Hepimizin bildiği bir gerçeğe işaret edelim:

İslam düşüncesine göre, ölülerin arkasından konuşmak ve özellikle kötü sözler sarf etmek kesinlikle yasaktır.

Bu, toplumun genel ahlaki değerlerine uygun bir davranış biçimidir ve insanlar arasındaki ilişkilerde saygının temelini oluşturur.

Ancak, günümüzde bu ilkeye uygun davranma eğilimi, maalesef, zayıflamış, hatta yok hükmüne gelmiştir.

Yazık!

Oysa...

İslam, hayatta olanlarla birlikte ölülere de saygı göstermeyi öğretir.

Ölülerin arkasından konuşmak, onların itibarını zedelemek ve hatta hakaret etmek, bu temel prensiple çelişen bir davranış biçimidir.

Kur'an-ı Kerim'de bir ayette geçen "Ey iman edenler! Birbirinizin arkasından dedikoduya ve kötülemeye kiminiz can atar mı? İşte bu, ölü kardeşinizin etini yemektir. Ondan tiksindiniz mi?" (Hucurat Suresi, 49:12) ifadesi, bu konuda İslam'ın net bir uyarısını içermektedir.

Ölülerin arkasından konuşmanın toplumda yaygın hale gelmesi, özellikle siyasi dil kullanan ve kamplaşan kesimler arasında daha belirgin hale gelmiştir.

Siyasi mücadeleler, toplumsal kutuplaşma ve ayrışma, maalesef ölülere bile saygı gösterilmemesine neden olmaktadır.

Bu durum, toplumun değerlerini ve ahlaki çerçevesini zayıflatmakta, insanlar arasındaki güveni sarsmakta ve toplumsal huzursuzluğa yol açmaktadır.

Son olaylardan biri, yorumcu Metin Uca'ya yönelik hakaret içerikli yorumlardır.

Bu tür davranışlar, sadece bireyin kişisel itibarını zedelemekle kalmaz, aynı zamanda toplumun genel ahlaki yapısına da zarar verir. İslam'ın öğrettikleri, insanların birbirlerine saygı göstermelerini, hoşgörülü olmalarını ve özellikle ölülere karşı olumlu bir tavır sergilemelerini önerir.

Tersinden baktığınızda da, Kadir Mısıroğlu'na yapılan ve halen devam eden hakaretler...

Türk kültüründe "Ölüden şeytan bile elini çekmiştir" sözü, ölülere yapılan kötü konuşmalardan kaçınılması gerektiğini vurgular.

Bu, ölülerin insanlar arasında bir tür dokunulmazlık alanına girdiği, onlara yapılan hakaretlerin toplumda olumsuz sonuçlar doğuracağı anlamına gelir.

Ölülere saygı göstermek, aslında toplumsal bir sorumluluktur.

Her bir bireyin, kendi değerlerini ve ahlaki çerçevesini koruma adına ölülere yönelik olumsuz konuşmalardan kaçınması, toplumun genel ahlaki yapısını güçlendirecek ve insanlar arasındaki güveni pekiştirecektir.

İslam'ın öğretileri, insanların birbirlerine karşı hoşgörülü ve saygılı olmalarını önemli bir şekilde vurgular; bu değerlere uygun davranışlar sergilemek, bir toplumun sağlıklı bir şekilde işlemesine katkıda bulunur.

Hisse kapılsın diye yazalım dedik.