ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
DAİB’den 2024 değerlendirmesi
DAİB’den 2024 değerlendirmesi
ETÜ Teknik Üniversiteler Birliği’nde
ETÜ Teknik Üniversiteler Birliği’nde
Müftülükten ‘Hayır Çarşısı’ etkinliği
Müftülükten ‘Hayır Çarşısı’ etkinliği
Karayollarından kar mesaisi
Karayollarından kar mesaisi
Erzurum’da neler oluyor!
Erzurum’da neler oluyor!
HABERLER>KÜLTÜR-SANAT
11 Ocak 2011 Salı - 07:49

Kösoğlu’ndan tarihi tespit..

Türk Milliyetçiliğinin en önemli fikir duaeyenlerinden olan Erzurumlu Nevzat Kösoğlu, özellikle ‘kürtçü’ söylemlerin ve bölücü uğraşların gündemde olduğu bugünlerde, BUGÜN Gazetesinden Seda Şimşek’e önemli açıklamalarda bulundu.

Kösoğlu’ndan tarihi tespit..

NEVZAT KÖSOĞLU, TÜRK’LÜK DURUŞUNU ÖZETLEDİ:
O ZAMAN KILIÇLAR OYNAR
  
REİSLERİN REİSİ’NDEN ÇARPICI AÇIKLAMALAR; “Sen Türk’ten bayrağını istiyorsun, işte orada kılıç oynar”.
  
