İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Tunceli-Pülümür arasını Türkiye’nin en güvenli yolu haline getirdik ve devam ediyoruz”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ankara'da Eğitim Dairesi Başkanlığı'nda düzenlenen Mülkiye Teftiş Kurulu 2020 Yılı İnceleme ve Araştırma Toplantısına katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Programın açılış konuşmasını yapan Bakan Soylu, "112 Acil Çağrı Merkezi. Tarih veriyorum ki arkadaşlar daha gaza bassınlar diye. Haziran'ın sonunda inşallah Türkiye'nin her tarafından 112 çevrilecek” ifadelerini kullandı.
“BİZİMLE KAVGA ETTİKLERİ AŞAMADAYIZ”
Türkiye’nin yaptıklarından rahatsız olanların olduğunu belirten Bakan Soylu, “Uzun yıllara dayanan bir istişare buluşmasın modern bir hali olan bu eğitim semineri vesilesiyle bir araya gelmiş olmaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Bizim çocukluğumuzda yabancı bir gazetede veya filmde Türkiye ismi geçtiğinde heyecanlanırdık. Yabancı bir politikacının verdiği beyanat çok önemliydi. Sıradan bir turistin ülkemiz için söylediği 3-5 olumlu cümle bile manşetlerimizi süsledi. Tersi de olurdu. Alelade bir sivil toplum kuruluşunun raporunda hakkımızda 2 satır olumsuz bir şey çıksa dünya başımıza yıkılmış gibi gürültü kopardı. Orta halli bir yabancı bürokratın Türkiye ziyareti bile kamu yönetiminde tedirginliğe sebep olurdu. Orta Doğu masası şefleri, genel sekreter yardımcılarının, başbakan yardımcılarının muhataplarıydık. Kıbrıs harekatı sırasında Amerikan Dışişleri Bakanı Kissinger’ın Başbakanımız rahmetli Bülent Ecevit ile defalarca telefon konuşması yapmasıyla yıllarca hep gündemimize taşır bunu bir övünç meselesi olarak değerlendirirdik. Bugün Cumhurbaşkanımızın muhatabı Amerikan Dışişleri Bakanı mı? Elbette ki hayır. Doğrudan ABD Başkanıdır. Keza Almanya şansölyesi, Fransa cumhurbaşkanı, Rusya lideri. Bugün Fransa cumhurbaşkanı işi gücü bırakmış doğrudan Cumhurbaşkanımızı ve Türkiye’yi hedef alıyor. Hollanda ırkçı bir partinin başkanı durup dururken yine cumhurbaşkanımızı hedef alıyor. Hollanda’nın bizimle normalde ne işi olabilir? Hiç. Daha önce yeni hükümet modeline geçiş için yaptığımız seçimlerde Avrupa’da açıklama üstüne açıklamalar yapmıştı. Gösterirler, pankartlar, makaleler birbirini kovalamıştı. Peki bütün bu tavır değişikliğinin bizi ana gündem yapmalarının sebebi nedir? Yıllarca bize filmlerini, dizlerini pazarlayanlar, kullandıkları teknolojiyi, elektronik eşyaları kendilerine ait kullanım süresi bittikten sonra pazarlayanların bugün bizim hem üretimimizden hem yaptıklarımızdan rahatsız olmalarının sebebi, dönem dönem kullandığım Gandi’nin meşhur bir sözü vardır. ‘Önce seni görmezden gelirler, sonra sana gülerler, sonra seninle kavga ederler ve sonra sen kazanırsın’ Biz şuanda 3. aşamadayız. Bizimle kavga ettikleri aşamadayız” diye konuştu.
“KÜRESEL OLARAK DA İDDİALI BİR ÜLKEYİZ”
Türkiye’nin 21. yüzyılın başından itibaren büyük bir değişim yaşadığının altını çizen Bakan Soylu, “Bu değişimde kendi medeniyet kimliğini merkeze almıştır. Sadece kendi silahını, yazılımlarını değil kendi politikasını üretme kapasitesine ulaşmıştır. Ne zamanki IMF’ye borçlar bitirmeyi konuşur olduk. Ne zamanki kendi insansız hava araçalrımızı yapıp hem terörle mücadelede kullandık hem de ihraç etmeye başladık, ne zamanki yeni hükümet sistemi dedik, terör bitecek dedik, 15 Temmuz’da ‘Darbeye hayır’ dedik, ne zamanki dünyanın başından atmaya çalıştığı göçü yönettik. Ne zamanki sınırlarımızın dışına taşan başarılar ortaya koyduk işte o zaman işler değişti. Bugün Libya’da, Doğu Akdinizde, Azerbaycan’da, Suriye’de, Irak’ta, Türkiye kendi politikalarını ortaya koyuyor. Türkiye insani politikaları savunuyor. Türkiye bölgenin barış ve huzur içerisinde olmasını istiyor. Türkiye başkalarını bu bölgenin istikrarını bozmasını engellemek için bu bölgenin insanıyla beraber aynı duygudaşlığı yaşıyor ve aynı adımları atıyor. Artık sadece gelişen bir ülke değiliz. Aynı zamanda küresel olarak da iddialı bir ülkeyiz” şeklinde konuştu.
“Bu ülkenin nasıl bir mücadele içerisinde olduğunu nasıl bir tabloda görev yaptığımızı hep birlikte anlamak durumundayız”
Soylu, “Bugün dinimiz ile ilgi provokatif paylaşımlar yapılıyor. Oysa biz dünde Müslümandık. Ama sonuç şu ki dün onların istediği gibi bir Müslümandık. Oysa bugün kimliğimizi de inancımızı da tarihimizi de kendi istediğimiz ve kendi düşündüğümüz gibi yaşıyoruz. Hem bugünümüzü hem yarınımızı kendi hedeflerimize göre planlıyoruz. Mülkiye Müfettişleri Eğitim Seminerine böyle bir giriş yapmamın sebebi konuşmamın başında da ifade ettiğim gibi sizlerin devletin merkezinde köklü bir teşkilat olduğunuz içindir. Emniyet Teşkilatımız, Jandarmamız, Sahil Güvenliğimiz, İçişleri Bakanlığımızın kendisi 200 yıla yakın geçmişleri olan köklü kurumlardır. Bu ülkenin nasıl bir mücadele içerisinde olduğunu nasıl bir tabloda görev yaptığımızı hep birlikte anlamak durumundayız. Bu ülkenin her değerine her damla alın terine gelebilecek gelecek için en doğru en verimli şekilde hep beraber kullanmamız lazım” şeklinde konuştu.
“BATININ, AMERİKA’NIN BU HAYALLERİ BİTMİŞ DURUMDADIR”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, konuşmasına şu şekilde devam etti:“Darbeler, anarşizm, terör, yüzde 8000’lik gecelik faizler, Avrupa’dan Amerika’dan Türkiye’ye had bildirmeler, parmak sallamalar. Terörün kaynağını yok etmek için çıktığımız sınır dışı operasyonlarda elimizi ayağımızı bağlamak için yapılan karartmalar. Siyasi istikrarsızlığı oluşturmak için gazete manşetlerinden ayar vermeler. Her şeyi yaşadık. Bu nesil yaşadı. Bizim temel bir sorumluluğumuz var. Önümüzdeki nesle bunları bırakmamalıyız. Onlar bizim kadar dayanıklı olamayabilirler. Bu kadar meselenin üst üste yaşandığı ve her biriyle beraber mücadele ettiği, kendine bu kadar zorluklara alıştıran bir neslin yapması gereken önümüzdeki nesle sistem kurmaktır. Hem de güçlü bizim dayanıklılığımızı onlara sistem olarak bırakmak zorundayız. Üzerimizdeki sorumluluk budur. Dışarıdan çok etki altında kalan bir ülke olsaydık eğer belki bunu rahat olarak söyleyemeyebilirdik. İstihbaratımız, günlük hayatımız, ekonomide yaptıkları saldırıları istedikleri gibi yönetimimize yansıtabilme kabiliyetine sahip olabilselerdi eğer ben bugün bunları rahat söyleyemeyebilirdim. Ama Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki Türkiye’de geçmişten ayıran, geçmiş zaman dilimi ve geçmiş yönetimlerden ayıran bir gerçek var. Türkiye tarihiyle ve köklü geçmişiyle kendine bırakılan emanetlerle kapasitesinin kendisine el verdiği ölçülerde çok önemli ve stratejik adımlar atıyor. Stratejik bir güç oluyor. İşte bizim yapmamız gereken tamda bunun içerisinde Cumhurbaşkanlığı Hükmet Sisteminin altında sistemi çok güçlü kurmak ve içeride açık vermemek. İçeride açık verdiğimiz andan itibaren bilmelisiniz ki siyasal, ekonomik istikrarsızlığa kadar bizi kırmızı köşeye iterler ve Türkiye eski Türkiye haline döner. Batının, Amerika’nın bu hayalleri bitmiş durumdadır.”
