Cumhurbaşkanlığı Ekonomi İzleme ve Koordinasyon Başkanı Hakan Yurdakul, Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası’nda (ETSO) Oda yöneticileri ve işadamlarıyla bir araya geldi.
ETSO Yönetim Kurulu Salonu’nda düzenlenen toplantıda iş adamlarına, “Değişen Küresel Ekonomi ve Türkiye” konulu bir sunum yapan Hakan Yurdakul, konuşmasının başında, Cumhurbaşkanlığı Ekonomi İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı’nın temel görev alanıyla ilgili bilgi verdi. Ülkede üretimi ve istihdamı artırmak, teknolojide daha üst seviyelere geçilmesini sağlamak ve bu kapsamda kamu ve özel sektörle, yerli ve yabancı firmalarla bir takım çalışmalar yaptıklarını söyleyen Yurdakul, zaman zaman kamu kurumları arasında iletişim ve koordinasyonu sağlamak gibi bir misyonu da üstlendiklerini dile getirdi.
Türkiye’deki iş yapma modelleriyle, dünyadaki iş yapma modellerinin birbirine benzemediğini ifade eden Yurdakul, her ülke ve her kültürün kendi iş yapma modeline sahip olduğunu belirterek, “Eğer kendi iş yapma modelinizi benimsemez, birilerini taklit etmeye çalışırsanız, başkası olmaya çalışırsanız bu doğru bir şey olmaz. ‘Ben de yaptım’ demek doğru bir şey değil Doğrusu, ‘Ben yaptım’ demek Çünkü esas parayı ‘Ben yaptım’ diyen kazanıyor. ‘Ben de yaptım’ diyerek onu taklit eden pek bir şey kazanamıyor” diye konuştu.
“Dünya hızla değişip, gelişiyor. Bu değişimde hiçbir şey kendiliğinden olmuyor. Birileri bunu yapıyor. Eğer bu birilerinden olursanız kazançlı çıkarsınız” diyen Hakan Yurdakul, “Bir ürünü piyasaya sunan zengin oluyor, onu kullananlar değil Ya da o ürünle iş yapma modelini geliştirenler zengin oldu, bununla çalışanlar zengin olmadı. Değişimin öznesi olmanın ilk kuralı, kendini bilmekten geçer” dedi.
Erzurum’un geçmişte özellikle ticari anlamda Türkiye’nin en güçlü illerinden birisi olduğunu hatırlatan Yurdakul şunları söyledi; “Erzurum’un özellikle ticarette çok ciddi bir bilgi ve tecrübesi var. Ama şu anda göç veren, ihracatı çok ciddi rakamlara ulaşmayan bir il durumunda. Bu niye böyle oldu? Çünkü dünyamız değişti. Bu değişime ayak uyduramadığımız zaman, siz istihdam oluşturamadığınız da, biz de bu istihdamı oluşturmanıza destek olmadığımız zaman buraların göç vermesi kaçınılmaz olur. Bu, ülkemizin yaşadığı en büyük tehditlerden ve tehlikelerden birisi Bizim nüfusumuz ve üretimimizin çoğu Marmara’da sıkışıp durdu. Az bir kısmı Ege’de var. Ve sanki memleketin kalan yerlerinde hiçbir şey yokmuş gibi oluyor. Ama bizim büyüme potansiyelimiz son derece yüksek. Bunu değerlendirmek durumundayız”
Türkiye’de 2000’lerde devletin politikasının; ‘yüksek faiz, düşük kur’ anlayışı olduğunu, bunun sebebinin de, o yıllardaki bankacılık sektöründe yaşanan kriz olduğunu kaydeden Yurdakul şöyle devam etti; “Türkiye’nin o zaman birkaç milyar dolara ihtiyacı vardı. Ama şimdi Türkiye, toplamda 850 milyar doların üzerinde bir büyüklüğü olan devlet konumunda Bugün birkaç milyar dolar devede kulak kalır. Ama o zamanlar önemli bir miktardı. O dönem TL’ye yüksek faiz verildi, kur düşük ve sabit tutuldu. Ama bunun sonucunda Türkiye ara mal üretimini yapamaz hale geldi. Şimdi düşük faiz yüksek kur ortamı daha mantıklı Çünkü ülkemiz ara malların üretiminde ciddi yatırım alanları içeriyor. Artık yerlileştirmenin biraz daha mümkün hale gelmesinin nedenlerinden birisi de düşük faiz ve yüksek kur ortamı Çünkü bu ortamda, burada üretmek, dışardan almaya göre daha karlı Biz içerdeki yatırımların sağlanması için uygun bir ortamın olduğuna inanıyoruz.”
Toplantıda daha sonra konuşan ETSO Meclis Başkanı Saim Özakalın ise, Erzurum’un ekonomik anlamda kendini geliştirmesi için coğrafi olarak çok önemli ve avantajlı bir konumda olduğunun altını çizerek, ancak bu fırsatları ve avantajları değerlendirebilmesi için de öncelikle şehrin dinamiklerinin, potansiyelinin ve kaynaklarının buna hazır hale getirilmesi gerektiğini vurguladı. Şehrin içinde bulunduğu durumun, finansal ve ekonomik yapısının, insan kaynaklarının çok iyi etüt edilmesi gerektiğini belirten Özakalın, “Burada özel sektörün finansmana ulaşma konusunda yaşadığı bir takım sıkıntılar var. En basit örneğiyle; batıda ipotek edilen bir gayrimenkulle bizim buradaki bir gayrimenkulün değeri aynı değil Dolayısıyla batıdaki bir firma ile doğudaki bir firma aynı şartlar altında finansmana ulaşamıyor” diye konuştu.
Teşvikler konusundaki düşüncelerini daha öncede dile getirdiğini kaydeden ve şehre özel cazibe kazandıracak teşvik uygulamalarının elzem olduğunu yineleyen Özakalın, teşviklerin tek merkezden yapılmasının da aynı şekilde büyük önem taşıdığını vurguladı. Bölgedeki firmalara enerji desteği verilmesinin de ayakta kalma mücadelesi veren işletmelere pozitif bir katkı sağlayacağını söyleyen Özakalın konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “Özetle; hükümetimizin, devletimizin desteklerini, şehrimizin ve bölgemizin insan ve sermaye yapısını, potansiyelini dikkate alarak sunmasını ve bu anlamda pozitif ayrımcılık yapmasını bekliyoruz. Bizler de bu desteklerle, moralle şehrimiz, bölgemiz ve ülkemiz için var gücümüzle çalışıp, ekonomiye, büyümeye ve kalkınmaya imkanlarımız nispetinde katkı sunalım.”
Toplantıda işadamları da Cumhurbaşkanlığı Ekonomi İzleme ve Koordinasyon Başkanı Hakan Yurdakul’a çeşitli konularda sorular yöneltti.
Toplantıya, Erzurum Ticaret Borsası Başkanı Hakan Oral’ın yanı sıra, ETSO Başkan Vekilleri Muharrem Özdemir ve Hüseyin Polat, yönetim kurulu üyeleri, Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Haktan Ömeroğlu ile iş adamları katıldı.