İşsizlik esnaflığa yönlendiriyor
Erzurum Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği verilerine göre, 2007 yılında Eylül ayı sonuna kadar 694 işyeri kapanırken, 928 işyeri de açıldı.
EESOB Başkanı Fırat, kapanan ve açılan işyerleri konusundaki son verilerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Esnafın önemli sıkıntıları olduğunu belirten Fırat, ‘Erzurum da 2007 yılı verilerimize göre Ocak 2007 tarihi ile Eylül 2007 tarihleri arasında 694 işyeri kapanırken, 928 işyeri açıldı. İş bulamayan vatandaşların işyeri kurmaya yönelmesi de konuyla ilgili önemli bir durum olarak karışımıza çıkıyor. Kapanan işyerlerinin büyük durgunluktan dolayı kapanıyor. Alım gücü düşüklüğü bu konuda önemli bir faktör. Halkın alım gücünün düşük olması doğrudan esnafa olumsuzluk olarak yansıyor. Hükümetin ayrıca alım gücünün düzeltilmesine yönelik kararlar almasını istiyoruz. Piyasalardaki durgunluk kredi taleplerini önemli ölçüde artırmış, piyasalarda tahsilat sorunu oluşmasına neden olmuştur.” dedi.
AÇILAN İŞYERLERİ DEĞERLENDİRMESİ
İşi olmayan, köyünde istenilen üretimi gerçekleştiremeyenlerin esnaflık mesleğine yöneldiğini belirten Fırat, “Bu konuda hiç bir deneyimi olmayan kişilerin, esnaflık yaptığına tanık oluyoruz. Daha sonra işyeri kapanmaları ve iflaslar artıyor. Esnaflık sanıldığı kadar kolay bir meslek değil ve çekirdekten yetiştirilmeyi esas alınması gerekiyor. İyi bir esnaf halkla ilişkiler prensibine önem vererek, bu işi satış aşamasından itibaren tüm yönleriyle öğrenmeli daha sonra işyeri açmalıdır. Bu işi baba mesleği olarak öğrenenlerin daha başarılı olduğunu görüyoruz. Bundan dolayı, Erzurum’da açılan ve kapanan işyeri sayısı, ekonomik göstergelerle ilgili tam bir belirleyici olamıyor, esnaflık son dönemlerde işsizlerin yöneldiği bir meslek haline geldi” dedi.
HÜKÜMETTEN DESTEK BEKLİYORUZ
Hükümetin özelleştirmeye ağırlık vermesi gerektiğini de belirten Fırat, “Bir ilde sanayi olmayınca işsizlikte kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Tarım arazileri de uzun süre kar altında kaldığı için tarımda yapılmadığından zirai işçi de yoktur. Esnaf ve tüccarın iş hacmi de düşünce yeni işçi almadığı gibi elindeki işçileri de çıkarmaktadır. İnşaat sektörü lokomotif sektör olduğundan canlanmadığı müddetçe işsizliğin önüne geçilmemektedir. Ülkemizde son yıllarda yatırımda yapılmadığı için bu sektörde de işsizlik hayli fazladır. Esnaf ciddi bir durgunluk yaşıyor. Alım gücünün düşüklüğü doğrudan esnafa yansıdığı için bir çok üyemiz siftahyapamdan kepenk indiriyor. İlimizde sanayi olmadığından imalat sektörü de yoktur. Üniversite öğrencilerinin ekonomiye sağladığı katkılardan da bir adım ileri gidilemeyecektir. Geçmiş yıllarda bölgemiz için hayvancılık deposu deniliyor. Sekiz ay gibi ağır kış şartlarının hüküm sürdüğü ilimiz gerek batı illerinde ve gerekse sanayisinin gelişmemesi illere uzaklığı nedeniyle ekonomi olarak git gide zayıflamaktadır. Gerek hükümetler gerekse bölgede yaşayan yatırımcıların, ilimizin özelliklerini tespit ederek ona göre çaba sarf etmeleri gerekmektedir. Gerek kış turizmi gerek ikinci üniversite ve en önemlisi akarsu kaynaklarımızın iyi değerlendirilmesi, ekonomimizin kısmen de olsa canlanmasına neden olacaktıÖzellikle, yerel ekonomide bu olumsuzluklar daha iyi hissedebiliyoruz. Büyük marketlerin kent merkezinde olması ve bu yöndeki yasanın rafa kaldırılması bizim için en büyük sorunlar içerisinde. Ekonominin düzlüğe çıkması açısından özelleştirme çok önemli, özelleştirilen kurumlar değerinde satılmalı ve ehil kişilere verilmelidir. Bu konuda kamunun elinde bulunan lokal, misafir hane ve kafe tarzı işletmeler küçük esnafa büyük darbeler vuruyor. Özelleştirme daha rasyonel yapılmalıdır”dedi.