Savcı Taner Aksakal'ın, iddianameyi okurken, İlhan Cihaner'le ilgili üç CD hakkında 'bulunacak' kelimesini 'dosyada mevcuttur' şeklinde okuması, avukatların itirazına neden oldu.
Cihaner'in avukatları, kendilerinde olan iddianamede ifadenin 'dosyada mevcuttur' diye değiştirilmesine mahkeme başkanının da göz yumduğunu iddia etti. Avukat Turgut Kazan, müvekkili Cihaner'in onayını alarak, mahkeme başkanı Mustafa Karatay'ı reddetti. Mahkeme heyeti, red konusunu görüşmek için duruşmaya bugün sabah 10.30'a kadar ara verdi.
//ÖĞLEDEN SONRAKİ DURUŞMA
Ergenekon örgütünün Erzincan ayağının yargılandığı davanın öğleden sonraki duruşması saat 14.00'te başladı. Mahkeme heyeti, Cihaner'le ilgili davanın Yargıtay'da görülmesi taleplerini reddetti. Üye hakim Ali Kaya, bu kararda muhalefet oyu kullandı. Ayrıca, Saldıray Berk'in avukatının, müvekkili açısından dosyanın Genelkurmay Askeri Mahkemesi'ne gönderilmesi talebinin ise adı geçen sanığın ifadesi alınmadığı için duruşma sonunda karar verilmesine hükmetti. Daha sonra savcı Taner Aksakal, avukat Turgut Kazan'ın talebi yönünde, 61 sayfalık iddianamenin tamamını okumaya başladı.
//KAZAN’IN İTİRAZI
Savcı Aksakal, iddianamenin 24'üncü sayfasına geldiğinde, İlhan Cihaner'le ilgili delil olan üç CD'nin dosyada mevcut olduğunu okudu. Ancak Cihaner'in avukatı Turgut Kazan, ellerindeki iddianamede bu konuda 'bulunacak' yazdığını belirtti. Kazan'ın bu itirazı üzerine mahkeme başkanı duruşmaya ara verdi.
Yaklaşık 40 dakikalık aradan sonra yeniden başlayan duruşmada mahkeme başkanı Karatay, "İddianamede hangi konuların farklı olduğunu açıklar mısınız?" diye sordu. Turgut Kazan, 1 Mart'ta mahkemenin kabul ettiği iddianamede 'bulunacak' yazan sözcüğün mahkemede okunan iddianamede 'dosyada mevcuttur' diye değiştirildiğini belirtti. Kazan, duruşmaya ara verildiği sırada mahkeme başkanının kendisini müzakere ve uzlaşma için salona çağırdığını iddia etti ve müvekkili ile mahkemeyi red konusunu görüşmek için 5 dakika duruşmaya ara verilmesini talep etti.
//ARA İTİRAZI
Kazan, duruşmaya 10 dakika ara denilip, 40 dakika ara verilmesini eleştirerek, "Bu sırada dosyada olmayan delili mi aradınız ? Niye o kadar ara verdiniz ?" dedi. Cihaner'in avukatlarından Hikmet Aksakallı, üç CD'yi istediklerini, ancak kendilerine verilmediğini belirterek, "Ortada açık bir sahtecilik var." diye konuştu. Mahkeme başkanı yine "İddianamede farklı noktalar neler ?" diye sordu. Avukat Aksakallı, bu konuda bilgisi olmadığını söyleyerek, sözü diğer avukat Aslı Kazan'a verdi. Aslı Kazan da "Başsavcı vekilinin okuduğu metin farklıdır. Ne farklılıklar olduğunun önemi yoktur. Ama aynı metin değildir. Sayfa numaraları da farklı, sayfalarda savcının imzası yok, bu sizin kabul ettiğiniz metin değil." dedi.
Bu sırada mahkeme başkanı Mustafa Karatay, sanık avukatlarını müzakere için çağırmadığını, iddianamedeki farklılıkları anlatmaları için çağırdığını söyledi. Başkan Karatay, "İki iddianame arasında ne farklılıklar olduğunu avukat Aslı Kazan'a, Mustafa Güler'e sordum. Turgut beyi de kapıda gördüm ve bunu öğrenmek için sordum. Şimdi iddia makamına da soracağım." dedi. Bunun üzerine açıklama yapmak için söz alan savcı Aksakal, savcıların genel olarak önce word belgesinde iddianameyi yazıp daha sonra pdf haline getirip UYAP'a kaydettiğini belirtti. UYAP sistemine atılan iddianame ile okuduğu metnin kelimesi kelimesine aynı olduğunu kaydeden Aksakal, "İddianameyi teslim etmeden önce düzenlerken 'bulunacak' diye yazı vardı. Çok sayıda klasör olduğu için delillere kolay ulaşılsın diye sayfa numaralarını verdim üç adet CD kayda geçirilmişti, bunlar dosyada var, ancak o karışıklıkta bulamadım. Ve 'bulunacak' diye not düştüm." şeklinde konuştu.
//RED GEREKÇELERİ
Bu sırada Turgut Kazan da yerinden "red gerekçeleri artıyor" diye bağırdı. Davada ilk defa söz alan İlhan Cihaner de "Ajandalara yazan tek cümleden buradaki bir çok sanık tutuklu. Ajandada 'gülen ormanları' yazıyor. Fethullah Gülen anlaşılıyor. Demek ki siz bu üç CD'yi incelememişsiniz. İddianamedeki bu üç CD'yi size müşteki mi verdi, bunlar mahkeme kararıyla mı kaydedildi ? Bize yönelik suçlamalar okunuyor, bir virgülün bile yeri çok önemli. Sanıkların savunmaları değil, iddianame okunuyor. Önce red konusu halledilmeli" dedi. Daha sonra tekrar söz alan Turgut Kazan, iddianamenin hatıra defteri olmadığını, savcının bunu kafasına göre değiştiremeyeceğini ve bu durumun disiplin cezası ya da ceza tatbikatı gerektiğini iddia etti.
Mahkeme başkanının, savcının yaptığı bu değişikliğe 'hayır' demediğini ifade eden Kazan, "Başkan buna müdahale etmemiştir. Başkanın iddianamenin okunuşunu izlemediği düşünülemez. O zaman bunu görmezden gelmiştir. Bu tarafsızlık ilkesine aykırıdır. Aslında başkanın müdahale etmesi gerekirdi. Başkan savcıyla müzakere etmiştir. Başkan savcıyı ara verildiğinde duruşma salonundan çıkarmamıştır. Bu silahların eşitliğine aykırıdır. Mahkeme savcısıyla i,şleri rayına oturtmuştur." dedi. Kazan, CMK'nın 26'ncı maddesine göre mahkeme başkanını reddettiklerini açıkladı. Bu sırada Gençoğlu'nun avukatı Ferhat Saygılı da müvekkili ile görüşüp red konusunda beyanda bulunacaklarını bildirdi.
Mahkeme bir kez daha bu konuda ara verdi. Daha sonra söz alan Gençoğlu'nun avukatı, müvekkilinin hakimleri reddetmeyeceğini açıkladı. Mahkeme heyeti, red talebinin görüşülmesi için duruşmaya bugün 10:30'a kadar ara verdiğini açıkladı. Ayrıca, tutuklu sanıkların duruşmaya getirilmesi için de cezaevlerine müzekkere gönderilmesine karar verdi.