMAK ”
SSB’nin gerçekleştirdiği yerli ve milli projelerle, yediden yetmişe tüm vatandaşların takdirini toplandığını belirten Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Savunma sanayi alanında her zaman vurguladığımız bir husus var; kendi imkânlarımızla imal edebileceğimiz hiçbir ürünü dışarıdan satın almamak ve yerlilik-millilik oranlarımızı daima yükseğe taşımak” dedi.
SAVUNMA ÜRÜNLERİ
SSB personelinin emekleriyle savunma sanayideki yerlilik oranında önemli yol alındığını hatırlatan Oktay, “Savunma ürünlerinde yüzde 70 oranında dışa bağımlı haldeyken bugün bu oran yüzde otuzların altına inmiştir; tüm kritik malzemelerde yüzde yüz kendimize yeter hale geldiğimiz güne kadar durmadan, yorulmadan çalışacağız. Milli savunma projesi sayımız 62’den 700’e yükselmiştir. Sadece son 5 yılda 350 yeni proje başlatılmıştır: Bu başarı da hepimizin. Sektörde faaliyet gösteren firma sayımız ise 56’dan bin 500’e yükselmiştir. Üstelik dünyanın ilk 100 savunma şirketi listesinde 7 firmamız bulunuyor” diye konuştu.
“İHA, SİHA VE TİHA ÜRETİMİNDE İSE DÜNYANIN İLK 3-4 ÜLKESİ İÇİNDEYİZ”
Türk savunma sanayi firmalarının dünya pazarındaki payı ve gücünün her geçen gün daha da arttığına dikkat çeken Oktay, 2002 yılında 248 milyon dolar olan savunma ve havacılık ihracatının 2019 yılı itibariyle üç milyar doları geçtiğini söyledi.
Kara ve deniz savunma araçlarında dünyada kendi savaş gemisini tasarlayan, inşa eden ve idamesini gerçekleştirebilen 10 ülke arasında Türkiye’nin de yer aldığını belirten Oktay, “İHA, SİHA ve TİHA üretiminde ise dünyanın ilk 3-4 ülkesi içindeyiz. Yurt içinde gerçekleştirdiğimiz başarılı terör operasyonları ile Barış Pınarı, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı gibi sınır ötesi operasyonlarımızda, insansız hava araçlarımız başta olmak üzere milli savunma ürünlerimiz, kahraman ordumuzun gücüne güç katmıştır. Kendi savunma ihtiyaçlarımızı milli imkânlarla karşılamanın yanında dost ve müttefik ülkelerin de ihtiyaçlarına cevap verebilen bir konumdayız” açıklamasında bulundu.
“AZERBAYCAN’IN VERDİĞİ MÜCADELEYİ DESTEKLİYORUZ”
Azerbaycan topraklarını işgal eden Ermenistan’a karşı Türkiye’nin sonuna kadar Azerbaycan’ın yanında olduğunu vurgulayan Oktay, “Türkiye olarak tüm kalbimizle Azerbaycan’ın topraklarını işgalci Ermenistan’dan geri almak için verdiği mücadeleyi destekliyor ve Azerbaycan ihtiyaç duyduğunda tüm savunma imkânlarımızı Can Azerbaycan’la paylaşmayı sürdüreceğiz. Geçmişte olduğu gibi bu süreçte de yine bir takım savunma sanayi ara malı ambargolarıyla ve tehditlerle karşı karşıya kaldık” dedi.
“ARTIK AMBARGOLARLA YILDIRABİLECEKLERİ BİR TÜRKİYE YOK”
AKINCI ve Bayraktar TB3’ün motor ve görüntüleme birimlerine bazı ambargoların söz konusu olduğunu hatırlatan Oktay, “Hemen yerli ve milli TEI motoru üretim bandına entegre edildi. Artık ambargolarla yıldırabilecekleri bir Türkiye yok. Karada; ALTAY, EJDER, ve PARS, denizlerde; MİLGEM gemileri, havada; GÖKBEY, AKINCI, AKSUNGUR ve ANKA, gök kubbede KORAL, HİSAR ve KORKUT’la milli güvenliğini milli teçhizatıyla sağlayabilen bir Türkiye var” dedi.
Son zamanda yapılan çalışmalarla savunma sanayi ekosistemi zengin, altyapısı sağlam ve dinamik bir Türkiye’nin var olduğuna dikkat çeken Oktay, “Sadece savunma alanında değil, sivil alanda coğrafi bilgi sistemlerinin geliştirilmesinde, orman yangınları ile mücadelede, deprem, yangın gibi doğal afetlerde hasar tespiti ve arama-kurtarma çalışmaları için veri toplamamızı, işlememizi, mücadelemizi sağlayan sistem ve araçları tasarlayan ve üreten bir Türkiye var” diye konuştu.
