Bölgesel kalkınmayı hızlandırmak amacıyla kurulan kalkınma ajanslarına verilen destek her geçen yıl artıyor. 2006 yılında pilot olarak kurulan Çukurova ve İzmir kalkınma ajanslarının ardından, son iki yıl içerisinde Düzey 2 bölgeleri olarak adlandırılan kalkınma ajanslarının sayısı 26'ya çıktı. Ajanslardan 6'sı genel sekreter ataması beklerken, genel sekreter ataması yapılmayan ajanslar resmi olarak yönetim kurulu oluşturabiliyor, ancak birçok faaliyetini yerine getiremiyor. Şu an faaliyete geçen kalkınma ajansları, kendi bölgesine has kalkınma stratejilerini oluşturmaya devam ediyor. Ajanslar, bu kapsamda başvuru rehberi hazırlıyor.
//KALKINMA AJANSININ GELİRLERİ
Kalkınma ajanslarının, merkezi bütçenin yanı sıra yerel kaynaklardan da geliri bulunuyor. Türkiye'nin merkezi bütçe vergi gelirlerinin binde 5'i Yüksek Planlama Kurulu'nun kararıyla, bölgelerin nüfus ve gelişmişlik durumları dikkate alınarak kalkınma ajanslarına paylaştırılıyor. Kalkınma ajanslarının ayrıca, bulunduğu bölgenin il özel idaresi, belediyeler ve ticaret odalarının bütçelerinin yüzde 1'ini alma hakkı da bulunuyor.
//DPT AÇIKLAMASI
Devlet Planlama Teşkilat Bölgesel Geliştirme Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Emre Başaran, şu an 26 kalkınma ajansının resmen kurulduğunu ifade ederek, Ankara bölgesi dahil 6 kalkınma ajansının genel sekreter atamasının yapılmadığını açıkladı. Kalkınma ajanslarına 2009'da yaklaşık 170 milyon lira aktarıldığını belirten Başaran, bu yıl Yüksek Planlama Kurulu kararına göre, ajanslara en fazla 450 milyon lira aktarılacağını söyledi.
//YEREL KALKINMA FİKRİ
Kalkınma fikrinin yerele yerleştirilmesinin amaçlandığını dile getiren Başaran, "Yani yereldeki insanların topyekun kalkınma fikrini ortaya koymayı hedefliyor. Mesela kalkınma ajansının 100 kişilik kalkınma kurulu diye bir mekanizması var. Yani ajans sadece genel sekreter ve 30 uzmandan oluşmuyor. Bu kurul, ajansın faaliyetlerinin, yörenin ihtiyaçlarına göre yürütülüp yürütülmediğini kontrol edecek. Bir de teklif çağrısı diye bir mekanizmamız var. Kalkınma ajansı ve bölge kendi planlaması yapacak, kendisine bir vizyon belirleyecek. Bu vizyona yönelik vatandaştan STK ve KOBİ'lerden teklif alacak. Bir bakıma projeyi yönlendiren vatandaş olacak. Aslında tabandan tavana giden bir yol." dedi.