Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan açıklamaya göre, 76. Dil Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayımlayan Cumhurbaşkanı Gül, dilin geçmişle gelecek arasındaki en önemli köprü, toplumsal birlikteliğin en güçlü bağı olduğunu ve milleti millet yapan temel yapı taşlarının başında geldiğini ifade etti.
TÜRKÇE’NİN ÖNEMİ
Türkçenin milli kültürün, milli kimlik ve benliğin ana unsuru olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, dilin milletin özünü, gelenek ve göreneklerini, duygu ve düşüncelerini, tarihten gelen birikimlerini, değerlerini yansıtan bir ayna olduğunu vurguladı.
Gül, uzun bir geçmişe sahip olan Türkçenin bugün geniş bir coğrafyada yaygın şekilde kullanıldığını ve kardeş ülke ve toplulukları kaynaştırdığını hatırlatarak ''Dilimiz yeryüzünde konuşulan dillerin en zenginlerindendir'' dedi.
TÜRKÇENİN ZENGİNLİĞİ
Türkçenin gelişmesinde, Atatürk'ün gerçekleştirdiği Dil Devrimi'nin önemli yeri olduğunu belirten Gül, mesajında şunları kaydetti: ''Dil Devrimi'yle hayata geçirilen atılımlar, Türkçenin aslındaki güzellik ve zenginliğine kavuşmasının ve bilinçle işlenmesinin yolunu açmıştır. Bugün Türkçe, çağdaş bir eğitim, bilim ve kültür dili seviyesine ulaşma yolunda büyük mesafe katetmiştir. Edebiyatımızın dünyada ses getiren seçkin eserleri, bunun önemli göstergesidir.
Bir dilin varlığını devam ettirebilmesi, o dili konuşanların millet olma şuuruna varmalarının yanı sıra, kendi kültürüne sahip çıkma hassasiyetlerine bağlıdır. Dil yaşayan, gelişen, etkileşime açık bir varlıktır.
Dilimizin gelişimiyle ilgili şüphesiz bazı sorunlar vardır. Bu olumsuzluklara takılıp kalmak yerine öncelikle dilimizin gücüne inanmalı ve onu sevmeliyiz.
Dilimizin zengin kelime yapısının farkına vararak, onu doğru biçimde kullanmak, yeni nesilleri de dil bilincine sahip bireyler olarak yetiştirmek en önemli görevimizdir.
Türkçeye sahip çıkmak, onu severek işlemek, koruyup geliştirmek, Türkiye Cumhuriyeti'ni geçmişten gelen tüm zenginlikleriyle sonsuza kadar yaşatmanın da ön şartıdır. Bu aynı zamanda geçmişi şan ve şereflerle dolu milletimize ve tarihimize olduğu kadar, geleceğimize karşı da sorumluluğumuzdur.
Dilimizin korunup geliştirilmesinde Türk Dil Kurumuna, tüm devlet teşkilatına, eğitim kurumlarına, eğitimcilere, edebiyatçılara, bilim adamlarına, sanatçılara, aydınlara ve yayınlarıyla geniş kitlelere seslenen basına büyük sorumluluk düştüğü inancındayım.
Şunu vurgulamak isterim ki, Türkçe bugüne kadar olduğu gibi gelecekte de varlığını ve diğer dillerle etkileşimini sürdürecek, ebediyete kadar yaşayacaktır.
76. Dil Bayramı'nda, dilimizin gelişmesini, zenginleşerek bugünkü seviyesine ulaşmasını sağlayan Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk'e, yazar, şair ve ozanlarımıza, düşünürlerimize şükranlarımı sunuyor, aramızdan ayrılanları saygı, minnet ve rahmetle anıyorum.''