GLOKOM’A DİKKAT
Göziçi basıncının yüksekliği, migren ve genetik nedenlerle ortaya çıkan Glokom hastalığının, erken teşhis edilmemesi halinde körlüğe neden olabileceği belirtildi.
Atatürk Üniversitesi (A.Ü) Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi Göz Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İbrahim Koçer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Glokom hastalığının nedenleri, seyri ve sonuçları hakkında bilgi verdi.
40 YAŞINDAN SONRA RİSK
Koçer, 40 yaş üzeri herkeste, halk arasında ''Karasu hastalığı'' olarak bilinen hastalığa yakalanma riski olduğunu belirterek, 40 yaş üstü herkesin, göz muayenesinden geçmesi, göz sinirlerinin durumunu öğrenmesi gerektiğini söyledi.
Doç. Dr. İbrahim Koçer, 40 yaş üstü kişilerde binde 1-2, 75 yaş üzeri kişilerde yüzde 5-8 oranında görülme riski olan hastalığın, çocuklarda ve gençlerde de meydana gelebileceğini ifade etti.
GLOKOM GÖZ SİNİRLERİNİN ZEDELENMESİYLE ORTAYA ÇIKIYOR
Glokom hastalığının göz sinirlerinin harap olması sonucu ortaya çıktığını belirten Koçer, bunun da, göziçi basıncının yüksek olması, migren hastalığı ve genetik nedenlerden kaynaklandığını vurguladı.
Koçer, göziçi basıncının fazla olmasının göz sinirlerini yavaş yavaş yıprattığını ve sonunda sinirlerin tamamını harap edebildiğini söyledi.
MİGREN GÖZ SİNİRLERİNİ TAHRİP EDİYOR
Bunun yanında, migren hastalığı olan kişilerde damarlardaki daralmanın göz sinirlerini tahrip ettiğini anlatan Koçer, hastalığın genetik nedenlerden de kaynaklanabildiğini, ailesinde Glokom olan kişilerin bu hastalığa yakalanma riskinin yüksek olduğunu söyledi.
Koçer, ayrıca soğuğa karşı hassas olan insanlarda, soğuk havalarda ellerinde morarma, damarlarında daralma olan kişilerde de bu hastalığın görülme riskinin yüksek olduğunu ifade etti.
GLOKOM SİNSİCE İLERLİYOR
Glokom hastalığının sinsi bir hastalık olduğuna dikkati çeken Koçer, hastalığın sessiz ve uzun süre belirtisiz ilerlediğini anlattı.
Sinirler harap oldukça görme alanının daraldığını belirten Koçer, ''Ancak hasta baktığı alanın merkezini net görebildiği için görme alanının daraldığını hemen anlayamıyor'' dedi.
KÖRLÜKTEN SONRA TEDAVİ ZORLAŞIYOR
Körlükle sonuçlanan hastalıkta erken teşhisin çok önemli olduğunu vurgulayan Koçer, şunları söyledi: ''Körlük oluştuktan sonra bunu tedavi edemiyoruz. Ancak erken teşhiste, hastalığın bulunduğu safhada, ilerlemeyi önleyebiliyoruz. Hasta bize geldiğinde göz sinirindeki tahribatı durduruyoruz. Ancak bu ömür boyu sürecek bir tedavi olabiliyor. Hasta tedaviyi keserse, sinir tahribatı kaldığı yerden devam eder.''
Hastalığın sosyal bir sorun olduğunu anlatan Koçer, ''Hesaplamalarımıza göre, Doğu Anadolu Bölgesi'nde risk altındaki 1 milyon insandan 40 bini Glokom hastalığı nedeniyle kör olma potansiyeline sahip'' diye konuştu.
A.Ü'DEKİ GLOKOM BİRİMİ OLUŞTURULDU
Koçer, hastalığın sosyal bir sorun olduğunu, bu nedenle tedavi konusuna hassas yaklaştıklarını ifade etti.
Araştırma Hastanesi'nde, Göz Hastalıkları Bölümü'ne bağlı ayrı bir Glokom Birimi oluşturduklarını anlatan Koçer, söz konusu birimin, en son teknolojiyle donatıldığını anlattı.
Koçer, birimdeki gelişmiş cihazlar sayesinde kendilerine başvuran kişinin birkaç dakika içinde göz sinirleri ile ilgili tüm verilerini aldıklarını söyledi.
Türkiye'nin sayılı hastanelerinde bulunan birimdeki teknolojik donanımın, Doğu Anadolu Bölgesi için bir şans olduğunu anlatan Koçer, özellikle 40 yaş üstündeki kişilerin bu imkanlardan yararlanması gerektiğini sözlerine ekledi.