ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Oltu'da ADEM Projesi sergisi
Oltu'da ADEM Projesi sergisi
Karayazı’da ‘Ters Lale Festivali’ günceli
Karayazı’da ‘Ters Lale Festivali’ günceli
MHP’den TFF’ye sert tepki
MHP’den TFF’ye sert tepki
Kotanlı’dan 1 Mayıs açıklaması
Kotanlı’dan 1 Mayıs açıklaması
Erzurum’dan 2 futbolcu milli takım kadrosunda
Erzurum’dan 2 futbolcu milli takım kadrosunda

Ahmet Göksan

Zincirli Hatalar
19 Eylül 2009 Cumartesi

 

            “Bu davayı kazanmak artık bizim için bir onur meselesi olmuştur. Büyük Türk ulusunun kanını taşıyan biz yüz bin Türk, ne bu gün ne de yarın atıldığımız ve ant içtiğimiz bu zorlu uğraştan gerileyecek değiliz”.

                                                                                                                  Dr. Fazıl KÜÇÜK

 

            Geçtiğimiz günlerde Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu –USAK- tarafından yapılmış olan bir anketin sonuçları yayınlandı. “Dış Politika Algılama Anketi” sonuçlarına göre, herkesçe bilinenler yinelenmektedir. Yinelenmenin ötesinde algılama kapasitesi olanların bile kabul edeceği sonuçlar ortalık yere çıkmıştır.

Anket sonuçları; Amerika, İsrail ve Rusya’nın dünya barışını tehdit eden ülkeler sıralamasında ilk üç sırayı paylaştıklarına işaret ediyor. Diğer AB ülkeleri ile birlikte İngiltere’yi de aynı potanın içine koymak gerekiyor. Üzerinde güneşin batmadığı bilinen İngiliz İmparatorluğu, günümüzde adalara çekilmiş izlenimini vermektedir. Özgürlüklerine kavuşturduklarını söyledikleri, eskiden sömürdükleri bu ülkeler de bölgelerindeki barışı tehdit etmektedirler.

Bu ülkelerin nerede ise tamamı sürekli olarak etnik çatışmalarla boğuşmaktadırlar. Bunu bir rastlantı olarak algılamamak gerekiyor. Kıbrıs’ta yaşananları da bu çerçevede değerlendirdiğimiz noktada, adada barışa ulaşmanın oldukça zor ve hatta olanaksız olduğu gerçeği kabul edilmelidir. AB’nin pislik akan burnunu da Kıbrıs işine sokmuş olması ise bir başka olumsuzluk olarak karşımıza çıkmaktadır. 08 Eylül 2009 günlü Financial Times gazetesi de bu yargımızı doğrulamaktadır.

“Kıbrıs’ın AB Üyeliği Hataydı” başlıklı haber yorumda, “Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi için bir anlaşmaya varılamaması, Türkiye’nin üyelik müzakerelerini zehirledi. AB bölünmüş bir adayı, çözüm bulunmadan önce saflarına katılmasına izin vermekle bir temel hata yaptı. Çünkü şimdi üyeliğin nimetlerinden tam olarak yararlanan Kıbrıslı Rumların, kendilerini iyi niyetle müzakere etmelerini sağlayacak bir teşvikleri kalmadı” diye yazıyordu.

Gazete, Fransa, Almanya, Avusturya ve mendil büyüklüğündeki ülkenin Türkiye’nin Avrupa beklentilerine engel koyma tavırlarını da “tehlikeli ve verimsiz” olarak tanımlıyor. İngiltere’nin bu yaklaşımlara karşı duruşu ise ilginçliklerle doludur. Dışarıda Türkiye’nin üyeliğinden yana tavır sergiliyor, içeride ise şikayetçi görünen ülkelerle kol kola girerek takoz oluyor.

