ARKEOLOJİ GÜNLERİ” DEVAM EDİYOR

ARKEOLOJİ GÜNLERİ” DEVAM EDİYOR Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen “Arkeoloji Günleri” etkinliklerinin bu 2008 etabı yapıldı. Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Cevat Başaran’ın başkanlığında organize edilen “Arkelooji Günleri” etkinlikleri kapsamında, Çanakkale Parion ve Erzincan Altıntepe’de yürütülen kazı ve yüzeysel araştırmaların değerlendirmesi yapıldı. PROF. BAŞARAN KAZILARI ANLATTI Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Cevat Başaran, “Çanakkale-Parion Kazısı” hakkında hazırladığı bildiriyi, etkinlikleri taip eden öğrenci ve öğretim üyelerine sunarken, Prof. Dr. Mehmet Karaosmanoğlu ise, Erzincan Altıntepe yüzey araştırmalarını anlattı. Çanakkale’nin Biga İlçesi’ne bağlı Kemer Köyü’nde bulunan Parion Antik Kenti’nde bu yıl ilk kez yapılan kazılarda, Helenistik kültür öncesi Pers evresine ait 4 lahit, 60 mezar ve bir bölümü altın takılardan oluşan 260 parça tarihi eser bulundu.PARİON’A SAHİP ÇIKILSIN Parion Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Cevat Başaran, 13 yıl önce başlanan yüzey araştırmalarının ardından ilk kez yapılan kazılar sonunda beklenenin üzerinde buluntuyla karşılaştıklarını ifade ederek, arkeoloji bilimi adına Çanakkale’de çok başarılı bir kazı dönemi geçirdiklerini belirtti.M.Ö. 4. yüzyılda Helenistik kültür öncesi Pers evresine ait bir dönemi gün yüzüne çıkarmak için çalıştıklarını ifade eden Cevat Başaran, “Kazılarda 60 mezar, 4 lahit ve bunların içinden çıkan altın takılarla, 260 parça tarihi eser bulundu. Altın takılar ve heykeller, Çanakkale Arkeoloji Müzesi’ne teslim edildi. Bu da Parion’un turizme kazandırılması anlamına geliyor. Bilim adamları olarak Parion’a sahip çıkılmasını istiyoruz” diye konuştu. ALTINTEPE YÜZEY ARAŞTIRMALARI ÇALIŞMASI “Arkeoloji Günleri” kapsamında Erzincan Altınetepe kazı ve yüzey araştırmaları çalışmaları hakkında bilgi veren veren Prof. Dr. Mehmet Karaosmanoğlu ise, Altıntepe'de 5 yıl önce başlanan kazı çalışmalarının tamamlandığını belirtti. Kazı çalışmalarının yaklaşık bir ay sürdüğünü ve önemli bulguların ortaya çıkarıldığını ifade eden Karaosmanoğlu, ''1970'li yıllarda Tahsin Özgüç tarafından yapılan kazı çalışmalarında ortaya çıkarılan Urartu dönemine ait kalenin tahrip olan bölümlerini yeniden eski haline getirmek ve bölgedeki yeni kazılar için yaptığımız çalışmaların büyük bölümünü tamamladık. 5 yıldır süren çalışmalarda kültür zenginliğimizin bir bölümü ortaya çıkarıldı. 5 5 yıl planlanan kazı çalışmalarına devam etmeyi planlıyoruz.'' şeklinde konuştu. Bölgede ortaya çıkarılan ve Bizans dönemine ait yapıların koruma altına alındığını vurgulayan Karaosmanoğlu, ''Önemli bir tarihi bulgu olan mozaik kaplamalı kilisenin çevresini duvarlarla çevreleyip ziyaretçiye açmayı düşünüyoruz'' diye konuştu. URARTU KALINTILARI Prof. Dr. Karaosmanoğlu, kazı çalışmalarında Urartu dönemine ait iç kaledeki kabul salonu yapılarının ortaya çıkarıldığını, ayrıca yaklaşık 2 bin 700 yıllık kanalizasyon yapısı ile bu döneme ait ilk ve tek örnek mimari buluntu olarak lavabo, alaturka tuvalet, banyo ve çağ taşı bulunduğunu hatırlattı.