Çiftçiye mazot desteği

Ayrıca levhalardaki Türkçe olmayan kelimelerede ben ayar oluyorum.Güzelim Türkçemizi ne hale sokuyorlar.

Şehir aslında büyükşehir olmayı haketmiyor, bildiğin megaköy. Zaten eğitim, iş vs. sebeplerden dolayı şehri terkedebilecek vasıfta olanlar terkediyor haklı olarak. Türkiye ortalamasının epey altında yaşıyoruz Erzurumlular olarak. Gürcükapıdaki kahvehanelere bakın. Masalar, sandalyeler dışarda, baba sultanlar sanki köy meydanında oturuyorlar. Benzer durum devasa semaver çayı satan mekanlarda da mevcut. Ne yazıkki millet memnun. Belki de ilkelliği seviyoruz. Elimizde iphone, cebimizde 3 kuruş para ama gene kafileler halinde bayanları rahatsız ediyoruz en işlek caddelerde. Kısaca Erzurum dan bir halt olmaz.

Allah peygamber aşkına şu Cumhuriyet Caddesi'ndeki kaldırımları bir gün yaz, haber yap. Yav hala daha yok efendim yıkım yapıyorlar, yok efendim kentsel dönüşüm yapıyorlar diyerekten şov yapan Ali Korkut ve Ahmet Küçükler hiç mi görmezler şu şehrin göbeğindeki kaldırımların durumunu. Yazık yav bizi koyun yerine koyuyor bu adamlar. Adam gibi bir kaldırım yapamayan belediye başkanı mı kentsel dönüşüm yapacak. O kaldırımların fotoğraflarını çektim bir an önce Başbakan'a göndereceğim. Görsün ki şahsını nasıl da kandırıyor bu belediye başkanı diye geçinen kişiler. Başta da dediğim gibi Allah Peygamber aşkına şu konuyu haber yapın.

Özünü demişsin belediyelerden birşey beklemeyinn

Sayın Akdağ,bu şehrin neresi düz ki orası düz olsun.Sadece tabela değil ki bu şehirde her türlü kirlilik hat safhada.Yaya kaldırımları esnaf tarafından işgal edilmiş vatandaş cadeden yürüyor.Adam yaya kaldırımına aracını çekiyor,vatandaş geçemiyor,dükkanlarının önüne tabela koyuyorlar orada bir dükkanda işi olan müşteri aracını oraya çekemiyor.Yaya geçitleri panayır yeri gibi.Dışarıdan biri gelse "ben büyük bir şehire mi yoksa büyük bir köye mi geldim "diye taaccüp ediyor.Beldiye 30 trilyon para verdi kapalı garaj yaptırdı, kimse aracını çekmiyor, caddeler,ara caddeler, sokaklar araçtan geçilmiyor.Birçok cadde tablacıdan geçilmiyor.Bahar geldi her tarafta oyuklar oluştu.Birçok yer köstebek yuvası gibi. Esnafın denetimi sıfır,herkes bildiğini okuyor.Hele hele gıda denetimi yok gibi.Ara sıra göstermelik denetim yapıp bunu da hemen medyaya veriyorlar ve "bakın beldiye denetliyor" diyorlar.Şehrin durumu içler acısı,bu şehrin sahibi yok.Kayseri Belediyesi,Erzurum'un üstüne güldü de kıyamet koptu.Adam doğru söylemişti.Toplu ulaşım vasıtalarının durumu zaten ortada. Tek kelimeyle vahim.Toplu ulaşıma pahalı biniyor,Türkiye'nin "SU ŞEHRİ"nde suyu pahalı kullanıyoruz.Su bir ay 23 Tl geliyor, bir ay bakıyorsunuz ki 47 TL gelmiş.1 trilyonluk kış olimpiyat tesisleri bu kış boş kaldı,yattı.Dış ülkelerle görüşüp ayda bir,bir kaç ülke ile müsabakalar yapılamadı. Bu muazzam tesisler var,spor bakanı Erzurum'a düşman olduğu için,Bitlis'te, Antalya'da vb. müsabakalar yapıyor da Erzurum'da kış organizasyon yok. Milletvekilleri ayda bir şehire gelip göstermelik bir yer ziyareti hemen TV'nin karşısına geçip ahkam kesiyorlar.Hülasa-i kelâm,bu şehrin problemleri çığ gibi, ilgilenmeyenler de tığ gibi.