YAVUZ: YAYGIN MEDYA SANILDIĞI KADAR ÖZGÜRLÜKÇÜ DEĞİL
Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü ile Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nün davetlisi olarak Erzurum'a gelen şair yazar ve akademisyen Yazar Hilmi Yavuz, Üniversite Kitabevi'nde düzenlenen 'Söyleşiler Özel' programında kitap dostlarıyla buluştu.
Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü ile Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nün davetlisi olarak Erzurum'a gelen şair yazar ve akademisyen Yazar Hilmi Yavuz, Üniversite Kitabevi'nde düzenlenen 'Söyleşiler Özel' programında kitap dostlarıyla buluştu.
Fen-Edebiyat Fakültesi öğretim üyelerinden Doç.Dr. Erdoğan Erbay'ın yönettiği söyleşiye, akademisyenler ve kitap dostları da soruları ile interaktif bir katkıda bulundular. Karşılıklı sorularla başlayan söyleşide edebiyattan felsefeye yazın yaşamından günümüz edebiyatına bakışına değin farklı sorular sorulan Hilmi Yavuz ilginç tespitlerde bulundu: 'Ben Türk şiirini onarıyorum' cümlesine atıf yapan Yavuz bu tespitini nükte geleneğine vurgu yaparak her şeyi ciddiye almamızdan ileri geldiğini söyledi.
İLGİNÇ TESPİTLER
Nobel ödülü alan şairlerin şiirleri ile ilgili sorulan soruya: YavuzBu şairlerin bizim 3. sınıf veya 4. sınıf diye nitelendirebileceğimiz şairlerden daha iyi yazdığını söyleyemeyiz. Bizim şiirimiz hakkıyla çevrilebilse dünya şiirin ne olduğunu anlardı diyerek şiirimizin anlaşılamamasının dil handikaplarına, çeviri ve tercüme hususunda yaşanan büyük problemlerden kaynaklandığına vurgu yaparak açıkladı.
Konuşma esnasında Walter Andrews'un kendisini : 'Hilmi Yavuz şiirini çevirmek bir kabustur.' sözüne ve kendisini merkezsiz olmakla kategorize etmesini kendine has uslubu ile 'Merkezsiz olmak beni gelenekten asla koparmadı' diyerek cevap verdi. Merkezleşmiş olmak her zaman çok merkezleşmeyi beraberinde getirmiyor. Divan şiirine de merkezleşme çerçevesinde vurgu yapan Yavuz: 'Divan şiiri aslında çok merkezli bir şiir değil, Osmanlıyı sadece politik veya sadece dinsel merkezde okumaya çalışılıyor. Divan şiirini saray istiaresi ile okumak yerine birkaç katmanlı okumak gerekir.'diyerek şiiri çok boyutlu okumanın faydalarına değinmiştir. Walter Andrews'un bizim şiirimize bizden daha çok sahip çıkmıştır diyerek şiirimizin sahipsizliğine vurgu yapmıştır. Nazım Hikmet'in şiirleri ile ilgi sorulan sorulara Komünist bir şairin yazdığı komünist bir şiir değildir diyerek Çankırı Hapishanesi adlı şiirinden örnekler sunan Yavuz 'şiir hangi teorik enstrümanla okunuyorsa size o kertede farklı anlamlar çıkartabilir.' dedi.
TASAVVUF BAĞLAMANIDA ELE ALIYORUZ
Stanley Fish'in 'metin yok yorum var' görüşünü 'bu çok post modern bir bakıştır' diyerek cevap veren Hilmi Yavuz 'Yunus Emre'nin şiirini nasıl okumalıyız ?' sorusuna ise: 'Yunus Emre'nin şiirini tasavvuf bağlamında okumayı tercih ederim. Çünkü bu benim geleneğimdir' diyerek cevap verdi.
Modern romanın durumu hakkında sorulan sorulara Hilmi Yavuz; modern roman zamanla uğraşmıştır, bugünü yaşarken geçmişe gidebiliriz. Post modernde ise ne şahıs ne zaman ne de mekan birliği vardır' diyen Yavuz; 'Türkiye'de post modern anlatıyı yalnızca ben yazdım. Bu konuda üç roman yazıldı üçünü de ben yazdım. İhsan Oktay Anar Orhan Pamuk ve Oğuz Atay gibi yazarların post modern anlatılardan kısmen yararlanabilir' diye ifade eden 'Şiir fikirle değil kelimelerle yazılır kelimelerin öne çıkması demek müziğinin öne çıkması demektir. Bir dize şedit bir şevk anını verir ve her şey bestedir' diyen Yavuz Yahya Kemal'le aynı fikirde olduğunu ifade etti.
Şiir ve felsefeye belli bir çerçeveden bakmak yerine birçok açıdan bakarak edebiyatımızın ve şiirimizin derinliğine inmek gerektiğini ifade eden Yavuz program sonunda kitaplarını imzaladı. Programa ev sahipliği yapan Üniversite Kitabevi kurucusu Mahmut Balcı Anadolu'daki okuyucuyla buluşmayı önemseyen Hilmi Yavuz gibi yazarlara özellikle teşekkür ettiğini belirtti