“İçişleri Bakanlığı görev alanlarında elde ettiğimiz başarıların ardında tüm sorumluluk sahsında ortaya koyduğunuz yaklaşım söz konusudur” diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Eğer trafik kazalarında 2015 yılına göre 2019 yılı sonu itibariyle yıllık bazda 2 bin 57 kişi daha az can kaybı yaşadıysa, eğer 2017 yılında uyutturucuya bağlı 941 can sayısını 2019 sonu itibariyle 342’ye çekebilmişsek, PKK terör örgütüne 2015’te 5 bin 550 kişi, 2016’da yıllık 703 kişi katılırken 2019 yılının tamamında 130 kişi bu yılda şu ana kadar 44 kişi katılıyorsa buna mukabil 2016’da ikna edilerek teslim olan kişi sayısı 49 iken 2019’da 273 bu yıl içinde de halen 182 olabiliyorsa son 3.5 yılda 800 rakamını ikna edilerek adalete teslim edilme kabiliyetini Jandarmamız, emniyetimiz tüm birimlerimiz sağlayabiliyorsa Türkiye, asayiş ve günlük hırsızlık ortalamasında 2016-2020 arasında 240’tan 154’e çekebiliyorsa ve Türkiye dünyanın öcü gibi korktuğu göçü medeniyet değerlerine yakışır bir şekilde yönetebiliyorsa bütün bunlar ciddiyetle, stratejik ve sayın cumhurbaşkanımızın liderliğinde 21. Yüzyılın başından itibaren ortaya koyduğumuz mantalite sayesindedir” şeklinde konuştu.
“HAZİRAN'IN SONUNDA İNŞALLAH TÜRKİYE'NİN HER TARAFINDAN 112 ÇEVRİLECEK”
FETÖ sadece devleti ele geçirmeye çalışan bir organizasyon olmadığını ve devletin içini boşaltmaya çalıştığını belirten Bakan Soylu, “Denetim Teftiş Kurulu'nun önleyicilik hizmeti de vardır. Türkiye Nüfus Hizmetleri'nde çağ atladı. Tasarruf da ederek 140'a yakın nüfus müdürlüğümüzü yeni konseptimize döndürdük. Vatandaş gittiğinde bir bankadan daha modern bir devlet kurumu ile karşılaşıyor. Eğer hizmet ve memnuniyet çıtası devlet ile beraber sürekli olarak makas açılırsa devlet intiba kaybeder. 112 Acil Çağrı Merkezi. Tarih veriyorum ki arkadaşlar daha gaza bassınlar diye. Haziran'ın sonunda inşallah Türkiye'nin her tarafından 112 çevrilecek. Böyle 155, 156, 157 itfaiye, orman, sağlık hepsi bir arada olacak. Bu bizi niye heyecanlandırıyor? Bizi heyecanlandırmasının sebebi konforlu bir şey. Ama başka bir şey daha var. Elimizde öyle bir data, öyle bir veri olacak ki kazanın en çok nerede olduğunu bir tuşla görebileceğiz. Hırsızlığın en çok nerede olduğunu göreceğiz. Orman yangınlarının hangi bölgelerde olduğunu, tedbirleri hangi bölgeye yoğunlaştırılması gerektiğini göreceğiz. Beni heyecanlandıran taraf burası. Cumhurbaşkanımızın onayıyla oraya da personel alınacak. Bunun önemli bir bölümünü acil çağrı hizmet eğitimi gören okullardan alacağız” ifadelerini kullandı.
“CUDİ’NİN KALBİNE GÜVENLİK KULELERİMİZ İLE GİRDİK”
Bakan Soylu, “Cudi’nin kalbine güvenlik kulelerimiz ile girdik. Çok uzun yıllardan bu yana 100 yılı aşkın zamandan beri Türkiye’nin önemli bir güvenlik meselesi olan İran'dan Türkiye’ye terörist aktarımının merkezi olan Tendürek’te aynı şeyi yapacağız. Bakalım el mi yaman bey mi yaman. Tunceli- Pülümür arasını Türkiye’nin en güvenli yolu haline getirdik ve devam ediyoruz. Bugün her meselede bambaşka bir yapı ortaya koyma çalışıyoruz. Üzerinde sorumlu bulunduğumuz 2020 ve 2030 karayolları trafik strateji planına arkadaşlarımız tam 1 yıla aşkın süredir çalışıyorlar” diye konuştu.
Konuşmanın ardından Bakan Soylu katılımcılar ile hatıra fotoğrafı çekildi. Eğitim Dairesi Başkanlığı'nda 2 gün sürecek toplantıya Bakan yardımcıları Muhterem İnce ve İsmail Çatakl da katıldı.