SAMET ÖZÜNAL(GHA) – Atatürk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nazlı Hacıalioğlu, birinci basamak sağlık kuruluşlarında sunulması gereken en önemli hizmetlerden birisinin, halk sağlığı eğitim olduğunu söyledi. Halk sağlığı eğitiminin, sağlık ocakları adı verilen sağlık merkezlerinde yerine getirilmesi gereken önemli bir sorumluluk olduğunu belirten Hacıalioğlu, Erzurum’da birçok sağlık merkezinde, bu sorumluluğun yerine getirilmesi için gerekli eğitim odalarının bulunmadığını kaydetti.
//ARAŞTIRMA SONUÇLARI
Yrd. Doç. Dr. Nazlı Hacıalioğlu, Erzurum’da geçtiğimiz yıllarda yapılan bir araştırmanın sonuçlarından yola çıkarak, sağlık eğitiminin önemi ve Erzurum’daki sağlık ocaklarının durumunu değerlendirdi. Halkın ilk başvuru yeri olan sağlık ocaklarının çalışanlarının, halka verilecek sağlık eğitimi hizmetlerinin önemini anlamak ve bu konuya gereken hassasiyeti göstermek zorunda olduklarını belirterek, “Çünkü sağlığın geliştirilmesinde bir girişim olarak kullanılan sağlık eğitimi, koruyucu sağlık hizmetlerinin uygulanmasında en önemli gücü oluşturmaya devam etmektedir.” dedi.
Erzurum’da sağlık ocaklarıyla ilgili olarak geçtiğimiz yıllarda bir araştırma yaptıklarını hatırlatan Yrd. Doç. Dr. Nazlı Hacıalioğlu, bu araştırmayla, Erzurum’daki sağlık ocaklarının sağlık eğitimi hizmetlerine ilişkin fiziki koşullarını belirlemek ve konuya dikkat çekmeyi amaçladığını dile getirdi.
HACİALİOĞLU’NUN AÇIKLAMASI
Yrd. Doç. Dr. Nazlı Hacıalioğlu, “Yaptığımız araştırmanın temelini, Erzurum’daki 89 sağlık ocağı oluşturdu. Sağlık ocakları sorumlu hekimlerine uygulanan anket formu ile toplanan veriler, yüzdelik olarak değerlendirildi. Çalışma sonuçlarına göre sağlık ocaklarının yüzde 88,8’inin bina projelerinde eğitim odasının bulunmadığı, bina projelerinde eğitim odası bulunan sağlık ocaklarının ise, bu eğitim odalarından yüzde 50’sini amaç dışı kullandığı, hemen hemen bütün sağlık ocaklarında görsel ve işitsel eğitim materyallerinin yetersiz olduğu saptandı. Bu şartlar altında; sağlık ocaklarından sadece yüzde 6,7’sinde düzenli eğitim verildiği, yüzde 63’ünde eğitimlerin düzensiz olduğu, yüzde 30,3’ünde ise, eğitim verilmediği belirlendi. Eğitim verilmemesinin ya da düzensiz verilmesinin nedenleri incelendiğinde, yüzde 94,4 oranında en büyük faktörün eğitim için ayrı bir odanın bulunmaması karşımıza çıkmıştır. Bu sonuçlar doğrultusunda kısa vadede; bina projelerinde bulunan eğitim odalarının amaca yönelik kullanımlarının sağlanması, planlarında eğitim odaları bulunmayan ocaklarda ise, eğitim odası ihtiyacının alternatif çözümlerle karşılanması, uzun vadede; yeni yapılacak sağlık ocaklarının bina projelerine mutlaka eğitim odalarının ilave edilmesi önerildi.” diye konuştu.
//BİREYLERE KORİDORLARDA BİLGİ VERİLİYOR…
Sağlık personelinin sağlıkla ilgili konularda eğitim yaparken; bu tür etkinlikler için uygun olmayan koşullarda, daha çok kendi kişisel yetenekleri ve deneyimleri doğrultusunda davrandıklarını anlatan Hacıalioğlu, “Sağlık ocaklarına başvuran bireylere ayaküstü koridorlarda bilgi verilmeye çalışılıyor. Daha seyrek olarak da, herhangi bir kampanya nedeniyle bu süreyi kapsayan aralıkta sağlıkla ilgili mesajlar veriliyor. Ancak bu şekilde yapılan eğitimlerin, bireylerin öğrenmesinde ve olumlu davranış geliştirmesinde ne derece etkili olduğu konuları tartışılabilir. Oysaki sağlık eğitimi planlı ve sürekli yapıldığı zaman istendik davranışların gelişmesi sağlanmaktadır.” şeklinde konuştu.