//ŞAFAK OPERASYONU
18 Haziran 2010 tarihinde Erzurum il merkeziyle birlikte 4 ilde eş zamanlı olarak düzenlenen operasyonda 19 kişi yakalanıp 12’i tutuklanırken 3 firari şahısta bugün düzenlenen şafak operasyonuyla yakalandı. İkametlerine yönelik yapılan şok baskında kıskıvrak yakalanan 3 kişi tutuklandı.
Dünyada uyuşturucu kullanma alışkanlığında artış olması ve bunun insanlık için büyük bir tehdit oluşturduğu gerçeğinden hareket eden Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 1987 yılında aldığı bir kararla, uyuşturucusuz temiz bir toplum hedefine ulaşma ve uluslararası alanda eylem ve işbirliğini güçlendirme konusundaki kararlığını vurgulamak amacıyla, 26 Haziran tarihini "Uluslararası Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü" olarak belirledi. Bu kapsamda bugün bir çok ülkede toplantılar, seminerler düzenlenerek bugünün önemine vurgu yapılırken, Erzurum’da da Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele ekipleri Özel Harekat timleri destekli düzenledikleri şafak operasyonuyla uyuşturucu tacirlerine bir darbe daha vurdu.
//OPERASYON 4 İLDE EŞ ZAMANLI OLARAK GERÇEKLEŞTİRİLDİ
18 Haziran 2010 tarihinde Erzurum il merkezi ve 4 ilde eş zamanlı olarak uyuşturucu çetesine yönelik düzenlenen operasyonda 19 kişi yakalanıp bunlardan 12’i tutuklanmıştı. Bu operasyon kapsamında kimlikleri belirlenen ve firari olan T. B., E. E., ve A. K., için de bugün şafak baskını yapıldı.
Erzurum Emniyet Müdürlüğüne bağlı KOM ve Özel Hareket timleri, firari üç şahsın evine baskın yaptı. Şehir merkezinde düzenlenen operasyonda üç şahıs ikametlerinde kıs kıvrak yakalanırken, 3 adet ruhsatsız Browning marka tabanca, 3 adet şarjör ve 30 adet fişek ele geçirildi.
Yakalanan üç kişi sevk edildikleri Adliye’de "Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurmak, Kurulmuş Bir Örgütün Faaliyetleri Çerçevesinde Uyuşturucu Madde Ticareti Yapmak, Sağlamak ve Nakletmek" suçlarından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
//UYUŞTURUCUYLA MÜCADELE
Öte yandan emniyet yetkilileri “26 Haziran Uluslararası Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü”nün önemine dikkat çekerek şu uyarıcı açıklamalara yer verdiler:
“Uyuşturucuyla mücadele etmek gerek ülkemizin ve gerekse tüm dünyanın en büyük sorunları arasında ilk sıralarda gelmektedir. Madde kullanımı ve bağımlılığı, ortaya çıkardığı sonuçlar nedeniyle sadece kullanan kişiyi etkilemekle kalmayıp, başta yakın çevresi olmak üzere toplumun bütün kesimlerine yansıyarak önemli bir sağlık sorunu haline gelmektedir. Dünya Sağlık Örgütü, madde kullanımı ve bağımlılığının dünya çapında bir tehlike olduğunu vurgulamakta ve önlemler almaya yönelik gelişmeleri desteklemektedir. Dünyada uyuşturucu kullanma alışkanlığında artış olması ve bunun insanlık için büyük bir tehdit oluşturduğu gerçeğinden hareket eden Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 1987 yılında aldığı bir kararla, uyuşturucusuz temiz bir toplum hedefine ulaşma ve uluslararası alanda eylem ve işbirliğini güçlendirme konusundaki kararlığını vurgulamak amacıyla, 26 Haziran tarihini "Uluslararası Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü" olarak belirlemiştir. Uyuşturucular; bugünümüzü ve yarınımızı karartan, kullanıcıları kendi benliğinden ve milli kültüründen koparan bir felakettir. Merak ve özentiyle başlayan sigara içme, daha sonra gelen alkol alışkanlığı bataklığa düşmenin habercisidir. İnsanı insanlığından alıkoyan bu bataklıkta yaşamaksa alkolle birlikte cinsel sapıklığı, fuhuş, uyuşturucu bağımlılığını, frengi ve bir çok hastalığı beraberinde getirmekte ve genç yaşta ölümlere sebep olmaktadır. Biliniz ki, bu tür ortamların çoğunda ahlaki değerler geçersizdir. Ahlakın geçersiz olduğu ortamlarda, maddi ve manevi dengeler bozulmuş, sorumluluklar yitirilmiştir. Siz bu ortamda ancak, uyuşturucu tacirlerinin kazanç kapısı olursunuz. Çocuklarınızı uyuşturucu kullanımına karşı korumak en büyük görevimizdir. Bu görevi yapmak, topluma ve geleceğimize karşı sorumluluğumuzdur. Evlatlarımızın bu bataklığa sürüklenmemesi için, çocuklarınızın kimlerle arkadaşlık yaptığını ve verdiğiniz paraları nerede kullandıklarını iyi kontrol etmelisiniz. Gözünüzü çocuklarınızdan ayırmayınız. Çocuklarınızın, uyuşturucu batağına yuvarlanmalarına vesile olabilecek kötü örneklerin ve özendiricilerin yuvalandığı birahane, meyhane, diskotek, kahvehane gibi yerlerden uzak tutmalısınız. Anne babalar, her ne kadar, çocuk ve gençleri bağımlılık yapan maddeler konusunda uyarsa da; kendi sergiledikleri davranış modelleri, mantıklı uyarılarından çok daha etkin olmaktadır. Çocuklar, anne babanın davranışlarını görerek öğrenir, anne-babanın birbirlerine olan tutum ve davranışlarını da kendilerine örnek alır, sorunların çözümünde anne babanın davranışlarını kopya ederler. Bu nedenle, anne ve babalarda bu tür zararlı maddeleri kullanmamalıdır. Davranışlarına dikkat etmelidirler. Bütün uğraşlarınıza rağmen uyuşturucunun pençesine düşen çocuklarınızın kurtulmalarına destek olmalı, gerekli tedavilerinin yapılması hususunda yardımcı olmalısınız. Gençler, geleceğinizin en büyük düşmanı sigara, alkol ve uyuşturucudur. Birahane, diskotek, meyhane ve benzeri mekanlar uyuşturucu kullanımı ve dağıtımı için uygun mekanlardır. Öncelikle uyuşturucu kullanımına yol açan bu ortamlardan uzak durmalısınız. Kötü örneklerden kaçınmalı, onların parıltılı ve şaşalı yaşantılarına aldanmamalısınız. Uyuşturucu kullanımına başlamanın en büyük sebeplerinden olan deneme isteğinden kendinizi uzak tutmalısınız.
Size bedava uyuşturucu teklif eden "bir kere kullanmadan bir şey olmaz" diyenlere asla kanmamalısınız. Sorunlarınızın çözümü uyuşturucu kullanımıyla sağlanmaz. Uyuşturucuya sığınmamalısınız. Enerjinizi eğitime, toplum için faydalı işlere ve sosyal faaliyetlere yönetmelisiniz. Sevincinizi, üzüntülerinizi aileniz büyükleriyle paylaşınız.
Sizin en yakın dostunuz sizin için her şeyini fedaya hazır aile büyüklerinizdir. Onlara karşı dürüst olunuz. Onlardan hiçbir şeyinizi gizlemeyiniz. Onlara güveniniz. Problemlerinizi anlatınız, tek başına çözüm bulmaya kalkmayınız. Onlar sizlerden daha deneyimlidir. Onlardan korkmayınız. El birliğiyle her şey çözülür. “