ERMENİ YALANLARI, GERÇEKLERİ BASTIRIYOR
Türk-Ermeni Ilişkileri Araştırma Merkezi Müdürü Yard. Doç. Dr. Haluk Selvi, Türkiye'de son dönemlerde acaba biz Ermeniler'i gerçekten katlettik mi, bununla ilgili bir suçumuz var mı tarzında düşüncelerin hakim olduğunu belirterek, "Elimizde bulunan arşiv belgelerine rağmen, çevremizde bulunan kanıtlara rağmen, sesimizi dünyaya duyuramıyoruz" dedi.
TÜRKLERE UYGULANAN KATLİAMLARI ARAŞTIRMA DERNEĞİ
Yard. Doç. Dr. Haluk Selvi, "Sakarya Üniversitesi Türk-Ermeni İlişkileri Araştırma Merkezi'nde Ermeni konusuyla ilgili 10 yıldır çalışma yapıyoruz. Nihayet çalışmalarımızın karşılığını görmeye başladık. Türkiye'de, Ermeni sorunuyla ilgili uluslararası alanda yapılan propagandaların uzantısını görüyoruz son yıllarda. Özellikle kendi insanımıza, Türk milletine yönelik propaganda yapılıyor, acaba biz Ermenileri gerçekten katlettik mi, bununla ilgili bir suçumuz var mı tarzında düşünceler aramızda hakim olmaya başladı. Oysa bu konuyla ilgili hem belge, hem tarihi gerçekler açısından donanıma, bilgiye, geçmişe sahibiz. Ancak ne kadar acıdır ki elimizde bulunan arşiv belgelerine rağmen, çevremizde bulunan kanıtlara rağmen, sesimizi dünyaya duyuramıyoruz. Adapazarı merkezinde 1012-1913 yılı itibariyle yüzde 10-12 civarında Ermeni bulunuyordu. 1912 yılı da Osmanlı'nın Balkanlarda tüm topraklarını terk ettiği bir yıldır. Burada yaşayan Ermeniler de burası artık Rusların olacak, Ermenistan kuracaklar, bu topraklar bizim diye gösteriler yapamaya başladı. 1913 Ekimi'nde de Adapazarı'nda, Ermenilerin yazılarını keşfetmelerinin yıldönümü nedeniyle büyük gösteriler düzenlendi. Bu gösteriler Talat Paşa tarafından büyük tedbirlerle herhangi bir olay olmaması için engellenmeye çalışıldı. Ancak gösterici Ermeni ve jandarma arasında çatışmalar çıktı. İşte burada yatan asker Ali, Ermeniler tarafından çatışmada öldürülen askerimizdir. Kamuoyunda bu şekilde tanıtılması bu mezar taşının, Türk milletinin geleceği, tarihi açısından, birliği açısından önem arz etmektedir. Bugün burada bulunuşumuzun sebebi bu topraklarda yatan şehitlerimizdir. Bütün Türkiye vatandaşlarının bu geçreği görmesi için çalışıyoruz" dedi.
ASKER ALİ DRAMI
ATUKAD Başkanı Mehmet Avcıer de, Ermeniler tarafından katledilen asker Ali'nin vatan ve mukaddesat için canını veren ne ilk ne de son şehit olacağını belirterek, "1914-19921 yılları arasında Van'da, Bitlis'te, Erzurum'da ve Anadolu'nun yüzlerce noktasında çeteler tarafından kadın, erkek, genç, yaşlı 517 bin 795 insanımız katledildi. Birçoğu toplu mezarlara gömüldü. Ne acıdır ki hepsi de sivil vatandaşlardır. Tamamen iç barış için hazırlanan 1915 Ermeni Techiri'ni işlerine geldiği gibi kullanan ülkeler, tehcirin 1916-1920 yılları arasında dökülen Türk kanını durdurmaya yetmediğini TBMM'nin açıldığı 1920 yılında bile 14 bin sivil Türk öldürüldüğünü görmezden gelmektedir. Onlar görmesinler, ya da görmek istedikleri gibi tarih yazmaya devam etsinler. Ancak şunu da iyi bilsinler ki hiçbir güç tarihi değiştirmeye yetmeyecek" diye konuştu.