//HÜCRE KRİZİ
Demokratik Açılım tartışmalarının devam ettiği bir ortamda, İmralı’da çıkarılan ‘hücre krizi’, tansiyonu bir anda yükseltti. Teröristbaşı Öcalan’ın, avukatları aracılığıyla gündeme taşıdığı hücre krizine, Erzurum’dan sert tepki geldi.
Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Erzurum Şube Başkanı Recep Akgül, teröristbaşı Öcalan’ınh kaldığı eski odanın 11,98 metrekare olduğunu hatırlatarak, “Eli kanlı örgütün lideri, yeni odası 17 santimetrekare daha küçükmüş diye, kıyametler koparıyor. Üstelik avukatları da çıkıp, yeni oda 6 metrekare diyor, devlete adeta hesap soruyor. Bu ne aymazlıktır, bu ne pişkinliktir.” ifadelerini kullandı. Türkiye’de 30 binden fazla insanın katledilmesinden sorumlu bir terör örgütünün lideri olan Öcalan’ın ve avukatlarının, tamamen iftira olan iddiaların bile dikkate alınmasına bir anlam veremediklerini vurgulayan Akgül, milletin tahammül sınırlarının zorlanmaya çalışıldığını kaydetti.
//DEVLETTEN HESAP MI SORUYORLAR?
Teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın, yakalanmadan önce devlete verdiği zararların yanında, tutukluluk haliyle bile zarar vermeye devam ettiğini vurgulayan Akgül, “Katil örgütün eli kanlı liderinin şu anda devlete olan aylık maliyeti 75 bin TL’dir. Yemesinden içmesine, giyiminden kuşamına varıncaya kadar bu elebaşı için devlet ayda 75 bin TL para harcıyor. Bu akıllara zarar bir durumdur. Bunlar yetmez gibi, avukatları çıkıp, yeni odasına itiraz ediyor. Harp malulü gaziler ve yakınları olarak, bizim onurumuzun incitilmesine daha ne kadar müsaade edilecek?” diye konuştu.
//BÖLÜCÜLERE LANET
Öte yandan son günlerde Öcalan’ın serbest kalması için bir takım formüller arandığı yönündeki söylentilerin de gündeme getirilmeye başlandığını hatırlatan Recep Akgül, “Türkiye’de olmasına imkan görünmeyen işler zaten hep böyle başlıyor. Önce söylenti ortaya atılıyor, ardından tarafları bu söylentileri yalanlıyor. Fakat biraz zaman geçiyor ve bir de bakıyorsunuz ki, söylentilerin hepsi teker teker gerçekleşiyor. Biz böyle bir manzarayı ne görmek, ne de böyle bir durumu yaşamak istemiyoruz.” dedi.