Rum basın haberleri ise ilginçliklerle dolu. Türkiye’nin üyelik sürecini engellemek ve Türkiye’nin aleyhine kullanmak için her yolu denemekte kararlı olduklarını yazıyorlar. Mendil büyüklüğündeki ülkenin Dışişleri Bakanlığı hazırladığı belgelerle Türkiye’yi köşeye sıkıştırmaya çalışıyor.

Dışarıdan buldukları desteklerle açılmayacak müzakere başlıklarının, Türkiye’nin kendileriyle iyi ilişki kurmasıyla bağlantılı olarak, arttırılmasını istiyorlar. Bunun yanı sıra istekleri karşılanana dek hiçbir başlığın açılmamasını istiyorlar. Bunu sağlamak için de önde gidenlerin yurt dışı gezilerine çıktıkları biliniyor.

Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin olarak başlatılan süreç de tıkandı. Çünkü karşı tarafın, Türklerle anlaşma yapma gibi bir niyetlerinin olmadığı görülmektedir. Benzer taktiklerini yıllardır uyguluyorlar. Uygulamaya koydukları yöntem, dünyayı kandırabilmek adına masaya oturmak oluyor.

2004 yılında, “40 yıldır çözülmeyen sorunu biz çözeriz” diyerek ortalık yere çıkılırken, karşı taraf ise 60 yıldan söz etmektedir. Sorunun süresi konusunda bile uzlaşılamadığına göre kayıkçı kavgasına dönmüş olan görüşmelere katılmamak gerekiyor mu ne…

Türkiye’nin Kıbrıs açılımından daha fazlasını nasıl elde edebiliriz hesaplarını yapanlardan, iyi niyet beklemek abes bir şey olsa gerek. Dışarıdan destek verenler, oynanmakta olan bu oyundan memnun olduklarını ısrarla yineliyorlar. Gelinen bu noktada Anadolu insanının memnun olmadığını söylemeye bile gerek görmüyoruz.

Türkiye’nin büyük devletlerden hiçbir eksiğinin olmadığı biliniyor. O zaman yaşanmakta olan bu sıkıntıların nedeninin sorgulanması gerekiyor. Sıkıntılar uygulamalardan kaynaklanıyor mu ne…

Brüksel’de lahana tarlalarının yakınlarında dolaşanların, üye ülkelere sürekli olarak bazı yaptırımları dayattıkları biliniyor. Ölçüt ve düzenleme adı altında dayatılanlar, tepkilere neden oluyordu. Halkın isyan aşamasına geldiği anda bazı düzenlemelerin kaldırılması kararlaştırıldı.

Bu güne değin AB ülkelerinde üretilmekte olan salatalığın = onlar hıyar diyor = boyunun 10 santimetreyi geçmemesi gerekiyordu. Bu uygulama, 01 Temmuz 2009 günü itibarı ile yürürlükten kaldırıldı. Bu nedenle özgürlüğüne kavuşmuş olan hıyarları, istenen boyda her yerde bulmak olanaklı olacaktır.

AB’ni, uygulamaya koyduğu bu özverili çalışmaları nedeniyle kutlamak istiyoruz. Bu kadar yoğun uğraştan sonra özgürlüklerine yeniden kavuşan hıyarları da selamlamak gerekiyor mu ne… Yaşasın özgür hıyarlar…

Şeker Bayramınızı en içten sevgilerimle kutluyorum. Yaşamınızın da şeker tadında geçmesini de diliyorum.

SEVGİ ile kalınız…

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Gürhan Özorhan 19 Eylül 2009 Cumartesi  23:05

Bayramınızı tebrik eder,selam ve saygılarımla.Ülkü İle Kalınız.

Yorumu oyla      7      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
İnancın Başarısı
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Bir yumrukta çürüyen vicdan
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Asansör Takım Olmanın Alemi Var mı? Ve Erzurumspor Gerçeği
Baki Gezmiş
Baki Gezmiş
Dadaş Tahsin Bayramoğlu’nun ardından
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
Türk Milleti: Medeniyetin Evrensel Mimarları
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Erzurum’un Dirilişi yahut 107 Yılın Çığlığı
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva