Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Yakutiye Araştırma Hastanesi Nöroloji Anabilim Dalı Hekimlerinden Nörolog Dr. Gündoğdu,
“MIGREN SIRADAN BIR BAŞAĞRISI DEĞILDIR”
Migren hastalığının, başağırısından öte bir durum olduğu bildirildi. Başağrısı ve eşlik eden belirtilerin, migrenli kişilerin yaşantısını sürdürmesini engellediği belirtilirken, başağrıları geçtikten sonra bir hastanın yorgunluk halinin 1 gün sürebileceği kaydedildi.
DR.GÜNDOĞDU MİGRENİ ANLATTI
Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Yakutiye Araştırma Hastanesi Nöroloji Anabilim Dalı’nda görevli Nörolog Dr. Ömer Gündeoğdu, migren ve diğer baş ağrısı şikayeti olan kişilerin bu yakınmaları için mutlaka doktora başvurmaları gerektiğini söyledi.
Gündoğdu, “Mİgren ağrıları genellikle tek taraflı, yerleşim gösteren zonklayıcı özellikte olan, kişinin günlük yaşam aktivitelerini engelleyebilecek derecede ve başın hareketleri ile artan türden ağrılardır. Ağrı sırasında bulantı ve zaman zaman kusma meydana gelir. Hastalar, ışık ve ses gibi çevreden gelen uyarılardan rahatsız olur. Kısa bir tanımla migren; tekrarlayıcı başağrısı atakları ve buna eşlik eden kusma, bulantı gibi başka belirtilerle kendini gösteren, sık rastlanan ve iş göremezlik durumu yaratan kronik bir nörolojik hastalıktır. Son zamanlarda kadınlarda sıklıkla görüldüğü gibi, bu durum Erzurum’daki kadınlar için de söz konusudur” dedi.
MİGREN KADINLARDA DAHA FAZLA GÖRÜLÜYOR
Öte yandan Nörolog Dr. Ömer Gündoğdu, migrenin genellikle kadınlarda daha fazla görüldüğünü, bu durumun Erzurum için de geçerli olduğuna dikkati çekerek, “Migrenin kadınlarda neden çok fazla görüldüğü hakkında heniz net bir bulgu yok. Ancak migreni tetikleyen sebepler göz önüne alındığında, bir takım kanaatler oluşabiliyor. Çünkü migren, başağrılarının ötesinde bir durumdur. Migreni tetikleyen faktörlerin başında stress, açlık, öğün atlama, uyku düzenindeki sapmalar, yorucu aktivite, ağır kokular, sigara dumanı, bazı yiyecek ve özellikle alkollü içecekler, hava değişimi gibi unsurlar, migreni tetikleyici sebepler olarak bilinseler de, bu durum herkes için geçerli olmayabilir. Mİgreni tetikleyen faktörlerin hastadake etkilerinin öğrenilmesi tedavi açısından çok önemlidir. Bu faktörlerden önlenebilir olanlarının bulunup, hastanın bunlardan kaçınmasını sağlamak, migren ağrılarının görülme sıklığını azaltabilir” şeklinde konuştu.
MİGRENE 30-39 YAŞ ARALIKLARINDA RASTLANIYOR
Gelişmiş ülkelerde yapılan çalışmalara göre erişkin kadınların yüzde 12-24‘ünde, erkeklerde ise yüzde 5-12’sinde migren görüldüğünü anımsatan Gündoğu, ülkemizde 15- 55 yaş grubunda migren prevelansının yüzde 16.4 olduğunu, oranın kadınlar için yüzde 21.8, erkekler için yüzde 10.9 olarak bulunduğunu söyledi. Nörolog Dr. Gündoğdu, migrenin toplumumuzda daha çok 30-39 yaş arası görüldüğünü açıklayarak “Türk Baş Ağrısı Epidemiyolojisi Çalışmasının en önemli verilerinden birisi başı ağrıyan kişilerin ilk olarak hangi doktora gittikleri sorusuna verdikleri yanıttır. Buna göre ülkemizde başı ağrıyanların yüzde 36.9’u öncelikle bir nöroloğa, yüzde 27.8 ‘i dahiliyeye, yüzde 16. 3 ü KBB, yüzde 12.’i nöro-şirürji uzmanına gidiyor. Birinci basamak hekimlere başvuru oranı ise yüzde 16.3 tür. Yine bu çalışmaya göre; baş ağrısı sırasında ağrı kesici kullandığını belirtenlerin oranı yüzde 85.7 ‘dir. Bunların ancak yüzde 33.6 ‘sı söz konusu tedavilerinin bir doktor tarafından verildiğini, yüzde 11.4 ‘ü aldıkları ilacın eczane ve yüzde 32.7’sinin başka bir baş ağrılı kişi tarafından önerildiğini, yüzde 29.6 sının doğrudan kendilerinin seçtiklerini söylediler.” diye konuştu.