ERZURUM gazetesi
Milliyetçilerin en önemli fikir duaeyenlerinden olan Erzurumlu Nevzat Kösoğlu, özellikle ‘kürtçü’ söylemlerin ve bölücü uğraşların gündemde olduğu bugünlerde, BUGÜN Gazetesinden Seda Şimşek’e önemli açıklamalarda bulundu. Milliyetçilerin, “Nevzat Ağabeyi”, "reislerin reisi" dediği Nevzat Kösoğlu'nun bu söyleşisini ERZURUM Gazetesi olarak sizlerle paylaşmayı önemli bir görev sayıyoruz. İşte Sayın Şimşek’in gerçekleştirdiği söyleşi:
*Türk Milleti kimlerden oluşuyor?
Türk Milleti bütün söylediğimiz tarifleri ihtiva etmek üzere, kendisini Türk hisseden insanlardan oluşur. Türk bayrağı altında yaşayan, bu devletin tebaası olan, Türkçe konuşan insanlar tabi olarak kendilerini Türk hissederler. Bunun esası Türk hissetmektir.
Kürtçe konuşması değiştirmez
*Kürtçe konuşuyorsa?
Bir milletin tarifinde 3-5 unsur birden söylüyoruz, bunların hepsinin bir arada bulunması diye bir zaruret yoktur. Bir insan Kürtçe konuşur, fakat Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yaşadığı, Türk Devleti'ne bağlı olduğu, Türkiye'nin geleceğinde kendi geleceğini aradığı için kendini Türk hisseder. Kürtçe konuşuyor olması bunu değiştirmez. Ama, insan da vardır, Kürtçe konuşmadığı halde "ben Kürdüm" der, bu da olabilir, bu bir inanç meselesidir.
Öyle inanıyorsa öyle söyler
*"Ben Kürdüm" diyene "Hayır sen Türksün" demek doğru bir yaklaşım mı?
Normal durumlarda, Kürtçe konuşan bir kişinin kendisini Türk hissetmemesi için hiçbir sebep yok. Bin yılık bir tarih var, ortak coğrafya, vatan, bir cumhuriyet, bayrak var. Bir devletin tebaası olmak var, bir ortak din var. Bunlar bir adamın kendisini Türk hissetmesi için yeter de artar bile ama netice itibariyle bir inanç meselesidir. Bunların hepsine sahip olduğu halde ve Kürtçe de bilmediği halde, bir insan "Hayır ben Kürdüm" diyebilir. Öyle inanıyorsa öyle söyler.
*"Ben Kürdüm" demesinde ne aykırılık var?
"Kürtçe konuşuyorum, ben Kürdüm", tamam bunda hiçbir aykırılık yok.15-20 sene evveline kadar da Diyarbakır'da herkes Kürtçe konuşurdu, ama Kürtçülük gütmezlerdi. "Ben Erzurumluyum, dadaşım" derdim, o da "Ben Kürdüm" derdi, öbürü "Ben de Lazım" derdi, fakat bunlar bir etnisiteyi ifade etmezdi, mahalli hüviyetleri ifade ederdi. Erzurumlu olduğunun, Laz olduğunun, Diyarbakırlı olduğunun hüviyetini ifade ederdi, daha ötede bir anlam ifade etmezdi. Fakat Kürtçülük gayretleri, PKK ortaya çıktıktan sonra durum değişti.
Benim İspir'im de geri kalmış
*Neden değişti durum?
Hiç kusura bakmayın, Kürtçüler ve basın Kürtçülüğün makul, meşru, hukuki bir davranış, bir hal olduğunu kabul ettirebilmek için kırk dereden su getiriyor. Devlet bunları görmezden gelmiş. Ben Erzurum'un çocuğuyum, İspirliyim, benim kazamda doktor, okul  hiçbir gün olmadı ki. Benim kazamla Dersim'in, Diyarbakır'ın bir kazasının, bir köyünün hiçbir zaman bir farkı olmadı, bugün bile farkı yok. Orası geri kalmamış mı? Elbette geri kalmış, geri kalmış da benim İspir de geri kalmış kardeşim. "Devlet burayı geri bıraktı" diyenler şerefli zihinler değildir. Devlet hiçbir yeri geri bırakmadı, devletin imkânları ne kadar yettiyse o kadarı yaptı. Bu bize de mahsus bir şey değil. İtalya'ya bakın, kuzeyiyle güneyi kavga halinde. Bir gün gelecek batı vilayetlerini iyice parlatacaklar, galiba İtalya'da olduğu gibi biz de batı vilayetleri "ayrılalım, ne halleri varsa görsünler" demeye başlayacaklar.
*Sizce sorun nedir?
Bu geç kalmış bir Kürtçülük hareketidir, geç kalmış bir milliyetçilik hareketidir. Ermeni meselesi konuşulurken, bir beyefendi "Mesele çok açık, Sırplar bağımsızlık için isyan ettiler kazandılar, Bulgarlar bağımsızlık için isyan ettiler kazandılar, Ermeniler bağımsızlık için isyan ettiler kazanamadılar, mesele bundan ibaret" dedi. Ermeniler bağımsızlık için baş kaldırdılar, Sırplar ve Bulgarlar gibi muvaffak olsaydılar, onlar da bayraklarını dikmiş olacaklardı, muvaffak olamadılar. Kürtler de şimdi Ermeniler'in muvaffak olamadığı dönemden yüz yıl geçtikten sonra bugün bayrak kaldırmaya kalkıyorlar. Çok geç.
Türkiye büyük bir dünya devleti olmaya gidiyor
*Neden çok geç?
Sırp'ın, Bulgar'ın, Ermeni'nin bayrak kaldırdığı dönemlerde, Osmanlı hasta adamdı, hasta adamdan da beterdi, cenaze gibi bir şeydi, o dönemde Ermeni muvaffak olamadı. En hızlı Türkçüler'den Doktor Rıza Nur, "Kürtler'e şükran borçluyuz, birinci harpte isyan etmediler, Osmanlı'ya bağlı kaldılar" diyor. Kürtler 1. Dünya Harbi'nde de, İstiklal Harbi'nde de Türk'e bağlı kaldılar, Araplar'la değil bizimle beraber oldular. Böyle bir tarih var, gelmişsin öyle bir devirde Kürt milliyetçiliğine başlıyorsun ki, o devirde Türkiye ayağa kalkmış vaziyette. Türkiye şu anda dünya üstünde söz söyleyen bir devlet haline gelmiştir. Böyle bir devlete karşı şimdi Kürtler başkaldırıyor, Kürt milliyetçiliği gütmeye kalkıyor. Yahu hasta adamken bunu başaramadılar, şu anda nasıl başaracaksın? Türkiye büyük bir dünya devleti olmaya gidiyor. Akıllı insan "Türkiye Devleti güçlü, dünyada söz söyleyen bir devlet, bunun içinde yer tutayım da ben de bir şey yapayım" der, milletini dağda bayırda kırdırmakla, Türk Milleti'ni öfkelendirmekle varacağı bir yer olmadığını anlar.
DEVLET EN  ÜSTÜN DEĞERDİR
*Türk kültüründeki "kutsal devlet" algısı devleti tartışılmaz mı kılıyor?
Devlet toplumsal değerlerin en yüce olanıdır. Kutsallıktan murat, eğer tartışılmamak üzere kabul ise, ki odur, devlet muhakkak ki kutsal değildir. Devlet tartışılır, fakat en üstün değer anlamında "devlet kutsaldır" deniliyorsa bu da doğrudur. Çünkü, diğer bütün değerler devletin şemsiyesi altında varlıkları sürdürebilirler. Eğer devlet olmazsa, ferdi değeler de diğer toplumsal değerler de varlıklarını devam ettiremezler. Hepsi ona muhtaç olduğu içindir ki devlet en üstün değerdir.
