HANİFİ ÖZER (İHA) - Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Türkiye'nin sağlıkta çok büyük ilerlemeler kaydettiğini, bununda hem vatandaşların yüzüne hem de Türkiye'deki sağlık göstergelerine yansıdığını söyledi.
Toplantının basına açık kısmında konuşan Bakan Akdağ, bu sistemin alım gücü zayıf olan vatandaşların parasal açıdan sıkıntıya girmesini önlediğini ifade etti.
Bakan Recep Akdağ, "Bir sağlık programının, dönüşüm programının en önemli çıktıları bunlardır. 8 yılda çok önemli başarılar elde ettik. Bu başarıların elde edilmesinde sizlerin de çok büyük emekleri vardır. Bu mesele bir program ve strateji geliştirme meselesidir. Elbette bu sektör birçok kurumu içerisinde barındırır. Ama bu dönüşümün gerçek mimarları bu salında bulunan sizlersiniz" diye konuştu.
"Eğer sağlık çalışanları bu bilinçte olmasalardı biz bu başarıyı yakalayamazdık" diyen Akdağ, "Bu konularda bazı eksikliklerimiz var. Başarılarımızı bugün Dünya Sağlık Örgütü, UNISEF, Dünya Bankası, gibi uluslararası örgütler açıkça ifade ediyorlar. Bu toplantıları devam ettireceğiz. İyi bir yoldayız ama daha çok gayret etmeliyiz. Alanımız çok kolay bir alan değildir. İnsanların kırılgan olduğu bir alanda çalışıyoruz" şeklinde konuştu.
//TÜRKİYE LİDER ÜLKE
Bir taraftan dış politika ve komşularıyla ilişkiler düzeyinde Türkiye'nin bir lider ülke durumunda olduğunu vurgulayan Akdağ konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"Olayların akıntısı içinde sürüklenen değil, olayları yöneten kendi bölgesinde barışı tesis eden, komşularıyla ilişkilerini barış içinde kuvvetlendirirken bir taraftan bölge barışını sağlamak için de çok önemli adımlar atan bir ülke konumundadır. Son olarak İran ile ilgili Brezilya ile birlikte yapılan çalışmalar bunun çok açık bir göstergesi olmuştur. Bunun yanı sıra büyük bir ekonomik krizin dünyada yaşandığı 2009 yılında Türkiye'de finans sektörü çok güçlü bir şekilde ayakta kalmıştır. Şimdi de reel sektörün de hızla güçlenmekte olduğunu hepimiz şahitlik ediyoruz. Sosyal hizmetler açısından da gerçekten çok büyük hizmetler başarıldı. Bunlardan birisi de sağlıktır. Bugün artık Dünya Sağlık Örgütü, OECD, UNİCEF ve diğer uluslararası örgütler Türkiye'yi diğer sağlık reformu yolunda olan ülkelere örnek göstermektedir. Özellikle koruyucu sağlık hizmetleri açısından sağlık iş gücünün motive edilerek verimli istihdamı açısından Türkiye bir örnek ülke konumuna geçmiştir. Sigarayla ilgili olarak yaptığımızçalışmalar yine Türkiye'yi bu hususta Avrupa'da hatta dünyada bir lider ülke konumuna getirme durumundadır.''
//TAMGÜN YASASI
"Tam Gün Yasası'nı da vatandaşımız büyük bir hevesle bekliyor" diyen Bakan Recep Akdağ, "Tam Gün Yasası şu anlama geliyor, üniversite hastaneleri dahil, kamuya ait bütün hastanelerde artık vatandaşımız hastanede muayenehaneye giderek bir para ödemek durumunda kalmayacak. Üniversite hastanelerinde hoca parası adı altında, döner sermaye parası adı altında önemli paralar ödemek zorunda kalmayacak. Tam Gün Yasası böyle bir yasa. Üzülerek ifade etmem lazım ki Ana muhalefet partisi bu yasayı da Anayasa
Mahkemesi'ne götürmekte bir behis görmedi. Ama ben inanıyorum ki yasayı yürürlüğe koyacağız. Temmuz ayında Sağlık Bakanlığı'na bağlı hastanelerde, yılsonunda da üniversitelerde yürürlüğe girmiş olacak.
Bu da vatandaşımızın hizmet almasını daha da kolaylaştıracak. Bir vatandaş üniversite hastanesine gittiği zaman karşısına 100-200 lira yerine göre 500-1000 lira hoca parası adı altında bir ödeme planı çıkarıldığında ne kadar sıkıntılı bir duruma düşer. Asgari ücretlimiz, işçimiz, memurumuz, emeklimiz. Bunu biz kesinlikle istemiyoruz, kabul etmiyoruz. Sağlık bir insan hakkıdır ve yasada bunu getiriyor. Buna karşı çıkmak, bunu Anayasa Mahkemesi'ne götürmek açık söyleyeyim akla ziyan bir iş, vicdani açıdan, insani açıdan akla ziyan bir iş, siyasi açıdan da akla ziyan bir iş. Bunu yapanlar neye hizmet ediyorlar. Bunu kamuoyu önünde daha da tartışacağız.'' ifadelerini kullandı.
//REFERANDUM DEĞERLENDİRMESİ
Bakan Akdağ, bir gazetecinin referandum çalışmalarıyla ilgili sorusunu ise şu şekilde yanıtladı: Anayasa Mahkemesi, benim inancıma göre usulden inceleyebileceği için böyle bir davayı, yaptığımız Anayasa değişikliğiyle ilgili yaptığımız çalışmalarda en ufak eksiklik bile yok. Bu iş yoluna devam edecek ve biz 12 Eylül'de referandumu yapacağız diye düşünüyorum.''
Bir basın mensubunun referandum sonucunu tahmini konusundaki sorusuna ise Bakan Akdağ, ''Bunu göreceğiz. Ama milletimizin büyük bir ümit ve heyecanla bu referandumu beklediğini biliyoruz. Çünkü bu referandum milletin iradesinin bir anlamda oylanması olacaktır. Millet, kendi üstündeki vesayetleri kaldıracak bu referandumla. Biliyoruz ki 1982 Anayasası bir ihtilal Anayasasıdır, bir darbe Anayasasıdır. Çok kötü şartlarda insanımız bu Anayasa'yı oylamıştır. Yani aleyhinde konuşmanın yasak olduğu, zarfların da şeffaf, şeffaf olmasa bile içini gösterdiği bir oylama düşünün...'' şeklinde yanıtladı.
//27 MAYIS 1960 TEPKİSİ
27 Mayıs'ta yapılan darbe ile Türkiye'de aslında halkın seçtiği 3 değerli devlet adamının asılmadığını, halkın asıldığını savunan Bakan Akdağ, ''Bunu da 1982 Anayasası ile de halkın iradesini gasp ettiler. Bu iradeyi de halk geri alacaktır. Halkın ne kadar heyecanlı olduğunu biz gittiğimiz her yerde görüyoruz" dedi.