Erzurum'da, heyelan bölgesinde yer alan İspir ilçesinin Madenköprübaşı beldesine bağlı Elmalı köyünde, köyün dışında yapılan modern konutlara bağ ve bahçelerine uzak diye taşınmak istemeyen köylüler, duvarları çatlak evlerde yaşamlarını sürdürüyor.
OTURULAMAZ RAPORU
Elmalı köyünde, 1988 yılında meydana gelen heyelan nedeniyle bazı evler tamamen yıkılırken, birçok evde de çatlaklar meydana geldi. Bayındırlık ve İskan Bakanlığının teknik elamanlarınca yapılan incelemelerin ardından köydeki 159 konutun nakledilmesi öngörüldü.
Bunun üzerine, heyelanın meydana geldiği yılda 350 hanenin bulunduğu Elmalı'da evlerine oturulamaz raporu verilen köylülerin bir kısmı o dönemde büyük şehirlere göç ederken, köyde kalanlar ise Bayındırlık ve İskan İl Müdürlüğünce afet konutu yaptırılması için başvuruda bulundu.
Başvuru üzerine harekete geçen Bayındırlık ve İskan İl Müdürlüğü, teknik elemanlarca oturulamaz raporu verilen 159 ev sahibinden 139'u için konut yaptırmayı kararlaştırdı.
İÇ İSKAN YER PROTOKOLÜ DÜZENLENDİ
Nakil olarak köy sınırları içinde yerleşime uygun bir yer bulunamayınca, 2 Ağustos 1988'de, Meydanlı köyü Yeniköy Mahallesi içerisindeki Yurdun mevkinde Bakanlar Kurulu kararıyla şahıs arazileri kamulaştırılarak iç iskan yer protokolü düzenlendi.
Daha sonra, 3 grup halinde 1997 yılında ihalesi yapılan afet konutlarının 2002 yılında inşaatları tamamlanarak hak sahiplerine 11 bin 500 ile 12 bin 500 YTL borçlanmalarına karşılık teslim edildi, ancak hak sahiplerinden yalnızca 10'u konutlarına yerleşti.
GÜVENÇ: ''KÖYLÜLERİ DEFALARCA UYARDIK''
Bayındırlık ve İskan İl Müdürü Yaşar Güvenç, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, heyelanlı bölgede çatlak evlerde yaşayan köylüleri defalarca uyardıklarını, uyarılarına rağmen köylülerin hayatlarını hiçe sayarak hasarlı evlerde oturmaya devam ettiğini söyledi.
Afet konutlarına, 11 kilometre uzağında bulunan kaynaktan su getirdiklerini, kanalizasyon şebekesi yaptırdıklarını, TEDAŞ'ın elektrik hattı, TELEKOM'un da telefon şebekesi bağladığını anlatan Güvenç, şöyle konuştu: ''Devlet köylülerin başvurusu üzerine modern konutlar yaptırdı. Ancak köylüler bağlarına bahçelerine uzak diye konutlara taşınmıyorlar. Madem ki bağ ve bahçelerine uzaktı, konutların yeri belirlenirken itiraz etselerdi. O zaman konutlar için yer belirlenirken köy muhtarı, azası ve ilçe kaymakamının imzası alınmıştı.''
DEVLET GEREĞİNİ YAPTI
Devletin afetzedeler için üzerine düşen her şeyi yaptığını dile getiren Güvenç, şöyle devam etti: ''Evlerine oturulamaz raporu verilen köylüler için Elmalı'da ev yaptırsaydık o zaman da 'devlet heyelanlı bölgede ev yaptırdı' diyeceklerdi. Hiçbir mazeretleri yok. Canlarını, hayatlarını hiçe sayıyorlar. Köylüler, uyarılarımıza rağmen çatlak evlerinde oturmaya devam ediyor.''
''KÜÇÜK BİR SARSINTIDA GÖÇÜK ALTINDA KALABİLİRLER''
Elmalı köyü yerleşim bölgesinin Bayındırlık ve İskan Bakanlığı teknik elemanlarınca yapılan incelemede heyelanlı bölgede olduğu ve köydeki evlerin oturulamaz derecede hasarlı olduğuna dikkati çeken Güvenç, küçük bir sarsıntı ya da sağanak yağışta köyde evlerin yıkılabileceğinin altını çizdi. Sivas'ta 2005'te yaşanan göçük olayını anımsatan Güvenç, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu toprak kaymasında insanların cesetlerine bile ulaşılamadı. Ama Elmalı köyü sakinleri bunu dikkate almıyor. İnsanımızın canını hiçe saymasına ve devletin yaptığı konutların değerlendirilmemesine üzülüyoruz. Devletimiz üzerine düşen her şeyi yapmıştır. Köylüleri bir kez daha uyararak çatlak evleri tahliye etmelerini ve yeni konutlara taşınmalarını istiyoruz.''
ÇATLAK EVLERDE YAŞAYAN 60 AİLE VAR
Elmalı Köyü Muhtarı İsmail Al da, heyelan nedeniyle köylerinde çok büyük sıkıntılar yaşandığını, bu nedenle 350 haneli köylerinden 150'nin üzerinde ailenin büyük şehirlere göç ettiğini anlattı.
Köyde kalanların bir kısmının bağ ve bahçelerinde ev yaptırdığını, bir kısmının da çatlak evlerde oturmaya devam ettiğini anlatan Al, ''Çatlak evlerde yaşayan 60 aile var'' dedi.
Köylülerin, heyelanın meydana geldiği yılda zor durumda kalması nedeniyle devletin konut yapımını olumlu karşıladığını, başka çaresi de bulunmadığını dile getiren Al, şunları söyledi: ''Ancak o zamanlar konutlar zamanında yapılmadı. Bu nedenle bazıları bağ ve bahçelerinde ev yaptırdı. Bir kısmı komşu köylere sığındı. Bir kısmı da İstanbul'a göç etti. Fakat 60 aile hala köyde çatlak evlerde yaşıyor. Bu insanlar bağ ve bahçelerine 2 kilometre uzaklıkta diye yeni konutlara taşınmıyor.''
Yeni yapılan konutlardan hak sahibi olan ve köyde çatlak evde yaşamını sürdüren köylülerden Emine Yavuz, geçimlerini bağ ve bahçecilik yaparak sağladıklarını belirterek, ''Çatlak evde yaşamak zorundayız. Çok korkuyoruz. Ancak evimizi, bağımızı, bahçemizi terk edersek bu kez de açlıktan öleceğiz'' diye konuştu.