TÜRK TARİHİ GÖRKEM MOTİFLERİYLE SÜSLÜ
Güneş Vakfı tarafından vakıf merkezinde düzenlenen konferansta konuşan Yrd. Doç. Dr. Geyikoğlu, Birleştirici büyük devletlerin, Orta Asya’da Hun ve Göktürk İmparatorlukları; Anadolu’da yani batı Türk dünyasında ise Osmanlı imparatorluğu olduğunu belirterek, “Göktürk İmparatorluğu’nun yıkılmasından (745) sonra Asya Türk dünyası parçalanmış bu coğrafyada birden fazla devlet ortaya çıkmıştır. Doğu Türkistan dünyasın Batı Türk Dünyasına geçişi sağlayan Türklerin batıda (Anadolu çevresinde) birbirinin devamı olan devletler kurmasını sağlayan, Selçuklulardır. Hun ve Göktürk devletlerinin yıkılmasından sonra çeşitli Türk kavimleri kuzeybatı yoluyla batıya, Karadeniz’in kuzeyine ve Doğu Avrupa’ya gitmişlerdi. Ancak buralarda kurdukları devleler uzun ömürlü olamadı ve zamanla bulundukları ülkelerdeki toplum ve devletlerin içinde kaybolup gittiler” dedi.
OĞUZLAR DÜNYAYA MEDENİYET DAĞITTI
Batıya yapılan Oğuz göçlerinin güneybatı yönünde İran-Azerbaycan-Anadolu yolunu takip ettiğini anlatan Yrd. Doç. Dr. Geyikoğlu, “Bu ülkelerde önce Büyük Selçuklu Devleti (1040–1157) kuruldu. Selçuklular Malazgirt savaşından (1071) sonra Anadolu’yu fethettiler ve Türk milletine ikinci anavatan yaptılar. Selçuklular Türk idiler. Halk ve ordu mensupları Türkçe konuşurdu. Ancak Büyük Selçuklular ile Anadolu Selçuklularında memurların, üst düzey yöneticilerin çoğu İranlıydı ve Farsça konuşurlardı. Bu nedenle bu iki Selçuklu devletinde resmi yazışmalar Farsça yapılmıştır. Edebi dil de Farsça idi. Bu dil ve kültür ortamından etkilenmenin bir kısmı Farsça isimler (Keyhüsrev, Keykavus, Keykubad) gibi kullanmışlardır” diye konuştu.
Selçuklulardan sonra Anadolu’da ve Azerbaycan’da küçüklü büyüklü birçok beylik ve devlet kurulduğunu söyleyen Geyikoğlu, “Bunlar hep birbirleriyle mücadele ederek her birinin yıkılıp parçalanmasına sebep oldular. Sonunda Osmanlı beyliği büyüyerek, Kafkaslar ve İran’a kadir hakim olarak, bu bölünmüşlüğe, kardeş devletler savaşına son verdi” şeklinde konuştu.