Bir mütefekkir, “Cahil birinin yanında kitap gibi sessiz ol” diyor…
Eyvallah, güzel bir teklif; ne ki, kitapların sessiz olduğu hükmü doğru değil…
Fikreden, akleden için en çok ses veren nesne kitaptır…
Her sayfası, satırı, cümlesi, kelimesi, harfi bas bas bağıran bir obje…
Bunun için olsa gerek, 20. Asrın Türk düşünce hayatının zirve ismi Cemil Meriç, “Kitaptaki insanları sokaktakilerden çok sevdim” diyor?
Dedirten yegane duygu, kitaptakilerin çok daha sahici öğütler verdiği, tekliflerde bulunduğu; tesbitler yaptığı gerçeği…
Buna hak verdirtecek bir kayıt daha sunalım: "İnsan genç olunca ateşin ve ölümün her zaman başkalarına sıçrayacağını düşünür."
StefanZweig bu esaslı notu düşüyor…
Yaşı 40’ı aşan her insan hakikate dönük zihni bakışa sahipse bu gerçeği görmüştür… Kitabi ifade ise, yüksek idrak sahiplerine ait…
Ve bizden bir ilişik…
"Gökyüzüne bakmayanların kalbi daha çabuk kirlenir.."
Cahit Zarifoğlu’na yakışır bir güzelleme…
Gökyüzünden kasıt o kadar derin ki, tıpkı feza, tıpkı sema misali; git git bitmez…
Eski kayıtlar, namütenahi diyor…
Ve Dostoyevski…
"İnsana en çok acı veren şey, söyledikleriyle söylemek istedikleri arasındaki uçurumdur." Diyor…
Bu tesbitiyle insanın ifade kabiliyetine gönderme yapıyor değil…
Kuvvetle muhtemeldir ki, mürai pozisyon almanın ne denli ızdırap verdiğine işarettir.
Okuyucu hülasası: Kainatın en çok ses çıkaranı kitaplardır; vesselam!