Erzurum'un kalbi, Çifte Minareli Medrese onarımda olduğu için Yakutiye'de atıyor.
Birkaç örnek vermek gerekirse:
Bir: Güneş Vakfı Başkanı Prof. Dr. Alparslan Ceylan'ın düzenlediği Türk dünyası günleri.
İki: Nil Gürpınar'ın organize ettiği Uluslararası Dadaş Film Festivali.
Üç: Zaman Gazetesinin 'Türkiye'de Zaman' konulu fotoğraf sergisi.
Kente gelen turist grupları da Yakutiye Medresesine ve içindeki müzeye önem veriyor.
Ancak böylesine önemli etkinliklere sahne olan Kent Meydanı, son günlerde çadır işgali altına girdi.
Yakutiye Medresesi'nin alt tarafına kocaman bir çadır kurulmuş.
Yakutiye'nin arkasından gitmek isteyenler, o çadırın içinden geçmek zorunda.
Estetiği bulunmayan sahra çadırda ne var?
Bir derneğin düzenlediği kermes.
Geçtiğimiz günlerde Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler'in eşi Ayşenur Küçükler, bir kermes düzenledi.
- Nerede, çadır mı kurdu?
- Hayır, Yenişehir AVM Kültür Merkezinde kermes açıldı.
Doğru olan da bu değil mi?
DOĞU'NUN PARİS'İNDE TURİZM
Erzurum adına bu tür yerel etkinliğe kim izin veriyor, bilemiyorum.
Ama oraya çadırı kuranlar, önce tarihe, sonra kent halkına ayıp ve saygısızlık ediyor.
Geçen akşam, gazeteci arkadaşım Sayıl Narmanlıoğlu ile o çadırın etrafından yani çimenlerden geçmek zorunda kaldık.
Çünkü mübarek adamlar, çadırla birlikte yolu da kapatmışlar.
Millet, çimenleri çiğneyerek koça taşlarla uçması önlenen çadırın etrafında tur atıyor.
Şimdi 'Doğu'nun Paris'i Erzurum'a, bu tür görüntüler yakışıyor mu?
Hayır yakışmıyor.
Öyleyse, Erzurum'u yerli ve yabancı turistin gözünde küçük düşürmeye kimsenin hakkı yok.