ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
MHP’den TFF’ye sert tepki
MHP’den TFF’ye sert tepki
Kotanlı’dan 1 Mayıs açıklaması
Kotanlı’dan 1 Mayıs açıklaması
Erzurum’dan 2 futbolcu milli takım kadrosunda
Erzurum’dan 2 futbolcu milli takım kadrosunda
Hacımüftüoğlu’ndan ÜAK değerlendirmesi
Hacımüftüoğlu’ndan ÜAK değerlendirmesi
Tokyürek Ana, yılın annesi seçildi
Tokyürek Ana, yılın annesi seçildi

Ahmet Göksan

Çözümün Zehirlisi
3 Ekim 2009 Cumartesi

“Hayatta muvaffakiyetin en büyük sırrı işe başlamadan önce ulaşılacak hedefin daima uzak olduğunu takdir ederek ona göre hazırlanmaktır”.

                                                                                                                  Dr. Fazıl KÜÇÜK

 

            Yazın bunaltıcı sıcaklarının sona ermesi ile güz ayları da başlamış oldu. Ankara’nın güz aylarının tadının doyumsuz olduğunu başkentte yaşayanlar çok iyi bilmekte ve takdir etmektedirler. Kısa bir süre öncesine kadar, TBMM’nden Kızılay’a doğru inilirken Atatürk Bulvarında oturularak sohbet edilecek mekanlar vardı. Buralar bir anlamda dinlence yerleri oluyordu. Küreselleşme olgusu ile birlikte dayatılan yeni dünya düzeninde, bu gibi işlevsel mekanlar kapandı veya kapatıldı.

Bu uygulama Ankara’da oturanların da yaşam biçimi olmuş ve yaşayan bir kültüre dönüşmüştü. Siyasetin kalbinin buralarda attığını bile söylemek olasıdır. Farklı düşüncede olan kişiler, buralarda ses tonlarını yükseltmeden kavga etmeden konuşup tartışabiliyorlardı.

Şimdilerde kendiliğinden oluşmuş olan bu yaşam biçiminin yerinde esecek yelin bile kalmadığını gündelik yaşamımızda yaşıyoruz. Geçmişe takılıp kalmadan günümüzde de olmasını istediğimiz böyle güzel bir yaşam biçimini bu nedenle sizlerle de paylaşmış oluyoruz.

Geçtiğimiz günlerde BM Genel Kurulu toplandı. Bu toplantıya katılan devlet ve hükümet başkanları, dünyaya kendi pencerelerinden bakarak mesaj verdiler. Bu mesajları ayrıca değerlendirmek olanaklıdır. Burada üzerinde durduğumuz konuşma Başbakan’ın yaptığı konuşmadır.

Başbakan’ın BM’de yaptığı konuşması, boyalı kağıt ve kutularda görmesi gereken ilgiyi görmemiştir. Dahası konuşmanın magazin boyutu öne çıkarılarak yapılan konuşma, özünden saptırıldı. Konuşma suya tirit cinsinden yayımlandı. Halbuki Başbakan’ın Kıbrıs’a ilişkin bu konuşması üzerinde durulmasını gerektiriyordu. Mangallarda kül bırakmayan siyasetçilerin bile, bülbül yemiş duta dönmüş olmaları ayrıca düşündürücüdür.  

Başbakan, “BM’in devreye girmesiyle 2010 yılının başlarında yeni bir referandum yapılır ve şayet Rumlar bu referandumda da olumsuz oy kullanırlarsa, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin uluslararası bağımsız bir devlet olarak tanınması zorunlu hale gelir” diyordu.

Bu değerlendirmeye içtenlikle katılıyoruz. Ancak bu duruşun devamlı olarak gündemde tutulması gerektiğini belirtmek durumundayız. Bununla yetinilmeyerek konu, diğer tüm uluslararası platformlara da taşınmalıdır. Benzer söylemin 24 Nisan 2004 gününde, Annan’ın belgesinin oylanması öncesinde de söylendiğini anımsatmak istiyoruz. Aradan geçen zaman diliminde bulunduğumuz nokta ortalık yerdedir. Söylemle eylem arasında okyanus mu vardır ne…

Adada çözüme ilişkin olarak yürütülmekte olan görüşmelerde ilginç bir noktaya gelinmiştir. “Türk ve Rum seçmenler, devlet başkanı ve yardımcısını belirlemek için birlikte oy kullansınlar” deniliyor. Bu yaklaşımı zehirli bir çözüm olarak gördüğümüzü altını kalın çizgilerle çizerek belirtmek istiyoruz. Bu yaklaşım aynı zamanda sakatlıklarla da doludur.

Çünkü Rumlar, kendileri gibi düşünmeyen bir Kıbrıs Türküne oy vermeyeceklerdir. Vereceklerine inananlar varsa, öncelikle tıbbın denetimine girmeleri gerekmektedir. Anne karnına yeni düşen bir cenini bile, böyle bir yaklaşıma inandırmak olanaklı değildir.

Mendil büyüklüğündeki ülkenin başı yollara düşmeden önce, Kıbrıs Rum Ulusal Konseyi’nin dört gün boyunca toplantılar yaptığını da sizlerle paylaşmak istiyoruz. İzleyecekleri politikaları, adı geçen konseyde onaylandıktan sonra BM’e gidilmiştir.  

Konseyin yayımladığı bildiride ise çözümün ölçütleri öne çıkarılıyordu. “Çözümün adadaki Türk Silahlı Kuvvetlerinin tamamen çekilmesinin yanı sıra, Türkiye’den giden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşlarının adayı tamamen terk etmesine bağlı olduğu” vurgulanıyordu.

Ulusal konularda bazı sıkıntıları yaşamakta olduğumuz gerçeğinin de ayrıca bilincindeyiz. Anadolu’nun sesi olan TBMM’nin, Kıbrıs davası başta olmak üzere tüm ulusal konularda ortak bir görüşü sergilemesini bekliyor ve istiyoruz. İstasyondaki trenin kalkmaya hazır beklemekte olduğunun da bilinmesi gerekiyor.

Trenin kalkması sonrasında arkasında bakmanın hiçbir kimseye yararı olmayacaktır. Hata veya nerede eksik yapıldığını bile düşünemeyecek duruma gelmeden önce gereken önlemlerin alınması ortak dileğimizdir. 2010 yılında adada olası bir BM çözümü önerisi öncesinde, hazırlıklı olmak gibi bir yükümlülüğümüzün olduğunu da anımsatıyoruz. Zaman hızla geçmektedir.

Adada yürütülmekte olan görüşmelerin son fırsat olduğunun türküsünü çığıranlar, ulusu yanlış yönlendirmektedirler. Her görüşme ve çabayı son fırsat olarak görmek ve değerlendirmek son derece yanlıştır. Eğer öyle olsa idi, üzerinde yaşamakta olduğumuz ne yurdumuz ve devletimiz olurdu. Genç kuşağı bu ve benzeri söylemlerle zehirleyerek teslimiyete razı etmek istiyorlar mı ne…

SEVGİ ile kalınız…

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
İnancın Başarısı
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Bir yumrukta çürüyen vicdan
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Asansör Takım Olmanın Alemi Var mı? Ve Erzurumspor Gerçeği
Baki Gezmiş
Baki Gezmiş
Dadaş Tahsin Bayramoğlu’nun ardından
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
Türk Milleti: Medeniyetin Evrensel Mimarları
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Erzurum’un Dirilişi yahut 107 Yılın Çığlığı
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva