ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Tazelenme Üniversitesi protokolü imzalandı
Tazelenme Üniversitesi protokolü imzalandı
Hacımüftüoğlu’ndan Kûtü’l Amare zaferi kutlaması
Hacımüftüoğlu’ndan Kûtü’l Amare zaferi kutlaması
Dr. Fatih Kacıroğlu’na TONKKD ödülü
Dr. Fatih Kacıroğlu’na TONKKD ödülü
Palandöken Ekonomi Forumu değerlendirildi
Palandöken Ekonomi Forumu değerlendirildi
Şenkaya’da 2.8’lik deprem
Şenkaya’da 2.8’lik deprem

Ahmet Göksan

Damda Gezinenler
4 Şubat 2011 Cuma

“Belki yanlış yolu tutanlarımız olacaktır. Artık cemaatin de aklını başına alarak derin düşünmesi, yaldızlı sözlere, kıymet vermeden iyi tarafın hangisi olacağını takdir ederek o yolun yolcusu olmalıdır”.
 
            Cenevre’de BM öncülüğünde yürütülmekte olan Kıbrıs uyuşmazlığının çözümüne ilişkin son görüşmelerde bildik tutumların sergilendiği biliniyor. Bununla yetinmeyen mendil büyüklüğündeki ülkenin başı saldırılarına devam ediyor. Saldırarak çözüme ulaşmanın olanaklı olmadığının da artık görülmesi gerekiyor. Diğer yandan Rum basınında yapılmış olan son görüşmenin perde arkası yazılıyor.  
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluş anlaşmalarına aykırı olarak Rum yönetimince çalışmalar yapılıyor. Bölgedeki ülkelerle imzalanan Münhasır Ekonomik Bölge Anlaşmalarına bir yenisinin eklenmek üzere olduğunu da kaydetmek durumundayız. Yunanistan’la yapılacağı açıklanan bu anlaşmayı ağır bir saldırı olarak almak durumundayız. Yunanistan, garantörü olduğu ülkenin haklarını bir taraf için kullanmaya kalkışmaktadır. Bu saldırı, 1959 – 1960 kuruluş anlaşmalarına taban tabana zıt olmasının yanı sıra uluslarası hukukun da ayaklar altına alınmasıdır. Diğer iki garantör ülke olan Türkiye ve İngiltere’nin bu gidişe dur diyebilmek adına müdahale etmeleri gerekmektedir.
İngiltere’nin böyle bir müdahaleyi yapacağını düşünmüyoruz. Bu durumunda Türkiye Cumhuriyeti’nin bu sıfatı ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile benzer anlaşmayı yapmasını zorunlu kılmaktadır. İki ülke arasındaki deniz derinliğindeki zengin yeraltı kaynaklarının ne şekilde kullanılacağı kayıt altına alınmalıdır. Aksi halde mendil büyüklüğündeki ülke benzer bir anlaşmayı Türkiye’ye karşı bir başka ülke ile yapabilir. Türkiye’nin karasularının bittiği noktadan sonrasını kendi münhasır ekonomik bölgesi ilan ettirebilir. O zamanda Anadolu coğrafyası bir anlamda kuşatılmış olur.
Mendil büyüklüğündeki ülke zengin hidrokarbon yatakları olduğu için Yunanistan’la anlaşma yapmak istediğini kayıt altına almaya çalışıyor . Bu yaklaşımlarını diplomatik çıkışlarla önleyebilmek olanaksızdır. Bu davranışı, suçlarını gizleyebilmek adına sürekli olarak yapıyorlar. “Türk Ordusunun Kıbrıs’tan çekilmesinin, Kıbrıs uyuşmazlığının çözüm sürecine yardımcı olacağını sıklıkla tekrarlıyorlar”. Bunun ötesine geçerek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yeniden nüfus sayımı yapılarak yerleşikler diye tanımladıkları yurttaşların geri gönderilmesi gerektiğinin türküsünü çığırıyorlar.
Anadolu’da “dinime küfreden bari Müslüman olsa” söylemi Rumların bu tutumları ile bire bir örtüşmektedir. Yunanistan başta olmak üzere Rusya ve üçüncü ülke yurttaşlarını “Kıbrıs Cumhuriyeti” yurttaşı yaptıkları gerçeğini de gizlemeye çalışıyorlar. Kendilerine hak olarak gördüklerini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için suç olarak görürlerken aynaya bakmadıkları anlaşılıyor. Çözüm görüşmelerinde bu hususun mutlaka dikkate alınması gerektiğini kaydetmek durumundayız.
Diğer yandan Yahudi lobisi ile ilişkilerini kurumsal düzeye taşımak için çalışmaları sürdürdükleri de unutulmamalıdır. Amerikan Yahudi Komitesi İcra Direktörü David Hoenlein’in konuya ilişkin açıklamaları ilginçtir. Bu Bay Atina’da yayınlanan To Vima gazetesinde yer alan açıklamasında, “Kıbrıs – Yunanistan Büyük Nüfuz Kullanacak… Amerika’daki Yahudi Lobisi petrollerle ilgili faaliyeti üstleniyor… Doğalgaz Kıbrıs’ın önemini arttırıyor” diye konuşuyordu.
Mart ayında yapılacak olan görüşmeler sırasında BM’in ara anlaşma için tarafları zorlayacağı anlaşılıyor. Yapılacak olan seçimleri de dikkate almadan bağlayıcı bir karar almak istediği duyuruluyor. Böyle bir anlaşma ölü doğmuş bir anlaşma olmanın ötesinde bir durumdur. Yeni seçilecek olan yönetimler veya yöneticilerin hareket alanlarını zorlayacaktır. Süratle bu tür bir anlaşmadan kaçınmak gerekmektedir.
Uluslararası toplumun çözüm adına gösterdiği bu yaklaşım, Mart ayında damlara çıkan kedilerin davranışları ile örtüşüyor mu ne…
SEVGİ ile kalınız…

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
İnancın Başarısı
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Bir yumrukta çürüyen vicdan
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Asansör Takım Olmanın Alemi Var mı? Ve Erzurumspor Gerçeği
Baki Gezmiş
Baki Gezmiş
Dadaş Tahsin Bayramoğlu’nun ardından
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
Türk Milleti: Medeniyetin Evrensel Mimarları
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Erzurum’un Dirilişi yahut 107 Yılın Çığlığı
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva