Doğu Anadolu Besiciler Birliği (DOĞU-BES-BİR) Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Ilıcalı, “Bir kısım çevreler ihale yoluyla binlerce canlı hayvan satın aldı, kestirdi ve et stokladı.” dedi.
Et fiyatlarındaki anormal artışla ilgili olarak başlayan tartışmalar devam ederken, Doğu Anadolu Besiciler Birliği (DOĞU-BES-BİR) Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Ilıcalı, ilginç bir iddiada bulundu. Ilıcalı, besicinin elindeki canlı hayvanın değerinin düşürüldüğünü ve bazı çevrelerin bu hayvanları satın alarak et stokladıklarını ileri sürdü.
//SPEKÜLATÖRLER İŞBAŞINDA
Stok operasyonundan Erzurum’un da nasiplendiğini vurgulayan Ilıcalı, fiyat yükselişinin devam etmesinin beklendiğini belirterek, “Yıllardır hayvancılık sektörüyle ilgili olarak bir takım adımlar atılması ve önlemler alınmasını istiyoruz. Bu önlemler alınmadığı gibi, sanki de şartlar özellikle hayvancılığı bu hale sokmak için oluşturuldu. Besicinin elinde hayvan kalmadı, etler stoklandı, depolar ağzına kadar et dolu, fakat piyasada et yok. Bunun üzerinde durup düşünülmesi lazım.” diye konuştu. Erzurum’un, hayvancılık merkezi olma özelliğini çoktan kaybettiğini dile getiren Nazmi Ilıcalı, “Erzurum’da ve bölgede hayvancılık gücünü tamamen kaybetti. Ahırlar boşaldı, yaylalar öksüz kaldı. Eski hareketliliği yeniden yakalamak için acilen tedbirler alınmalı, üretimi teşvik edici düzenlemelere gidilmeli. Özellikle de, dişi hayvan varlığının muhafazası sağlanmalı. Erken kesimin önüne geçilmeli, yasalar yapılmalı.” dedi.
//ET RANTI VE ÇARE
Erzurum’da hayvancılık sektörünün karşı karşıya bulunduğu en büyük tehlikenin maliyet olduğunu, geçmişte defalarca gündeme getirdiklerini hatırlatan Doğu Anadolu Besiciler Birliği (DOĞU-BES-BİR) Başkanı Nazmi Ilıcalı, “Besici, yaptığı işten para kazanamayınca elindeki canlı hayvanını pazarlara sürdü. Çoğunu Kurban Bayramı’nda sattı, elinde kalanları da, bir şekilde çıkarttı. Çünkü besicilik artık para kazandırmamaya başlamıştı. Besici, o dönemde içinde bulunduğu bu sıkıntıdan kurtarılsaydı, Erzurum’daki canlı hayvan varlığı da korunmuş olunacaktı. Fakat tam tersine, sanki de besici, elindeki hayvanını satmak için bir nevi mecbur bırakıldı. Bu süreç birilerinin işine yaradı. İhaleler açıldı, canlı hayvan varlığı yok pahasına satın alındı. Bazı çevreler et stokladı, depolarını ağzına kadar et doldurdu. Ama dönüp bakıyorsunuz, piyasada et yok. Çünkü neden, fiyatların daha da tırmanması bekleniyor. Bu durumla mücadeleyi merkezi hükümet yapacak. Besicinin şu an itibariyle bu duruma müdahale etme gibi bir şansı yok. Çünkü besicinin kendi yarasına derman olacak takati yok.” ifadelerini kullandı.