FIRFIRİK Dergisinin sahibi, yazarı ve çizeri Vedat Refayeli ile Erzurumspor'un efsane başkanlarından Hamza Cimilli'yi ziyarete gittik.
Ayazpaşa Caddesinde ki Cimilli Ev Tekstil'de 87'nci yılını kutlamaya hazırlanan Hamza Cimilli ile kısa bir hal hatırdan sonra bir mavi- beyaz sohbete girdik ki sormayın.
Çok büyük keyif aldığımız futbol sohbeti, bir kaç saat sürdü ama bize 10- 15 dakika gibi geldi.
Çaylar, kahveler içilirken, Hamza Cimilli bize 'ÜÇ KEL'in Sincan'da yakaladığı başarıyla lafa girdi:
CHP'li belediye başkanının kurduğu Sincanspor, yıldızlardan oluşan bir kadro ile çıkıyor maça.
Deplasmanda oynanan karşılaşmayı hangi takım kazanırsa o, play off'a gidecek.
Çok zorlu bir maçın ardından Erzurumspor, Birinci Lig için grup maçlarına katılmayı hak eder.
Zaten tribünleri doldurarak maçı izleyen 5 bin seyirciden 4 bini mavi- beyaz taraftarıdır.
Hakemin son düdüğü ile birlikte herkes sahaya iner ve kazanılan başarıyı kutlar.
Bu durum ev sahibi takımın taraftarını rahatsız eder.
Teknik Direktör Sadi Tekelioğlu, Yardımcısı Fethi Türkoğlu ile Başkan Hamza Cimilli'nin ortak özelliği saçlarının olmayışıdır.
Boy sırasına dizilmiş olarak soyunma odasına doğru yol alırken, Sincanlı bir taraftarın ortak özelliklerini katarak yaptığı sataşmayı Cimilli hiç unutamaz.
GEMALMAZ İLE NASIL SAVAŞTI?
Mehmet Ağar'dan sonra atanan Vali Oğuz Berberoğlu (1993-1996), kendi yağıyla kavrulması ve kişilere bağımlı olmaması için kulüp adına önemli bir adım atar.
O çok önemli hamle için Başkan Hamza Cimilli, hemen kolları sıvar, Erzurum’da işleri tamamlar.
Ardından Ankara'ya gider ve Vali olarak tanıdığı sonradan Emniyet Genel Müdürü olan Mehmet Ağar'ın desteğiyle 35 minibüs hattının Erzurumspor'a verilmesi için işlemleri bitirir.
Büyükşehir Belediye Başkanı RP'li Ersan Gemalmaz'ın projeyi onaylaması halinde Erzurumspor hayal bile edemeyeceği bir gelire kavuşacaktır.
Ama başlarda Cimilli'ye destek veren Gemalmaz,"Kesinlikle olmaz" diyerek kestirip atar.
Sezona önemli transferler yaparak giren Cimilli'yi yönetimdeki arkadaşları da eleştirmektedir.
Ama o bir kez kafasına koymuştur.
Tek hat vermemekte kararlı olan Ersan Gemalmaz'la bu kez pazarlık yapar.
Minibüs hattının 29'unu belediyeye verir, sadece 6'sını ister.
Gemalmaz, önce bu teklifi kabul eder ama sonradan bundan da vazgeçer.
Erzurumspor yönetimde eleştirilerin dozu artar.
Çaresiz kalan Cimilli, Gemalmaz'dan bir randevu alır.
Makama girince Ersan beyin tek hat bile vermeye yanaşmadığını gören Cimilli, kapıyı kilitler ve yere sırt üstü uzanır.
Başkan Gemalmaz, bir bakıma eniştesi olan Hamza Cimilli'ye ne yapmak istediğini sorar.
“Beni çiğneyerek ancak bu kapıdan çıkarsınız” karşılığını alınca da 6 minibüs hattının Erzurumspor'a verilmesiyle ilgili yazıyı imzalar.
Hamza Cimilli de her biri yaklaşık 1,5 milyar lira olan o minibüs hatlarının sağladığı gelirle Erzurumspor'u borç batağından kurtarır.
HER GENELKURULDA BİR SERVET BAĞIŞLAR
Hamza Cimilli, Erzurumspor'u bir şirket gibi yönettiğinden söz eder.
Mavi- beyazlı kulübün 1990'lı yılların başlarında bütçesi 30 milyar lira dolayındadır.
Erzurumspor'un kasasında ise o dönemlerde 20 milyardan fazla para vardır.
Cimilli, parayı Pamukbank'a repoya yatırır oradan gelen faizle Erzurumspor'un maaş, prim gibi tüm giderlerini karşılar.
Erzurumspor, Konya'da Birinci lige çıkmak için play off maçlarına hazırlanıyordur.
Yönetici Adem Kaya ile birlikte otomobilin bagajına bir çuval parayı doldurur ve Konya'ya gider.
Play off maçları arifesinde otelde futbol takımını toplar.
Birinci Lige çıkmaları halinde futbolculara ikişer milyar lira prim vaat eder.
Cimilli vaat etmekle kalmaz, Kaptan Şevki ile yardımcılarını otel müdürünün odasına götürür ve emaneten kasaya bıraktığı 40 milyara yakın parayı futbolculara gösterir.
Ama o kadar yüksek prime karşın Erzurumspor birinci lige çıkamaz.
Bu biraz da nasip meselesi.
Bir taraftarın küfürü üzerine Cimilli Başkanlığı bırakır.
Yardımcısı olan Cemal Polat’ın başkanlığı gelmesiyle Erzurumspor birinci lige çıkar.
Öte yardan Hamza Cimilli ile birlikte yönetim kurulunda tüm görev alan yöneticilerin genel kurul öncesi tüm alacaklarını kulübe bağışlama geleneği başlar.
Çantasından hiç eksik etmediği o günlere ait bir evrakı çıkardı.
Ocak 1995 tarihli ve efsane yönetici Tuncer Çakmur imzalı bağış makbuzunda ki rakam gerçekten bir servet kadar.
Merak ediyorsanız, açıklayalım:
"Beşyüz yetmiş üç milyon lira."