ÇAT'IN GÖL MANZARALI MODERN KÖYÜ
Köşk'ten birkaç gün sonra Palandöken Baraj gölü nedeniyle boşaltılan Yukarı Çat Köyüne gittik.
Köy, Erzurum- Bingöl karayolunun 39'uncu kilometresinde.
Karşıda Palandöken Baraj Gölü.
Köyün girişinde taş, çimento kullanılarak yapılan, çatılı ahırlar hemen fark ediliyor.
Her ahır ortalama 100 büyükbaş hayvan alıyor.
Yanında hayvanların kış boyu yiyeceği ot ve saman istiflenmiş.
Biraz ötede hayvanların içeceği su için yaptırılan depo.
Köyün ortasında ise beş katlı bir cami inşaatı.
Kaba inşaatı bitmiş gibi, eksikleri önümüzdeki yıl giderilecek.
Giriş katı taziye evi, cenaze yıkama yeri gibi ortak kullanım alanları için planlanmış.
Köyün yine orta yerinde bir küçük market.
Her evin yakınında müstakil tandır evleri.
Oysa bir yada iki ortak tandır evi yaptırılarak bu sorun çözülemez miydi?
Evlerin musluklarından temiz su akıyor ama yetmiyor.
Baraj gölü karşılarında ama onlar 12 kilometre öteden su getirmenin planlarını şimdiden yapıyorlar.
Köyün içi önümüzdeki yıl parke taş ile döşenecek.
Köyün zirvesinde ise ilköğretim okulu.
Tek sınıflı, tek lojmanlı okul.
Öğretmeni ile tanışıyoruz.
Gördüğümüz bazı eksiklikleri paylaşıyoruz.
Sonra da Muhtar Güngör Tanas, bizleri çay içmeye evine davet ediyor.
GÜNGÖR MUHTARIN HEDEFİ ÜNİVERSİTE OKUMAK
Eski köyleri, Palandöken Baraj Gölü içinde kalmış.
O nedenle karayolunun kenarına köyü taşımışlar.
Rakım yüksek olduğu için köyün rüzgar ve tipi alma rahatsızlığı var.
İki katlı, ısı yalıtımlı, üç oda ile bir salon, banyo, tuvaletli evler çok güzel.
Giriş katı, sütün işlendiği bir mekan olarak düşünülmüş..
Biz merdivenle ikinci kata çıkıyoruz.
Yeşil renkli bir oturma grubu, yine yeşile yakın renkli halıların serildiği misafir odasına alınıyoruz.
Çayın yanında tandır ekmeği ve kahvaltılık ikram ediliyor.
Dürümleri sararken bir taraftan da sohbet ediyoruz.
Evli ve dört çocuk babası 38 yaşındaki Muhtar Tanas, liseye başlamış, üniversiteye gitmeyi planlıyor.
DEĞİŞEN DÜNYAYA BÖYLE AYAK UYDURULUR
Köyü kuran ve iki dönemden beri muhtarlık yapan Güngör Tanas'la sohbete başlıyoruz.
- Kavga, gürültü, kan davası var mı?
- Eskiden olurdu ama şimdi yok.
- Özellikle erkeklerde birden fazla evlilik olur mu?
- O da eskilerde kaldı.
- Eskiden niye olurdu?
- Kadınlar yüzlerce koyuna bakardı. Sadece sağım işi gün boyu sürerdi. O kadın koyunların içinde sabahtan akşama kadar perişan olurdu. O yüzden koyunculuğu bıraktık. Şimdi sadece büyükbaş hayvan besliyoruz.
- Başlık parası ne durumda?
- Ona da son verdik. Artık başlık parası isteyen yok.
- Peki, okumayan kız var mı?
- Hayır okumayan hiç kızımız da kalmadı.