AYNI DİL, BAYRAK, GELECEK...
*Milleti nasıl tanımlıyorsunuz?
Ziya Gökalp "Müslümanların Türkçe konuşanına Türk derler" diyor. Türk Milleti'nin tarihinde milletin oluşumu süreci çok eskidir. Ama, günümüz manasında sosyolojik bir kavram olarak tarifi 19. Yüzyıl'dan itibaren olmuştur. Benim de katıldığım tarife göre, millet aynı dili konuşan, aynı dine inanan, aynı bayrağın altında, aynı geleceği paylaşmak arzusunu taşıyan insan topluluğudur.
ANADOLU İNSANINA TÜRK DİYORLAR
*Irkların millet oluşumunda etkisi nedir?
Fiilen bir etkisi var mıdır tartışılabilir, ama Türk milliyetçiliğinde ve benim düşüncemde ırkın herhangi bir tesiri yoktur ve hiçbir tarifte de ırk bir unsur olarak sayılmamıştır. Bu daha çok Avrupalı bazı milletlerin meselesidir.
ETNİSİTEYLİ İLGİSİ YOK
* Türk, Türkiye'yi oluşturan etnik guruplardan birinin adı mıdır?
Türk, Türkiye Cumhuriyeti hudutları içerisinde, bu topraklar üzerinde yaşayan insanların adıdır. Nitekim batılılar, yani Türk olmayanlar, Türk'ü bu manada isimlendirirler. Sadece batılılar değil, Türk dünyasında da "Türk" bu anlamda kullanılmaktadır. Yoksa "bunun etnisitesi Türk" demiyorlar,  nereden bilecek benim etnisetimin ne olduğunu?  Şimdi biz Türk milliyetçileri,  "Türk" kelimesini bütün Türk dünyasının ortak ismi olması için çalışıyoruz, yani "Özbek de, Tatar da, Kırgız da, Türkmen de hepsi bu Türk isminin içinde toplanır" diyoruz. Böyle olunca, Türk kelimesinin etnisiteyle ilgisi olmuyor. Tam tersine çeşitli etnisiteleri birleştiren bir kavram olarak ortaya çıkıyor.
KÜRTLER ETNİK BİR KİMLİK DEĞİL
*Milletle etnik kimlik arasında ne fark vardır?
Etnik kimlik, soya dayanır. Kürtler bir etnik kimlik iddia ediyorlar, ama olamazlar, çünkü onların içinde Kürt soyundan gelmedikleri yüzde yüz belli olan birçok insan var. Karakeçililer, Sarıkeçililer, Yaşarlar, Sarılar. Türk soyundan oldukları halde Kürtleşmişler. Etnisitede soy birliği lazımdır.
PKK'DAN KURTARILMALI
*Kürtçüler ile Türkçüler arasında nasıl bir uzlaşı alanı ortaya çıkabilir?
Çözüm, kavgaları, hır gürü, bahaneleri, propaganda malzemelerini bir yana bırakıp "sen Kürtsün ben Türküm" demek, bunu "ben Erzurumluyum, sen Gümüşhanelisin" demek kadar tabi bir psikolojik vasata getirmektir. Psikolojik gerginlikleri tamamen kaldırmak, Kürt vatandaşlara her türlü kültürel imkânı vermek ve onları PKK'nın ve bugün Kürtleri temsil ettiğini iddia eden siyasi partilerin tasallutundan kurtarmaktır. Türk Devleti büyüyor, rahmetli Dündar Taşer, "Türk tarihinin sarkacı yükselişe geçmiştir, bunu kimse geri çeviremez" derdi.  Şimdi bugün onu ben gözümle görüyorum, Türk tarihinin sarkacı yükseliyor, bunu kimse geri döndüremez. Onların saadeti onların geleceği de bu sarkacın yükselişinin devam etmesindedir. Dışarıdan arabamıza çöp sokmak isteyenler olacaktır.
Yaşar Kemal'e söyle kitaplarını Kürtçe yazsın
*Türk milliyetçilerinin akil adamlarından birisisiniz, sorunun çözümü için ne düşünüyorsunuz?
Genellikle Türk milliyetçileri  aynı şeyi düşünürler, ifade ederler, etmezler, edemezler ayrı mesele. "Kürtçe konuşacağım", buyur. "Kürtçeyi geliştireceğim, bir edebiyat dili yapacağım", buyur kardeşim. Hatta mümkünse Yaşar Kemal'e söyle bundan sonra romanlarını Kürtçe yazsın, yahut meşhur şairimiz Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın şiirleri  Kürtçe olsun. Bir çok alanda bunu genişletebiliriz. Kültürel anlamda yapacağın Kürtçülükle, ki onun adı Kürtçülük olur mu bilmiyorum, senin yapacağın Kürt milliyetçiliğiyle benim yapacağım Türk milliyetçiliğinin çelişen ve kavga eden bir tarafı yok. Tamam kardeşim. Bugüne kadar yapmadın, yapamadın, şimdi bunu da devletin üstüne yıkma.
*Neden yapamamış?
Osmanlı döneminde bir kitap çıktı, 6-7 tane Kürtçülük gayesi güden gazete var, hepsi Türkçe. Ben ne yapayım? Sana devlet gelip dil yapacak değil ya.  TRT Şeş de açılmış, her türlü kültürel imkân sana verilir. En azından devlet bana müdahale etmediği gibi sana da müdahale etmez. Eğer başka milletlerin, başka menfaatlerin uydusu, maşası değilse, açıkça böyle bir satılmışlık yoksa, yapacakları şey burada durmaktır. "Dil ikileşsin, devlet, bayrak ikileşsin" dediği zaman, hiç kimse kusura bakmasın eskilerin tabiriyle orada kılıç oynar. Osmanlı'nın en düşkün zamanlarında, yıkılırken bu verilmedi, bir devlet bunu kimseye veremez. Türkiye devleşiyor, dünya devleti oluyor, sen ondan bayrağını istiyorsun, işte orada kılıç oynar.
Özerklik ve iki dil, bu konuda nihai noktadır
* Kılıcı oynatacak olan bağımsızlık isteği mi?
İki adım ileri bir adım geri taktiğini yıllardan beri o kadar güzel kullanıyorlar ki, "Bugün olmaz, bugün olmayacağını ben de biliyorum, zihinlere yerleşsin, 3 sene sonra olacak" diyor. Bu özerklik ve iki dil meselesi bu konuda nihai noktadır, ondan sonra kılıç oynar. Özerklikten sonraki adımı kendileri açıkladılar, "kangren olursa kesip atarız" diyorlar. Unsurları sayarken vatan bir, din bir, tarih bir, bayrak bir diyoruz. Bunlardan birinin reddi, birinin yaralanması işte kılıcın oynadığı yerdir. Hiç kimse bunu değiştiremez.
KÜRTLER BİZİM MİLLETİMİZDENDİR
*Kürt halkının bir özerklik talebi olduğu söylenemez.
Bakın bu millet hafife alınmaya gelmez. Milli mücadele öldükten sonra yapıldı, millet öldü, ondan sonra mili mücadele yapıldı. Yunan orduları ölmüş bir milletin toprağına girdi ve Sakarya'dan geri çevrildi. Ermeniler yaptıkları hatayı yüzyıldır içlerine sindiremiyorlar.  Kürtler böyle bir duruma düşmezler, her şeyden evvel onlar Müslümandır. Birlikte yaşadığımız millettir, bizim milletimizdendir, ayrımız gayrımız yoktur, ben Kürt halkının böyle düşündüğüne kaniyim.
RÖPORTAJ: Seda ŞİMŞEK – BUGÜN Gazetesi

