Türkiye’de global ölçekte hızla yayılan dijitalleşmenin pek çok faydasının yanı sıra birçok tehdit ve tehlikeyi barındırdığına dikkat çeken Erzurum Barosu Avukatlarından Erhan Topçu, teknolojiyi aktif olarak kullanan her bireyin siber suçlara yönelik kurban adayı olduğunu söyledi.
Avukat Erhan Topçu, günümüzde giderek artan siber suçları değerlendirdi. Topçu “İnternet ortamında çeşitli güvenlik filtreleme sistemleri kullanılmasına rağmen yüzde 100 güvenliğin mümkün olmadığını unutmamak gerekir” dedi.
Topçu, sanal alemde dolandırıcılık vakalarının en çok kredi kartları üzerinden yapıldığına belirterek, “Sanal alemde dolandırıcılık vakaları en çok kredi kartları üzerinden yapılmaktadır. Farklı yöntemlerle ele geçirilen kart numaraları ve şifreleri tehlike oluşturmaktadır. ATM dolandırıcılığı da aynı yöntemlerle yapılmaktadır. Bilişim suçları bir şahsın adına e-mail göndererek özellikle ticari ve özel ilişkileri zedeleyerek tacize varan olaylar kişisel veya kurumsal web sayfalarına izinsiz ulaşımla birlikte bilgilerin çalınması sonucunda tehdit ve şantaj vakalar, pornografik içerikler ve bu içerikleri kopyalamak, sahte evrak düzenlemek web sayfalarını izinsiz alan adı ile birlikte çalmak gibi çeşitli olaylar bilişim suçlarının başlıcalarıdır. Ülkemizde en çok karşılaşılan bilişim suçlarından bazıları ise lisans ihlalleri ve çocuk pornografisi olarak belirtiliyor. Bilgisayar ortamında hızla artan bilişim suçlarının birçoğu takibe bağlı suçlardan olduğu için mağdurların şikayeti olmadan müdahale edilememektedir. E-mail yoluyla yapılan bir tehdit veya taciz vakası polise intikal ettirilmediği takdirde polis haberdar olamaz ve hiçbir işlem yapılamaz. Dijital delillerin değerlendirilmesi önemlidir.” diye konuştu.
Sosyal paylaşım sitelerinin giderek popülerleştiği bir zamanda milyonlarca kullanıcının sanal alemde buluşarak çeşitli bilgi ve veri paylaşımlarında bulunması fayda ve kolaylıklar sağlarken birçok tehdit ve tehlikeyi barındırdığını ifade eden Avukat Erhan Topçu, şöyle konuştu:
“İnsanların etkileşimde bulunarak bilgileri ve fotoğraflarının paylaşıldığı sanal alem farklı durumlar yaratan sonuçlara gebedir. İnternet ortamında çeşitli güvenlik filtreleme sistemleri kullanılmasına rağmen kesinlikle %100 güvenliğin mümkün olmadığını unutmamak gerekir. İnternette tanışılan kişilere özel bilgiler iletişim bilgileri fotoğraf veya video paylaşımları yapılmamalıdır. Kredi kartı veya banka hesaplarınızın bilgilerini paylaşmayın. Sahte bilgi ve evrak durumları oluşabilir ve bu tür konular bilişim suçları polislerine bildirilmelidir. Siber suçlarda genellikle yaşlı kesim kurban olarak seçilmekle beraber teknolojiyi aktif olarak kullanan her birey bir kurban adayıdır.
Ülkemizde bilişim suçları TCK’da değerlendirilmektedir. Türkiye’ninde imzaladığı Avrupa Konseyi Siber Suç Sözleşmesine göre; bilgisayar veri ve sistemlerinin gizliliği ve korunması yasa dışı müdahale, sahtecilik, dolandırıcılık, telif hakları ihlalleri, çocuk pornografisi gibi fiiller cezalandırılması konusunda belirtilmiştir. 2007-2011 yılları arasında banka ve kredi dolandırıcılığı ve bilişim sistemlerine karşı işlenen en sık rastlanan suç kategorilerini oluşturmaktadır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda (TCK) elektronik ağlar, vasıtasıyla işlenen klasik suçlardan genellikle o suçların bahsedildiği kısımda ağırlaştırıcı faktör olarak belirtilmiştir. Bilişim vasıtalarını kullanarak işlenen dolandırıcılık suçu “nitelikli dolandırıcılık” başlığı altında mütalaa edilmiş ve ağırlaştırıcı sebep olarak kabul edilmiştir. TCK’da Onuncu bölüm ’de Bilişim Alanında Suçlar başlığı ele alınmıştır. Bilişim sistemine girme fiilini tanımlayan 243.Maddeyle başlamaktadır. Maddenin birinci fıkrasında “bir bilişim sisteminin bütününe veya bir kısmına, hukuka aykırı olarak giren ve orada kalmaya devam eden kimseye” ceza verileceğine hükmetmektedir. Dolayısıyla bilişim sistemine sadece girme fiili ceza kapsamından Uluslararası Güvenlik ve Terörizm Dergisi çıkarılmakta, cezalandırma için sistemde kalma şartını da getirmektedir. Kanun koyucu muhtemelen kazara gerçekleşen yetkisiz erişimleri kapsam dışında tutmaya çalışmış olmakla beraber, kişinin bu madde kapsamında cezalandırılması için sistemde ne kadar kalması gerektiği konusu yoruma bırakılmıştır. Bunun yanında sisteme hukuka uygun olarak girip, hukuka aykırı olarak kalmaya devam edenler veya yetkisini aşanlar hakkında da belirsizlik bulunmaktadır.”