MTTB'nin (Milli Türk Talebe Birliği) 1965'de genel başkanı olan ve 1969-1977 yılları arasında Adalet Partisi'yle Demokratik Parti'den TBMM'ye giren Rasim Cinisli, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e Devletin Doğu'nun kalkınmasında lokomotif olmasını önerdi.
CUMHURBAŞKANI’NA ÖNERİLERİNİ SUNDU
Cumhurbaşkanı Gül ile ANA uçağında özel görüşme yaparak düşüncelerini anlatan Cinisli, 'Bölgelerarası ekonomik denge' sözüyle halkın yarım asırdan beri uyutulduğunu söyledi. Kayserilinin çocuğunu 2 yaşından itibaren ticarete alıştırdığını, Erzurumlunun ise üç kez Rus işgaline uğradığı için çocuklarına sopayı at gibi kullanarak vatan, millet bekçiliği için yetiştirdiğini Gül'e anlattığını ifade eden Rasim Cinisli, "Erzurum benim üniversiteye gittiğim yıllarda 10 büyük ilin içindeydi. Şimdi istatistiklerin söylediğine göre 81 vilayet içinde 67'nci sıraya düşmüştür. Buna 'ee ne olmuş, ne yapalım' diyemeyiz. Cumhurbaşkanları, başbakanlar Erzurum'a her geldiklerinde 'bölgeler arası ekonomik dengeden bahsediyorlar. Ama 50 seneden beri bir şey yapmadılar. Stratejik önemi bakımından Erzurum'u kaybeden Anadolu'yu kaybeder. Erzurum'un düşmesi PKK'nın Apo'nun ekmeğine yağ sürer. Diyarbakır da vatandır, çakılına can veririz. Erzurum'u Diyarbakır'ın düştüğü duruma, devlet yetkilerinin seyahatlerini protesto eden bir şehir haline getirmememiz lazım.Devlet bunu görmeli" dedi.
ERZURUM KİLİT ŞEHİR
Erzurum Kongresinin 90'ıncı yıldönümü kutlamalarına katılan eski parlamenter Rasim Cinisli, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile önce Vali Sami Bulut'un makamında, daha sonra davet edildiği ANA uçağında 23 Temmuz günü Erzurum'dan İstanbul'a giderken özel görüşme yaptı. Devletin Erzurum'a sahip çıkmaması halinde geleceğiyle ilgili endişeleri
ERZURUM- DİYARBAKIR BENZETMESİ
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile paylaştığına işaret eden Rasim Cinisli, şöyle konuştu:
"1950 ile 60 yılları arasında, bakın devlet bölgeye nasıl bakıyor? Birincisi kaliteli insan yetiştirmek için eğitime önem veriyor, Atatürk üniversitesini kuruyor. Ekonomi olarak hayvancılığı görüyor, geliştirmek için kombinaları yapıyor. Alternatif ürün araştırıyor, Şeker Fabrikasını kurarak, çiftçiyi şeker pancarı ekmeye yönlendiriyor. Dördüncüsü her kalkınmanın, sanayileşmenin, gelişmenin temelinde enerji vardır. Tortum'a HES yapmıştır. Devletin bölgeye bakışı budur. Erzurum benim üniversiteye gittiğim yıllarda 10 büyük ilin içindeydi. Şimdi istatistiklerin söylediğine göre 81 vilayet içinde 67'nci sıraya düşmüştür. Buna 'ee ne olmuş, ne yapalım' diyemeyiz. Cumhurbaşkanları, başbakanlar Erzurum'a her geldiklerinde 'bölgeler arası ekonomik dengeden bahsediyorlar. Ama 50 seneden beri bir şey yapmadılar. “
KÜLTÜR YOZLAŞMASI
Erzurum'daki kültür yozlaşmasının korkutucu boyutlara vardığını kaydeden Cinisli, “ Bunun ne demek olduğunu Erzurumlu'dan önce devletin düşünmesi lazımdır. Erzurum'un düşmesi demek, Allah muhafaza PKK'nın Apo'nun ekmeğine yağ sürer. Buna çok dikkat etmek lazım. Diyarbakır'da bir kültür şehrimiz. Orası da vatanımızdır. Karışına, çakılına can veririz. Ama bir örnek olması ve dikkatleri çekmesi bakımından söylüyorum. Erzurum'u Diyarbakır'ın düştüğü duruma, devlet yetkilerinin seyahatlerini protesto eden bir şehir haline getirmememiz lazım. Devletim bunu görmeli." dedi.