 
 
Kur’an Eğitimi ve Yaz Kur’an Kursları
YORUMLAR
Toplam 7 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen 2 yorum var.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
11 Ocak 2011 Salı 21:47

yurt dışında yuvalanmış yaşları 50-60 civarı marksist-atesit kürtleri gördüğünüz zaman bu fitnenin kaynağının ne kadar dışarıda oduğunu görmik mümkün.

Yorumu oyla      6      4  
İsmail Bingöl 11 Ocak 2011 Salı 11:48

Değerli ağabeyimiz, Erzurum'un güzel adamlarından, bilge insan Nevzat Kösoğlu; son günlerde konuşulan konuyu açık ve net bir şekilde izah etmiş. Yorumcu arkadaşların bazılarının itirazına şu söylenebilir ki; dikkat edelim, resmi dil konusuna girmemiş, çünkü orası kesin; Türkçe'dir resmi dil ve aynen bayrak gibi değiştirilmesi ya da bölünmesi mümkün değildir. Bunun dışında; isteyen istediği şekilde; istediği yerde Kürtçe konuşabilir, edebiyatını yapabilir. Hem zaten; Kürtle Türkü birbirinden ayırmaya çalışanların hayalleri; Erzurumlunun deyimiyle "ham hayaldir", gerçekleşmesi mümkün değildir.Çünkü her yer hepimizindir. Şurası artık kesinlikle bilinmeli ve kabul edilmelidir ki; Türkiye Cumhuriyeti devletinin ufku açılmıştır ve bu ufku kapatmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Saygıyla...