“YENİ TEKNOLOJİLERİ ÜLKEMİZE KAZANDIRACAĞIZ”
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi sayesinde belirsizlik oluşturan durumlardan çabucak çıkıldığını söyleyen Oktay, “Türkiye, yakın bir gelecekte daha üstün teknolojilerle insanlı ve insansız savaş uçağına, orta ve uzun menzilli hava savunma sistemlerine, insansız kara savunma araçlarına sahip ve tasarımdan üretime lider konumdaki ülkelerden biri olacaktır. Bugün geldiğimiz noktayı yeterli görmeyerek dünyaya öncülük eden yeni savunma, kavram, sistem ve teknolojilerini sizlerin gayretleriyle ülkemize kazandıracağız” ifadelerine yer verdi.
“BAZI ALANLARDA DÜNYANIN ÖNDE GELEN ÜLKELERİNDEN BİRİYİZ”
Savunma Sanayii Başkanlığının kuruluşunun kökünün tarih öncesine dayandığına değinen SSB Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, kurumun tarihçesinden bahsetti. Demir, 2004 yılı Mayıs ayında, Savunma Sanayi İcra Komitesi toplantısıyla yerli ve milli projelerin hayata geçmesi açısından bir dönüm noktası olduğunu söyledi.
Savunma Sanayi Başkanlığı koordinasyonunda; vakıf şirketlerinden özel sektöre, KOBİ’lerden araştırma merkezlerine, üniversitelerden teknoparklara kadar geniş bir ekosistem; güvenlik güçlerinin ihtiyaç duyduğu sistemleri ürettiğine değinen Demir, savunma teknolojilerinin güçlenmesi için çalışmaların sürdüğüne değindi. Türk savunma sanayinin sadece Türkiye’nin ihtiyaçlarını değil, dost ve müttefik ülkelerin ihtiyaçları doğrultusunda çalışmalarına devam ettiğin belirten Demir, “Türk savunma sanayii, ülkemiz güvenliği için kara, hava, deniz ve uzay ile siber alanda çalışmalarını sürdürüyor. Hem askeri hem sivil alan için de faaliyetlerimiz devam ediyor. En son salgın sürecinde örneğini yaşadığımız sağlık gibi, enerji, ulaştırma, tarım ve diğer alanlarda savunma sanayiinin önemini, bu alandaki birikimin değerini bir kez daha gördük. Savunma sanayiimiz son yıllardaki atılımıyla platform ve silah sistemlerinin tasarımı, geliştirmesi ve üretilmesinde belli bir seviyeye geldi. Bazı alanlarda dünyanın önde gelen ülkelerinden biriyiz, bazı alanlarda rekabetçi ürünler geliştiriyoruz” şeklinde konuştu.
“NİTELİKLİ İNSAN KAYNAĞIMIZI GELİŞTİRİYORUZ”
Savunma sanayinde tam bağımsızlık hedeflerine emin adımlarla yüründüğünün altını çizen Demir, kritik ve stratejik tüm teknolojilere sahip olunması gerektiğini ifade etti. Demir, “Vizyoner Genç, Savunma Sanayii Akademi gibi programlarımız, Savunma Sanayii Okur-Yazarlığı, Teknofest, Roboik gibi çalışmalarımız, meslek liselerinde savunma sanayiine yönelik açtığımız programlar, öğrenci ve öğretmenlerimize yönelik eğitimler ile nitelikli insan kaynağımızı geliştiriyoruz. ARGE’ye ayırdığımız kaynağı her geçen yıl artırıyoruz. ARGE temelli savunma sanayii süreç yönetim modelini tüm alanlara hakim kılana kadar çalışmalarımızı güçlendireceğiz. Sektörde faaliyet gösteren firmalarımızın yetkinliğinin değerlendirilmesi ve desteklenmesini sağlamak için hayata geçirdiğimiz EYDEP programını başlattık. Sektörün insan kaynağı, envanter, ürün ve altyapı bilgilerini tek bir merkezde toplayıp, her tür analiz ve değerlendirmeyi otomasyonla yapacağımız Yetenek Envanteri-YETEN Portalini kurduk. Biz kurum olarak, Cumhurbaşkanımız ve Cumhurbaşkanı Yardımcımız başta olmak üzere, devlet büyüklerimizden gereken bütün desteği alıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve SSB Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, konuşmalarının ardından, Savunma Sanayi Başkanlığında 30 ve üzeri çalışma yılını dolduran personele plaket takdim etti.