Halbuki ne güzel başlamıştı her şey... Elektronik ortamda gruplar oluşturup, şehrin sorunlarına çare aranacaktı...
Bir müddet iyi de gitti..
Sonra siyaset galebe çaldı.
Bir baktık...
Erzurum kimsenin umurunda değil.
Herkes kendi siyasal görüşünün propoganadsıyla meşgul.
Kimi alabildiğine methiyeler düzüyor...
Kimi kara çalıyor...
Bize göre bu grupların artık hiçbir özelliği kalmadı.
Yazılanları okuyup ciddiye alan yok.
En ciddi mesele dahi, “arkasında acaba ne vardır”düşüncesiyle “ti’ye alınıyor.
Birçok mesaj okunmadan çöpe atılıyor...
Son günlerde yoğun bir biçimde gördüğümüz çirkinlik ise...
Bu grupları bazı cemaatlerin ele geçirme girişimleridir.
Envai türden isimlerle cemaatlere yakın isimlerin yazıları gönderiliyor.
Bu durum bir hukuk ihlalidir aslında...
Medeni hukuktan bahsetmiyorum...
Gerçi o kısımda da ihlal var da...
Asıl, bireylerin hak ve hukuklarına yönelik ihlaller.
Büyük vebal...
Mürayi tiplerin birbirlerine “hakkını helal et...”
Yahut, “dua et...”nidalarını bilirsiniz...
İşte bu tipler, internet ortamında hak hukuk dinlemiyorlar...
Yaz gönder yapıyorlar...
“Günahtır, vebaldir” diyen yok...
Varsa yoksa mensubiyet duyduğunun propagandası...
Cılkını çıkardık.
Tükettik...
Bu hale gelinmesinde elbette grup yöneticilerinin günahı da büyük.
Başından ilkeli davranmış olsalardı iş bu noktaya varmazdı...
Sanki, içten içe dedikodudan hoşlanıyorlar gibi bir izlenim edindim.
Ciddi mesajların üstüna şal atıp, bir isimle ilgili küçük bir tezviratın üstüne balıklama atlandığına şahit oldum...
Hal bu olunca da, durum da böyle oldu.
Şükür, bunu da yüzümüze gözümüze bulaştırdık.
Aslında bu hale şaşırmamak lazım.
Aksi olsa garip olurdu...
İfsad etmek genlerimizde var gibi...
Hep deriz ya...
“Dualı bir milletiz” diye...
Bence bir de aksi yönden bakmak lazım... Sanki epeyce de beddualımıyız ne!