"ERZURUM'U KAYBEDEN, ANADOLU'YU KAYBEDER"
Stratejik önemi bakımından Erzurum'u kaybedenin Anadolu'yu kaybettiğine dikkati çeken Cinisli, "Bunu ben değil, tarih söylüyor. İran olsun, Bizans olsun, Erzurum'u kaybedince Anadolu'yu kaybetmiştir. Ama Türk orduları Erzurum kalesini fethettikten 10 yıl sonra Üsküdar'dan İstanbul'u seyretmişlerdir. Bugün, devlet 'Kıbrıs kendi yağıyla kavrulsun' diyebilir mi? GAP'ı devlet mi, Urfalı mı yaptı? Orada bir şirket kuruldu. Türkiye'nin en zenginleri, Koç, Sabancı, Eczacıbaşı o şirketin ortağı oldu. Yani Devlet lokomotif olmazsa, arkasına vagonlar eklenmez. “
ERZURUM’A SAVUNMA SANAYİ
Erzurum’da kamu yatırımlarına ihtiyaç bulunduğunu savunan Cinisli şunları kaydetti: “Erzurum'a savunma sanayi kurulamaz mı? Şimdi devletin malları özelleştiriliyor, bu bir politika tamam kabul. Özelleştirilmesi istenen devletin bir malının Erzurum'a verilmesi bizi ihya eder. Sonradan 'ah vah' etmenin manası kalmıyor. Bunu Cumhurbaşkanımıza anlattım. Türk Talebe Birliği'nde müşterek bir gençlik hareketinin içinde bulunmuşuz. Cumhurbaşkanımıza görüşmemiz sırasında, 'Benim açtığım kapıdan gelenlerin içinde en başarılı sen varsın. Son umudum sensin. Bu umudumu da yeşertemezsem ve netice alamazsam Erzurum adına gözlerim açık gidecek. Benim 60 seneden beri sevdasını çektiğim, çilesini yaşadığım hadise budur' dedim" diye konuştu
"ABDULLAH BEYİN SAMİMİYETİNE İNANIRIM"
Cumhurbaşkanı ile yaptığı görüşmeyle ilgili olarak Rasim Cinisli, "Kayserili işadamı Emin Hattat, 2 yaşında ticarete başlamış. Annesi boynuna bir kutu bağlamış. İçine de 5-10 tane şeker atmış. Hattat, önce anne, baba, kardeşlerine odanın içinde şeker satarak ticarete başlamış. Erzurumlu çocuk ise kavak dalını bacaklarının arasına alır, at yapar, düşmana cirit atar. Yani Kayserili ticareti düşünür, biz vatan bekçiliği için prova yaparız. Çünkü Erzurum üç kez Rus işgali görmüş. Ermeni işgalini de sayarsak, dört kez varını yoğunu kaybetmiş. Çağa ayak uydurabilmemiz için Erzurumlunun tek ses, tek yürek olmalıdır. Ağır sanayi üzerinde durulursa ben bundan umut var olurum. Devlet Başkanı Abdullah Beyin samimiyetine inanırım. Erzurum'da sesler muhtelif olunca, Abdullah Gül'ün kafasındaki sesleri netleştirmek istedim. Temenniler Erzurum'a bir katkı sağlamıyor. Bunun için devletin, 'Erzurum benim kalemdir, stratejik, kültürel noktamdır. Türkiye için kalkınması gereken bir beldedir', fikrine üzerine bina kurması lazım" dedi.