Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü’nce yürütülen projenin 2011 yılına kadar devam edeceği öğrenilirken, söz konusu çalışmayla, kentsel atık suların, toprağın fiziksel ve kimyasal özellikleri ile verim ve kalite üzerindeki etkileri araştırılacak. Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Üstün Şahin, Atatürk Üniversitesi Bilimsel Araştırmalar Fonu’nca desteklenen çalışma hakkında bilgiler verdi.
//ATIK SULARIN KULLANIMI
“Serbest Yüzey Akışlı Yapay Sulak Alanlarda Atık Su Arıtımı ve Elde Edilen Suyun Sulama Amaçlı Kullanımı” adını taşıyan bilimsel araştırmanın, bu alanda önemli bir boşluğu dolduracağını söyleyen Üstün Şahin, “Bu çalışma Erzurum koşullarında kentsel atık suyun, toprakların fiziksel ve kimyasal özellikleri ile karnabahar ve kırmızı lahana bitkilerinin su tüketimleri, su kullanımı etkinliği, verim ve kalitesi üzerinde etkilerini incelemek amacıyla yürütülüyor.” diye konuştu. Su kaynaklarının gelecek için yönetimi, daha verimli kullanımı ve kalitesinin korunması yönündeki çabalara, her geçen gün daha çok ihtiyaç duyulduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Üstün Şahin, artan su talebinin, yükselen alternatif tabii su kaynakları fiyatları ve gelişen geri kazanma teknolojilerinin, atık suların tekrar kullanılmasını, hem çevre, hem de kaynakların ekonomik kullanımı yönünden cazip hale getirdiğini kaydetti.
//SUYUN VERİMLİ KULLANIMI
Tarımsal amaçlı kullanım için atık suyun içerdiği maddeler açısından değerli bir kaynak olduğunu vurgulayan Şahin, Türkiye’de kentsel atık su potansiyelinin yıllık 3.7 kilometreküp, endüstriyel atık su potansiyelinin ise, yıllık 3.0 kilometreküp olduğunu belirten Prof. Dr. Üstün Şahin, “2006 yılı Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, Türkiye’de toplam belediye sayısı 3 bin 225, atık su arıtma tesisi ile hizmet veren belediye sayısı ise, 362 adettir. Türkiye’de atık su arıtma tesisi sayısı 184 adet, bunların 26’sında fiziksel, 135’inde biyolojik ve 23’ünde ise, gelişmiş arıtma sistemleri kullanılmaktadır.” diye konuştu.
TÜİK’in 2006 yılı verilerine göre, kanalizasyon şebekesinden deşarj edilen 3.37 milyar metreküp atık suyun yüzde 64’ünün atık su arıtma tesislerinde arıtıldığını anlatan Şahin, arıtılan atık suyun yüzde 43,3’üne biyolojik, yüzde 33.4’üne fiziksel ve yüzde 23.3’üne gelişmiş arıtma uygulandığını kaydederek, bu suların yüzde 56,8’inin denize, yüzde 1,3’ünün göl ve göletlere, yüzde 33’ünün akarsulara, yüzde 0,6’sının arazilere, yüzde 3,9’unun baraja ve yüzde 4,4’ünün ise, diğer alıcı ortamlara deşarj edildiğini dile getirdi.
//KENTSEL ATIK SULAR YÜZÜNDEN 4 GRUP RİSK ALTINDA…
Atık suyun tarımda kullanımında en önemli çekincelerinden birinin insan sağlığı olduğunu anlatan Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Üstün Şahin, tarım alanında çalışanlar ve ailelerinin, ürün işleyicilerinin, ürün, süt veya et tüketicilerinin, atık su ile sulama yapılan arazilere yakın bölgelerde yaşayanlar olmak üzere başlıca 4 grubun risk altında olduğunu kaydetti. Şahin, sayılan risk gruplarının ve doğal kaynakların korunmasına dair yönetimlerin gerekli önlemleri aldığını ve atık kullanımına ilişkin bazı kısıtlamalar getirdiklerini belirterek, “Yürütülen bilimsel çalışmalar, atık suların doğaya ve canlılara zarar vermesini önlemeyi ve geri kazanılarak tarımsal sulamada kullanılmasını amaçlamaktadır. Yürüttüğümüz bu bilimsel araştırmanın, sonuçları itibariyle bu alanda büyük bir boşluğu dolduracağına inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.