Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından düzenlenen “Gülmenin Arkeolojisi ve Medyada Mizah Olgusu” konulu Ulusal İletişim Kongresi başladı.
Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi’nde açılışı yapılan kongrenin takdimini İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Önder Barlı yaptı. Dekan Barlı, insanlığı gülmeye sevk eden mizahın insanın varoluşundan beri süre geldiğini ve önemini hiç yitirmediğini söyledi.
//BARLI’NIN SUNUMU
Mizah üretemeyen bir toplumun paranoya üreteceğini vurgulayan Dekan Barlı, mizahın, kıvrak zekanın bir ürünü olduğunu, Nasreddin Hocaların, Temellerin, Teyo Pehlivanların simgesel kişiliğinde Türk milletinin, mizah olgusuyla asırlardır iç içe yaşadığını kaydetti.
Daha sonra konuşan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak’da, kongreye katılan bilim adamlarına ve gazetecilere teşekkür etti. Rektör Koçak, Atatürk Üniversitesi’yle ilgili çeşitli bilgiler verdikten sonra, mizahın tıpla ilgisi üzerinde durdu.
//KOÇAK MİZAH TIP İLİŞKİSİNE DEĞİNDİ
Olayların ve durumların eğlenceli yönünü görebilme becerisi olan mizahın bilişsel, fizyolojik, sosyal ve psikolojik olmak üzere birçok yararı olduğunu ifade eden Rektör Koçak, şöyle devam etti: “Bir hekim olmam hasebi ile mizahın tıbbî yönü üzerinde de biraz duracağım. Kahkaha sırasında yüz, göğüs, abdominal ve gastro intestinal sistemdeki kaslar uyarılır. Kalp hızı ve kan basıncı yükselir. Mizah psikolojik olarak stres ve anksiyetenin azalmasına yardım eder, istenmeyen durumlarla baş etme mekanizması olarak kullanılır. Hemşireler mizahı hasta bakımında, eğitimde ve iş ortamında kullanabilirler. Yapılan araştırmalarla, mizahın problem çözme, yaratıcılık, dil becerileri ve stresle başa çıkma gibi bilişsel becerilerle ilişkili olduğu da ortaya konulmuştur.”
//MİZAH SIRADAN DEĞİL
“Mizah bireyin diğer bireylerle iletişim kurmasına yardımcı olur,” saptamasını yapan Rektör Koçak, konuşmasını şöyle tamamladı: “Gülmek; birliktelik, yakınlık, samimiyet ve arkadaşlık duygularını güçlendirir. İlişkilerin güçlenmesine yardımcı olur. Mizahın kullanıldığı bir ortamda bireyin öğrenme yeteneğinin arttığı, daha hızlı öğrendiği ve daha çabuk hatırladığı belirtilmektedir. Mizahın stresi azaltarak öğrenmeyi daha eğlenceli hale getirdiği ve sosyal ilişkileri güçlendirdiği saptanmıştır. Mizahı, çok basit ve sıradan bir olgu olarak görme yerine, onu toplumsal faydaya dönüştürmek, doğru yer ve zamanda başvurmak, gerekirse uluslar arası iletişim zemininde de faydalanmak sureti ile hoşgörünün tesisine hizmet yolunda kullanılmalıdır. Bu bağlamda mizahçı olmak da olaylar arasında doğru bir neden-sonuç ilişkisi kurmayı ve toplumsal yapının sağlıklı analizini gerektirir.”
Açış konuşmalarından sonra “Gülmeni Arkeolojisi ve medyada Mizah Olgusu İletişim Kongresi”nin oturumlarına geçildi. Üç ayrı salonda gerçekleştirilen oturumlara 150’ye yakın bilim adamı, gazeteci, mizah yazarı ve çizeri katılıyor.
Ulusal İletişim Kongresi 15 Mayıs günü sona erecek.