ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Bektaş dualarla uğurlandı
Bektaş dualarla uğurlandı
Öğrencilere izcilik tanıtıldı
Öğrencilere izcilik tanıtıldı
Kick boksta Erzurum gündem oluşturdu
Kick boksta Erzurum gündem oluşturdu
Erzurum OBM fidan üretim verileri açıklandı
Erzurum OBM fidan üretim verileri açıklandı
Şehit Aksu ve Pakih dualarla anıldı
Şehit Aksu ve Pakih dualarla anıldı
HABERLER>GUNCEL
12 Mayıs 2007 Cumartesi - 00:00

Prof. Dr. Kök Sağlık Bakanlığı’nın tarihçesini değerlendirdi

Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı ve Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Nezih Kök, Sağlık Bakanlığı’nın kuruluş yıl dönümü ile ilgili olarak açıklamalarda bulundu.

Prof. Dr. Kök Sağlık Bakanlığı’nın tarihçesini değerlendirdi

Prof. Dr. Kök Sağlık Bakanlığı’nın tarihçesini değerlendirdi Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı ve Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Nezih Kök, Sağlık Bakanlığı’nın kuruluş yıl dönümü ile ilgili olarak açıklamalarda bulundu. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Nezih Kök, sağlık bakanlığının kuruluş yıl dönümü ile ilgili olarak açıklamalarda bulundu. Sağlık Bakanlığının kuruluşu ile ilgili bilgi veren Kök, “Mustafa Kemal’in 19 Mayıs 1919’da, Samsun’a çıkışı ile başlayan Milli Kurtuluş Savaşı’mızın dönüm tarihi, Ankara’da Meclis’in açıldığı 23 Nisan 1920’dir. Bu tarih Cumhuriyet’e giden yoldaki en önemli aşamadır. Yüce Meclis, 2 Mayıs 1920’de 3 sayılı Büyük Millet Meclisi İcra Vekillerinin Suret-i İntihabına Dair Kanun’u çıkararak, bu Kanun’un 1. maddesi ile içerisinde Sıhhıye ve Muavenet-i İçtimaiye Vekâletinin Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı de bulunduğu Bakanlar Kurulunu oluşturmuştur. İcra Vekilleri Heyeti Reisliğine Mustafa Kemal getirilirken Dr. Adnan Bey de Ankara Hükümetinin ilk Sağlık Bakanı olmuştur. Sağlık Bakanlığı olarak Ankara Vilayet Konağı’nın bir odası kullanılmıştır. Bakanlığın kurulması ülkemiz sağlık hizmetlerinin ülkeyi yönetenlerin asli görevi olduğu bilincinin ortaya konulması açısından çok önemlidir. Yeni Bakanlık üç kişi ile göreve başladığında, elde herhangi bir bilgi ve kayıt yoktu. Bu nedenle, öncelikle çalışan hekimlerin isimleri tespit edilmeye çalışılmış ve ayrıca çeşitli birimler kurularak eleman teminine gidilmiştir. Kurtuluş Savaşı’mız tüm hızı ile devam etmektedir. Bugün globalleşme, mozaikleşme gibi renkli şeker görünümündeki birleşik güçlerin mazideki temsilcileri sahneye Yunan ordularını sürmüşlerdir. Bu nedenle Ankara’da Meclis de savaş meydanları kadar hareketlidir. Bu nedenle, bu dönemde Dr. Adnan Adıvar’ın yerine önce Dr. Refik Saydam, daha sonra Dr. Rıza Nur Sağlık Bakanlığı görevine getirilmişlerdir. Bu dönemde tek amaç cephede yaralanan gazilerimizin yaralarının sarılıp, iyileştirilmesidir. Çabalar bu yönde yoğunlaştırılmıştır” dedi. CUMHURİYET DÖNEMİNDE HAKİM SAYISICumhuriyet döneminde hekim sayısına da değinen Kök, “Mustafa Kemal, 1 Mart 1922 tarihinde Meclis’in 3. toplanma yılını açarken yaptığı konuşmada, 1920 senesinde 260 olan hekim sayısının 312 ye yükseltildiğini belirttikten sonra, sağlık ve sosyal yardım hususunda takip edilen hedefi; milletimizin sıhhatinin korunması ve güçlendirilmesi, ölümlerin azaltılması, nüfusun arttırılması, toplumsal ve bulaşıcı hastalıkların tesirsiz hale getirilmesi ve bu suretle millet fertlerinin dinç ve çalışmaya kabiliyetli sağlam bir bedene sahip olarak yetiştirilmesi şeklinde açıklamıştır. Sonunda Türk Milleti’nin bağımsızlık inancı galip gelmiş, Türk yurdunda çeşitli hastalık etkeni fırsatçı mikroorganizmalarca meydana getirilmiş ölümcül cerahat, 9 Eylül 1922 tarihinde sıkılarak boşaltılmış ve yurdumuz bu cerahatten yararlanmaya çalışan asalaklardan temizlenmiştir.29 Ekim 1923’de ilan edilen Cumhuriyet’le Türk Yurdu, her açıdan yeni bir döneme girmektedir. Türk insanı yeni bir mücadeleye başlamaktadır. Hedef, Ebedi Şef’in gösterdiği muasır medeniyetlerin üzerine çıkmaktır. Hedefe varmak için en gerçek yol gösterici ise bilimdir. Cumhuriyet’le birlikte her alanda başlayan çaba sağlık alanını da etkilemiştir..Devletin temel görüşleri doğrultusunda bireyci ve tedavi edici sağlık hizmeti anlayışının yerine topluma yönelik koruyucu tıp anlayışı temel amaç ve hedef olarak belirlenmiştir. Türk hekimi halk kitleleri arasında sağlığın korunmasına yönelik her türlü çabayı göstermekle yükümlü kılınmıştır. Bu yükümlülükle hekimlerin, şehirlerden kasabalara ve özellikle köylere kadar çalışmalarını yayarak bizzat köylü ile ilişki kurması onları uygarlık, sağlık ve toplumsal hayatla ilgili her türlü gelişmeden haber etmesi sağlanmıştır.Aslında bu düşünce, toplumun aydın kesiminin halkla bütünleşmesi diğer bir ifade ile toplumu yönlendirecek aydın kesimin bilgi ve görgüsünü, ihtiyacı olanlara aktarması ve böylece bilgi toplumu haline geçebilmenin hızlandırılması anlamındadır.Sorunların çözümlenmesi amacı ile ülkemizin her köşesinde öncelikle koruyucu sağlık hizmetlerini yürütmek amacı ile sağlık personeli yetiştirilmesi için sağlıkla ilgili okullar açılmaya başlanmıştır. 21 Şubat 1925’de Kızılay Hemşire Okulu kurulmuştur. 1928 yılında çıkarılan bir kanunla Hıfzıssıhha Mektebi kurulmasına karar verilerek mektep fiilen 2 Kasım 1936 yılında açılmıştır. Cumhuriyetimizin ilk dönemlerinde her alanda olduğu gibi sağlık alanında da kısa sürede, fazla masraf yapmadan ve yara almadan, hedefe daha fazla yanaşabilmek adına çağdaş dünyanın edindiği bilimsel bilgi ve tecrübeden yararlanma yoluna gidilmiştir.Bu dönemde sağlık politikalarının uygulanabilirliğini sağlamak ve işin hukuksal boyutunu oluşturmak için sağlıkla ilgili, günümüze kadar yürürlükte kalmış, zamanına göre çağın çok ilerisinde, tek kelime ile mükemmel kanunlar çıkarılmıştır. Kanunların çıkarılmasında toplumsal ihtiyaçların giderilmesine öncelik verilirken, diğer yandan da toplumu, çağdaş yaşama en hızlı şekilde ulaştırmak hedeflemiştir” dedi. KAYNAKLAR ETKİN KULLANILDICumhuriyet döneminde sağlığa ayrılan kaynakların etkin kullanıldığını belirten Kök, “1925’de Trahomla Savaş Kanunu çıkarılarak binlerce kişinin kör olmasına neden olan trahomla mücadeleye başlanmıştır. Atatürk’ün talimatları doğrultusunda aynı yıl Sıtma Savaşı Kanunu çıkarılmıştır. 14 Nisan 1928 yılında, ülkemiz tababeti için çok önemli olan 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarz-ı İcrasına Dair Kanun, 6 Mayıs 1930 tarihinde 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu çıkarılmıştır. Atatürk döneminde, ilim ve fennin kılavuzluğunda kurulan Cumhuriyet’in, Anayasa’da belirtilen niteliklerine uygun olarak, varlığını sürdürebilmesine yönelik, iç ve dış tehditlerin akıl almaz nitelikte ve nicelikte olması, sağlık harcamalarına ayrılan payın düşük kalmasına neden olmuştur. Ancak ayrılan pay, çok akılcı kullanılarak sivrisineklerin öldürülmesinden ziyade bataklığın kurutulması için kullanılmıştır. Ayrıca, amaçlanan her hedefin gerçekleştirilmesinde en önemli yatırım olan eğitime ve kültüre olan yatırım da uzun vadede sağlığa yapılan bir harcama niteliğine dönüşebilmiştir. Ülkemiz sağlık hizmetleriyle ilgili bugünkü sorunların çözümlenmesinde, terk edilen düşüncelerin yeniden değerlendirilmesinin gerekliliğini bir kez daha vurgulamakta fayda görüyorum” dedi.

 
 
Kur’an Eğitimi ve Yaz Kur’an Kursları
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
''GENÇ AVRUPALI TIR SÜRÜCÜSÜ YARIŞMASI'' BAŞLADI
Uluslararası Genç Avrupalı TIR Sürücüsü (GATS 2007) yarışmasının 3. tur ...
SEL ULAŞIMI AKSATTI
Uzundere ilçesinde sel suları ulaşımı aksatırken, tarım arazilerinde ise zarara yol açtı.
UZUNDERE, KARAKUCAK GÜREŞLERİYLE ŞENLENECEK
Uzundere ilçesinde, 27 Mayıs’ta gerçekleştirilecek olan karakucak ...
 
Erzurum'da Faal Vergi Mükellefi sayısında 2006 yılına göre kısmi de olsa bir artış kaydedildi.
TİCARETTE İSTİKRAR SİNYALİ Maliye Bakanlığı Faal Vergi Mükellefi 2007 ...
Erzurum Gazetesi Arşiv
Erzurum’dan insan manzarası Çöpte umut arayışı Ekmeğinin ...
Erzurum Gazetesi Arşiv
Hidrojenle çalışan araba yapıyorlar Atatürk Üniversitesi Mühendislik ...
 
Erzurum Gazetesi Arşiv
Şenkaya sele teslim Hava sıcaklığının aniden artması sonucu, ...
Bir ev daha çöktü
Erzurum merkez ve ilçelerinde aralıklarla etkili olan yağmur sonrası metruk ...
Şenkaya’da iki çocuğu yuttu
Erzurum'un Şenkaya ilçesinin Yürekli köyünde derenin akıntısına kapılarak, ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Baki Gezmiş
Baki Gezmiş
Gençlere yol haritası
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Olmak yahut “Kal” kalmak
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
İtibarın Sınırı
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Aileyi Bitiriyorlar, Milleti Yok Ediyorlar
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Erzurum, Vefa ve Kemanî Haydar Telhüner.. -1
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
1 milyon Mehmet’in ardından...
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva