Aydemir: Şenkaya şahlanışı Vatan sevgisinin ve fikrî dirilişin destanı

VATANA BAĞLILIKTA ŞENKAYA ÖRNEĞİ

Aydemir, 7 Nisan’ın sadece Şenkaya’nın kurtuluş günü değil, aynı zamanda Erzurum’un tüm ilçeleri içerisinde mezalimden kurtuluşun son halkası olduğunu, 25 Şubat İspir şahlanışıyla başlayan bu onurlu sürecin 7 Nisan Şenkaya ile tamamlandığını belirtti.

Aydemir, bu yönüyle Şenkaya’nın şahlanışının Erzurum tarihinin en nadide ve manidar safhalarından biri olduğunu ifade ederek, “Şenkaya, düşman zulmünden arınmanın son durağı, milli birlik ve direnişin son halkasıdır. Bu yüzden Şenkaya’nın kurtuluşu bir son değil, milli dirilişin zirvesidir.” dedi.

HÜSEYİN KÖYCÜ: BİR NESLİN FİKRİ MİMARIDIR

Önceki dönem milletvekillerinden İbrahim Aydemir, Şenkaya’nın yetiştirdiği ve yalnızca bu ilçeye değil bütün Erzurum’a hatta ülkeye mal olmuş müstesna bir isim olan öğretmen Hüseyin Köycü’yü de rahmet ve minnetle yâd etti. Aydemir, Köycü’nün halkı sadece savaş meydanlarında değil, fikirde, eğitimde, kültürde ve irfanda şahlandırmak için mücadele verdiğini belirtti.

“Öğretmen Hüseyin Köycü, Erzurum’un düşünce ufkunu açan, nesillere zihinsel bir transformasyon yaşatan abidevi bir isimdir. O sadece bir eğitimci değil; halkı uyandıran, okuyan, düşünen, üreten bir neslin yolunu açan bir dava adamıdır. Onun sayesinde Erzurum’da okur-yazar oranı artmış, fikir üretme kabiliyeti gelişmiştir.” diyen Aydemir, dadaşların Köycü’ye olan minnetinin her yıl daha da büyüdüğünü söyledi.

7 NİSAN: YALNIZCA KURTULUŞ DEĞİL, FİKİRDE ŞAHLANIŞ

Aydemir, Şenkaya’nın şahlanışının sadece askeri bir zafer değil, aynı zamanda fikir ve kültürde de bir dirilişin sembolü olduğunu belirtti. “7 Nisan, silahların değil kalemlerin, fedakârlıkların ve irfanın zaferidir. Şenkaya halkı bu uğurda sadece bedenini değil, ruhunu da ortaya koymuştur.” ifadelerini kullanan Aydemir, bu müstesna günün ruhunu yaşatmanın her Erzurumlunun vazifesi olduğunu kaydetti.

Aydemir, başta Hüseyin Köycü olmak üzere vatanı için mücadele etmiş tüm Şenkayalıları rahmet ve minnetle andı; “Onların izinden gitmek, sadece bir görev değil, şerefli bir sorumluluktur.” dedi.