Yorumu oyla      6      4  
çilem zorlu 11 Ocak 2011 Salı 09:47

Devletin kutsallığını tarife hayran kaldım. Değerli büyüğümüze saygı sunuyoruz. "Devlet toplumsal değerlerin en yüce olanıdır. Kutsallıktan murat, eğer tartışılmamak üzere kabul ise, ki odur, devlet muhakkak ki kutsal değildir. Devlet tartışılır, fakat en üstün değer anlamında "devlet kutsaldır" deniliyorsa bu da doğrudur. Çünkü, diğer bütün değerler devletin şemsiyesi altında varlıkları sürdürebilirler. Eğer devlet olmazsa, ferdi değeler de diğer toplumsal değerler de varlıklarını devam ettiremezler. Hepsi ona muhtaç olduğu içindir ki devlet en üstün değerdir."

Yorumu oyla      7      4  
rahmi karaca 11 Ocak 2011 Salı 09:46

İşte budur Erzurumlu fikir adamı. Dadaş böyle olur. Bence de, Türk demek Dadaş demektir.

Yorumu oyla      7      4  
Alperen Aydemir 11 Ocak 2011 Salı 09:44

Varol sevgili ağabeyim, içimizi ısıttın, umutlarımızı yeşerttin... Afiyet içinde ol... "Müslümanların Türkçe konuşanına Türk derler" diyen Ziya Gökalp'e de bu vesileyle milyon rahmet...

Yorumu oyla      7      4  
11 Ocak 2011 Salı 07:57

Köseoğlu da bazan şaşırtmış olabilir, bence de dil birliği olmadan anlaşma, anlaşma olmadan kaynaşma olmaz. Köseoğlu'na kasıtlıdır diyemem ama, yanlış tespit.

Yorumu oyla      6      5  
mehmet uslu 10 Ocak 2011 Pazartesi 22:19

Sayın Kösoğlu hem kürtler kendi dillerini konuşsun, hem de Türklerle aynı millet olsun diyor. Otsa sayın Kösoğlu da biliyor ki, bir dil toplumların kalbidir. Kalbi farklı şeye atan iki kişi nasıl bir olur, birlik olur? Millet tarifini yaparken dil birliği oldukça önemlidir. Ki bunu söyleşide Kösoğlu da yapmasına rağmen, daha sonrasına tam çelişkili bir dil kullanma isteğinde bulunuyor. Bu çelişkiyi duayenimiz nasıl açıklayacak? Dili bir olmayanın, ne yüreği, ne de beyni birdir, aynıdır. Toplumu toplum yapan şey ortak dildir.

Yorumu oyla      7      4  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Muhteşem Yüzyıl’a tepki yağıyor
Anadolu Gençlik Derneği Bölge Başkanı Abdullah İkinci, özel bir tv kanalında ...
‘Gurbetten Sıla’ya’ müzik ziyafeti
Erzurum 2011 Genel Koordinatörlüğü tarafından düzenlenen halk konserleri ...
Türköne, ERGİAD’ın konuğu oldu
Zaman Gazetesi Yazarı ve Siyaset Bilimci Mümtazer Türköne, bu yıl içerisinde ...
 
Handemir, “Dadaş Ali’yi anlattı
Erzurum’un 1916 yılında karşı karşıya kaldığı Rus işgali ve ardından yaşanan ...
DES’ten “Muhteşem Yüzyıl”a Tepki
Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Erzurum Şube Başkanı Mehmet Zülfikar ...
Ruhlar temizlendi, gönüller yenilendi..
Yakutiye Müftülüğüne bağlı Kur’an Kursları’nda hafızlığını ikmal eden ...
 
İspir'de Kış Oyunları konseri
Erzurum'un İspir ilçesinde Üniversitelerarası Kış Oyunları nedeniyle ...
Tan: ‘İşte Dadaş bu…’
Erzurum'da düzenlenen 3. Büyükelçiler Konferansı'na katılan büyükelçiler, ...
Kongre binasında tarihi yaşadılar
'Üçüncü Büyükelçiler Konferasın'a katılan büyükelçiler Erzurum Kongresi'nin ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Zamanın Fazlası
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
Firavun’un Aynasında Kendini Görmek
Baki Gezmiş
Baki Gezmiş
Gençlere yol haritası
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Olmak yahut “Kal” kalmak
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Aileyi Bitiriyorlar, Milleti Yok Ediyorlar
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Erzurum, Vefa ve Kemanî Haydar Telhüner.. -1
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva