Öz-Gıda-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Gülbaba:
EBK’lar özelleştirilmemeli
Bir dizi faaliyette bulunmak üzere Erzurum’a gelen Öz-Gıda-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Abdulbaki Gülbaba, düzenlediği basın toplantısında tarım ve hayvancılık hakkındaki görüşlerini açıkladı. Öz-Gıda-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Abdulbaki Gülbaba, özelleştirmeler sonucunda Türkiye genelinde 31 Et ve Balık Kurumu’nun kapatıldığını, şuan 7 kombinanın hizmet verdiği söyledi.
GÜLBABA DEĞERLENDİRME YAPTI
Öz-Gıda-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Abdulbaki Gülbaba, özelleştirmeler sonucunda Türkiye genelinde 31 Et ve Balık Kurumu’nun kapatıldığını, şuan 7 kombinanın hizmet verdiği söyledi. Gülbaba, Erzurum’da hayvancılığın geliştirilmesi açısından EBK’nın kamu ihalelerinde yer almasını ve siyasetin bu kurumdan uzak tutulması gerektiğini ifade etti.
Bir dizi faaliyette bulunmak üzere Erzurum’a gelen Öz-Gıda-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Abdulbaki Gülbaba, düzenlediği basın toplantısında tarım ve hayvancılık hakkındaki görüşlerini açıkladı. Et ve Balık Kurumu’nun Türkiye’de özelleştirme adı altında büyük kayıplar yaşadığını belirten Gülbaba, EBK’nın Türkiye açısından vazgeçilmez olduğunu söylemelerine rağmen, 31 EBK’nın kapatıldığını, şuan ki kombina sayısının 7 olduğunu açıkladı. Türkiye’nin sanayileşmesini tamamlayamayan bir ülke konumunda bulunduğunu vurgulayan Gülbaba, tarım ve hayvancılığın Türkiye’de önemli yer tuttuğunu, EBK’ların kapatılmasıyla tarım ve hayvancılığa darbe vurulacağını kaydetti.
HAYVANCILIK BİTTİ GÖÇ OLDU
Erzurum’un sanayileşmeden nasibini almayan şehir konumunda bulunduğunu dile getiren Abdulbaki Gülbaba, tarım ve hayvancılığın halen daha bölgede büyük önem taşıdığını söyledi. Gülbaba, “Türkiye genelinde Et ve Balık Kurumlarının özelleştirmesi yaşanırken, Erzurum’da önüne geçtik. EBK Erzurum için çok önemliydi. Erzurum’da tarım ve hayvancılık yatırımları devam etmesi gerekirken, başıboşluk söz konusu. Tarım ve hayvancılıkta yaşanan sorun, büyükşehirlere göçü artırdı. Göçte Türkiye’ye ciddi zarar getirdi.” dedi.
EBK İHALE ALMALI
Erzurum’un 2011 Üniversitelerarası Kış Oyunları’nı almasının kendilerini mutlu ettiğini dile getiren Abdulbaki Gülbaba, 2011 alındı diye başka yatırımların önüne geçilmesinin şehir açısından kayıp olacağını vurguladı. Hayvancılığın bölgede mutlaka yaygınlaştırılması gerektiğine değinen Gülbaba, “Milletvekilleri ve Sivil Toplum Kuruluşları bu konuya karşı duyarlı olmalıdır. Erzurum EBK istisnai kuruluş olmak zorunda. EBK istisnai kuruluş olmazsa, EBK’yı kötü günler bekliyor. EBK’nın kötü günler yaşaması demek, bölgede sıkıntı yaşanması demektir. Bunun önüne geçmek için, EBK mutlaka kamu ihalelerine girmelidir. Özel sektöre verilen ihalelerde besici mağdur olmaktadır.” diye konuştu.
EKONOMİDE PEMBE TABLOLAR ÇİZİLİYOR
Bölge tarım ve hayvancılığının sorunlarını ve çözüm önerilerine değinen Abdulbaki Gülbaba, daha sonra Türkiye gündemini meşgul eden konularla ilgili açıklamada bulundu. Türkiye ekonomisinin söylenildiği gibi iyiye gitmediğini, pembe tablolar çizildiğini öne süren Gülbaba, “Ekonomiyle ilgili pembe tablolar çiziliyor. Söylenenler gerçeği yansıtmamaktadır. Dövizin, faizin düşmesi, Türk Lirasından altı sıfır atılmasıyla ekonomi iyi diyemezsiniz. Bizim için önemli olan aldığımız maaşın reel olarak bizi yaşatıp yaşatmamasıdır. İşsiz gençlerin iş bulup bulamamasıdır. Ücretlerimiz son 4 yılda iyice geriledi. Ekonomide yaşanıldığı savunulan iyileşme bizlere yansımadı. Şimdi de 2007 yılı içerisinde yüzde 4 zam artışı öngörülüyor. Bu zam ülke gerçekleriyle bağdaşmamaktadır.” ifadelerini kullandı.
FIRIN İŞÇİLERİNİN SORUNLARI
Konuşmasının son bölümünde fırın işçilerinin sorununa değinen Abdulbaki Gülbaba, Erzurum’da 70’e yakın fırının bulunduğunu, bu fırınlarda 600 kişinin çalıştığını açıkladı. Çalışan işçilerin büyük bir bölümünün sigortasız çalıştığını ifade eden Gülbaba, işveren fırıncıların anayasal ve insanlık suçu işlediğini kaydetti. Gülbaba şunları söyledi: “Biz sendika olarak işverenlere her türlü desteği vermeye hazırız. İşveren önce işçisini düşünecek, sonra bizden destek isteyecek. Fırın işçileri sendikalı ve sigortalı olmak zorundadır. Çalışan işçilerin yaşamlarını ipotek altına almaya kimsenin hakkı yoktur. İşverenlerle mahkeme koridorlarında değil, masa başında karşı karşıya gelmek istiyoruz. İsteklerimiz yerine gelmez ise, hukuk mücadelesi başlatacağız.”