ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Milli coşkumuz daim kutlu olsun
Milli coşkumuz daim kutlu olsun
 Rektörlük koltuğu 23 Nisan’da minik rektöre emanet
 Rektörlük koltuğu 23 Nisan’da minik rektöre emanet
Erzurum’da milli coşku yaşandı
Erzurum’da milli coşku yaşandı
Milli coşku doruktaydı
Milli coşku doruktaydı
Erzurumspor’dan 23 Nisan mesajı
Erzurumspor’dan 23 Nisan mesajı
HABERLER>GUNCEL
3 Kasım 2006 Cuma - 00:00

TÜRK TARİHİNDE KADIN HER ZAMAN SAYGI ODAĞI

Atatürk Üniversitesi (A.Ü) İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rafet Özkan, yaptığı açıklamada, ilahi dinlerde öldürmenin değil yaşatmanın esas olduğunu belirterek, ''Günümüzde özellikle töre cinayetlerinde insanlar, kendi anlayışlarını dini forma büründürerek, kadın öldürmeye meşruiyet kazandırmaya çalışıyorlar'' dedi.

TÜRK TARİHİNDE KADIN HER ZAMAN SAYGI ODAĞI

TÜRK TARİHİNDE KADIN HER ZAMAN SAYGI ODAĞI Atatürk Üniversitesi (A.Ü) İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rafet Özkan, yaptığı açıklamada, ilahi dinlerde öldürmenin değil yaşatmanın esas olduğunu belirterek, ''Günümüzde özellikle töre cinayetlerinde insanlar, kendi anlayışlarını dini forma büründürerek, kadın öldürmeye meşruiyet kazandırmaya çalışıyorlar'' dedi. Tarihte ilahi dinlerde kadın hakları korunmaya özen gösterilirken, bazı inanışlarda ise kadınların kurban edildiği görülüyor. Atatürk Üniversitesi (A.Ü) İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rafet Özkan, yaptığı açıklamada, ilahi dinlerde öldürmenin değil yaşatmanın esas olduğunu belirterek, ''Günümüzde özellikle töre cinayetlerinde insanlar, kendi anlayışlarını dini forma büründürerek, kadın öldürmeye meşruiyet kazandırmaya çalışıyorlar'' dedi. Özkan, bazı kavimlerde cenaze kurbanlarına rastlandığını ve bunların çoğunda kadınların kurban edildiğini belirterek, özellikle İslam dininin kadınlara hak ettikleri değeri verdiğini ifade etti. ''FEMİNİZM OLGUSUNU HIRİSTİYAN KÜLTÜRÜ DOĞURDU'' Özkan, ilahi dinlerden Hıristiyanlıkta Hz. Meryem'in de içlerinde yer aldığı 4 kadının dışında kadın şahsiyetlerin fazla rağbet görmediği ve son asırlara kadar kadına fazla değer verilmediğini belirterek, ''Feminizm olgusunu doğuran Hıristiyan kültürüdür. Çünkü kadınlara batı toplumlarında fazla haklar tanınmamıştır. Batılı kadınların ilk başlarda meşru haklarını elde etme arayışları neticesinde Feminizm doğmuş ve sonra da bu çizgiden uzaklaşmıştır'' dedi. YAHUDİLİKTE ERKEK HAKİM ROLDE Yahudilikte ise erkeklerin çok hakim üstünlüğünün bulunduğunu kaydeden Özkan, kadınların ibadetlere katılamaması ve cemaate iştirak edememesi gibi dini gerekçelerden dolayı erkeklere nazaran geri planda kaldıklarını ifade etti. Bununla birlikte Yahudilik soyunun anneden geçtiği gerçeğine de işaret eden Özkan, Araplarda da geçmişte, kadının hiçbir değerinin bulunmadığını, kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğünü belirterek, Hinduizm'de ise Brahmanların erkeklerden oluştuğunu ve bir erkek öldüğü zaman geride bıraktığı hanımı veya hanımlarının onun cenazesinde diri diri kendilerini kurban ettiklerini kaydetti. Günümüzde bu uygulamanın dul kalan kadının tercihine bırakıldığına da dikkat çeken Özkan, özellikle İslam dininin kadının toplum dışına atılmasına engel olarak, kadına hak ettiği değeri ve şerefi verdiğini dile getirdi. Özkan, ''İlahi dinler geçen zamanda yaşanan sorunlara rağmen mümkün mertebe kadınların hakkını korumaya özen göstermiştir'' dedi. TÖRE CİNAYETLERİ... Prof. Dr. Özkan, dinde cinayetin asla yerinin bulunmadığını belirterek, özellikle töre cinayetlerinin dini olmaktan daha çok kültürel eylem biçimi olduğunu ifade etti. Dinlerde öldürmenin değil yaşatmanın esas olduğunu ve işlenen günahlar için tövbe kapısının açık olduğunu kaydeden Özkan, şöyle devam etti: ''İnsan birini cezalandırırken aslında bilinçaltında kendi işlediği günahları yok etmeye çalışıyor. İlahi dinlerde öldürmek değil, yaşatmak ön plandadır. Töre cinayetleri dini uygulama değil, folklorik uygulamadır. İnsanlar töre cinayetlerini kendi anlayışlarına dini bir format büründürmek suretiyle meşruiyet zeminine taşımaya çalışmıştır. Din, işlenen suçların cezasını bireylere değil, bilakis hukuka bırakmıştır.'' TÜRK TARİHİNDE KADIN Türk tarihinde ise kadınlar devlet kurulmasından şehir savunmasına kadar birçok önemli görevde yer aldılar. A.Ü Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Savaş Eğilmez, yaptığı açıklamada, tarihte Türklerde kadınların İslam öncesi ve sonrasında büyük öneme sahip olduklarını söyledi. ''Türklerde her ne kadar erkeklerin egemen olduğu bir anlayış hakim gibi gözükse de yaşantı olarak anaerkil bir yaşam hakimdi'' diyen Eğilmez, şunları kaydetti: ''Örneğin Türklerde kadınlar, Kurultayda hakanın sağında otururdu. Yine boy beyleri hanımlarını sürekli sağında taşır, göçlerde de hanımının çadırını hep sağına kurdururlardı. Yine Selçuklu Devleti'nin kuruluşunda kadının rolünü görmek mümkün. Tuğrul Bey'in hanımının rolü Selçuklu Devleti'nin kurulmasında çok etkili. 1052 yılında İbrahim Yınal'ın yaptığı kuşatmada Tuğrul Bey'i hanımı ve beraberindeki ordusu kurtarmış ve devletin kurulmasında bu olay rol oynamıştır.'' 2 TÜRK DEVLETİNİ HANIMLAR YÖNETTİ Eğilmez, Afganistan'da İslamiyet'in kabulünden sonra 10. yüzyılda hanımlar tarafından yönetilen iki Türk devletini görmenin mümkün olduğunu belirterek, bunlara tarihte ''Hatunlar (Khatun) Devleti'' denildiğini bildirdi. Eğilmez ayrıca, Osmanlı Devleti'nin ilk dönemlerinde şehirlerin korunmasında görev alan ''Bacılar''ın da kadınların her alanda etkin olduğuna bir örnek oluşturduğunu söyledi. ARAP VE FARS KÜLTÜRÜNÜN TÜRKLERE ETKİSİ... Türklerde kadınlara bakış açısının kısmen de olsa İslamiyet'in kabulünden sonra değiştiğini anlatan Eğilmez, ''Türklere kadınların ezilmesi kültürü Arap ve Fars kültüründen geçmiştir'' dedi. İslam öncesinde Arapların kadınlara karşı olan tutumunun belli olduğunu anlatan Eğilmez, şöyle devam etti: ''Bu anlayış ne yazık ki İslam sonrasında ve hatta günümüzde bile hala istenilen seviyede kırılamamıştır. Hem Arap hem de İran kültüründe bu gelenek bir türlü değişmemiştir. Türklerin İslamiyeti kabulüyle beraber özellikle Fars ve Arap kültürüne yakın coğrafyada bulunan insanlarımızda bu durumdan etkilenmiştir denebilir.'' FARS TARİHÇİLERİN TÜRKLERE BAKIŞI... Eğilmez, Fars tarihçileri İbnü'l Esir ve İbn'i Bibi'nin 12 ve 13. yüzyıllarda kaleme aldıkları kitaplarında Türkleri değerlendirirken, kadınlara karşı olan tutumları nedeniyle eleştirdiklerini ifade etti. İbnü'l Esir'in 12. yüzyılda yazdığı ''Tarihi'' kitabında, Büyük Selçuklu Devleti'nden bahsederken, Türkleri ''Bunlar nasıl bir kavimdir? Kadınlarıyla birlikte ok atıyorlar. Onlarla oturup, eğleniyorlar'' diyerek eleştirdiğini anlatan Eğilmez, Esir'in Türkleri bu yönlerinden dolayı eleştirdiğini kaydetti. Eğilmez, 13. yüzyılda yaşayan İbn'i Bibi'nin de Anadolu Selçuklu Devleti'ni anlatırken, Esir'le aynı tutumu sergilediğine dikkati çekerek, Anadolu Selçuklularını kadınlara verdikleri önem nedeniyle eleştirdiğini bildirdi.

 
 
Kur’an Eğitimi ve Yaz Kur’an Kursları
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
DAĞDAN KURT İNDİ
Narman İlçesi'ne bağlı Yanıktaş Köyü'nde bir ahıra giren kurtlar, 32 koyunu ...
Açlık ve Yoksulluk Sınırı Yükseldi
Erzurum Memur Sen’den yapılan açıklamaya göre Eylül ayında, dört ...
POST CİHAZLARI DENETLENİYOR
Erzurum Vergi Dairesi Başkanı Abdulkayyum Karayel, mali yılın bitimine ...
 
Elektrik Kullanımında Öneriler
Atatürk üniversitesi Mühendislik Fakültesi elektrik ve elektronik Bölümü ...
YATIRIM VE İŞLETME KREDİSİNDEN YARARLANAN KOBİ SAYISINDA
2005’İ ARAR OLDUK Doğuanadolu Bölgesi’nde Yatırım ve işletme ...
Erzurum Gazetesi Arşiv
EKMEK TÜKETİMİNDE İLK SIRADAYIZ Erzurum en çok ekmek tüketilen ...
 
Erzurum Gazetesi Arşiv
Sosyal Hizmetler yurt hizmetleri güncelleştiriliyor Sosyal Hizmetler ...
Türkiye VII. Tarla Bitkileri Kongresi Erzurum’da yapılacak
Türkiye VII. Tarla Bitkileri Kongresinin 25-27 Haziran 2007 tarihleri ...
Bingöl'de deprem
Bingöl'de saat 23.20'de 4.8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Gerçeğin de Gerçeği
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Bir yumrukta çürüyen vicdan
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Asansör Takım Olmanın Alemi Var mı? Ve Erzurumspor Gerçeği
Baki Gezmiş
Baki Gezmiş
Dadaş Tahsin Bayramoğlu’nun ardından
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
Türk Milleti: Medeniyetin Evrensel Mimarları
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Erzurum’un Dirilişi yahut 107 Yılın Çığlığı
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva