Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Green Park Otel’de düzenlenen ‘Akılcı Antibiyotik Kullanımı’ lansman toplantısına katıldı. Burada bir konuşma yapan Bakan Akdağ, son 14 yılda sağlık alanında Türkiye’de çok büyük ilerlemeler kaydedildiğini belirterek, “Türkiye Sağlıkta Dönüşüm Programı hem Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından hem dünyanın çok önemli akademileri tarafından bütün dünyaya örnek gösterilen bir program olarak belli bir noktaya geldi. Sağlıkta memnuniyet yüzde 39’dayken bugün yüzde 75’e yaklaşmıştır. Sağlığa erişim sorununu büyük ölçüde çözdük. Bugün bir araya gelişimizin ana sebebi ülkemizde antibiyotiklerin zaman zaman uygunsuz biçimde maalesef çoğu zaman gereksiz biçimde kullanılması ve buna karşı alacağımız çok önemli bir tedbirle alakalı. Türkiye antibiyotiklerin gereksiz kullanımı ve bakterilerin de antibiyotiklere dirençli olması açısından OECD ülkeleri içinde en kötü durumda olan ülke. Bu meseleyi açık yüreklilikle göğüsleyeceğiz ve ülke olarak bu meselenin üstesinden geleceğiz. Bunun üstesinden gelebilmek için iki önemli yeni davranışa ihtiyacımız var; bunlardan birincisi halkımızın antibiyotik kullanmayı düşündüğü zaman mutlaka doktoruyla görüşmesidir, hiç kimse antibiyotiği kendi başına kullanmamalıdır. Yine vatandaşımız tarafındaki önemli bir husus da vatandaşlarımız doktorlarını antibiyotik yazma konusunda zorlamamalıdır. Antibiyotik, ateş düşürücü ya da ağrı kesici bir ilaç değildir, antibiyotiği mikropların bir kısmına karşı kullanıyoruz. Türkiye’de polikliniğe başvuran her 3 hastadan 1’i antibiyotik kullanıyor. Normalde bunun 6 reçetede bir olması beklenir, demek ki kullanılması gerekenin aşağı yukarı iki misli antibiyotik kullanılıyor. İnsanlar da hastalık yapan mikropları birkaç çeşide ayırıyoruz, sıklıkla gördüğümüz gruplardan biri bakteriler birisi de virüsler. Eğer hastalığımızı bir bakteri yapmışsa antibiyotik kullanıyoruz ama hastalığımızı bir virüs yapmışsa antibiyotik kullanmıyoruz çünkü antibiyotikler virüslere karşı etkisiz ilaçlar. Günlük hayatımızda en sık karşılaştığımız genellikle antibiyotik almamıza da yol açan nezle ve grip acaba bakteriyel bir hastalık mı? Yoksa bunlar virüslerin sebep olduğu hastalıklar mı? Nezle ve grip virüslerin sebep olduğu hastalıklar dolayısıyla bunlara antibiyotiklerin hiçbir faydası yok” ifadelerini kullandı.
“Hekimlerimize kısa ama etkili kurslar verdik”
Bakan Akdağ, vatandaşların nezle ve gripte antibiyotiğin daha hızlı iyileştirdiğini düşündüklerini belirterek, “Böyle bir durum yok, bu doğru bir bilgi değil. Çünkü antibiyotikler virüslere dolayısıyla nezle ve grip hastalıklarına etkili ilaçlar değildir. Tersine birçok yan etkiye maruz kalma riski de var gereksiz kullanılan antibiyotiklerde. Dolayısıyla nezle ve gripte kesinlikle antibiyotik kullanmamalıyız. Nezle ve grip olduğumuzda biz vatandaş olarak doktorlarımızı asla zorlamayacağız. Sağlık Bakanlığı olarak çok yeni bir hamleyi başlatıyoruz, aile hekimlerimize, çocuk hekimlerimize, kulak, burun, boğaz hekimlerimize ve acil hekimlerimize beta mikrobunu hastalarını muayene ettikleri sırada 5 dakika içerisinde tespit edebilecekleri bir hızlı beta testi temin ettik. Dolayısıyla hekimlerimiz ihtiyaç duyduklarında hastaları için bu hızlı beta testini hemen hastanın yanında gerçekleştirebilecekler. Boğaz kültürü alarak da beta tespit edilebilir ama o zaman alan bir işlem. Dolayısıyla kültür yaptırmak istediğinizde, kültür için materyal alıyorsunuz boğazdan, aradan epeyce zaman geçmesi lazım genellikle ertesi gün hastanıza sonuç verebilirsiniz. Oysa beta hızlı testi ile 5 dakika içerisinde sonuç alabiliyorsunuz. Hızlı testi yapıyorsunuz kararınızı veriyorsunuz eğer beta çıkarsa antibiyotik kullanmak lazım, değilse bu nezle ya da griptir, o zaman antibiyotik kullanmaya gerek yok. Hekimlerimize kısa ama etkili kurslar verdik hem hangi durumlarda bu testi uygulayacaklarına dair hem de testi nasıl kullanacaklarına dair. Vatandaşlarımız açısından da bugünden başlayarak hem televizyon spotları dönecek hem bütün sağlık kuruluşlarımızda ve başka uygun yerlerde afişlerle, el ilanlarıyla, hastanelerimizde sağlık kuruluşlarımızdaki kapalı devre televizyonlarımızla vatandaşlarımıza da bilgi vereceğiz ve böylece iki taraflı olarak bu meseleyle mücadele edeceğiz” diye konuştu.
“Toplumsal olarak büyük bir sıkıntıyla karşı karşıya kalıyoruz”
“Gereksiz antibiyotik kullandığımızda bir taraftan kullanan kişiye zararı oluyor diğer taraftan da toplumsal bir problemle karşı karşıya kalıyoruz” diyen Bakan Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bakteriler direnç kazanıyor, onlara en çok ihtiyaç duyduğumuz ağır zatürreler, menenjitler ya da kanda mikropların dolaşmasıyla meydana gelen ağır hastalıklarda bu sefer antibiyotikler o hastalığı yapan bakterilere etkili olmuyor, toplumsal olarak büyük bir sıkıntıyla karşı karşıya kalıyoruz. Türkiye'de antibiyotik kullanımı özellikle nezle ve grip açısından adeta bir gelenek haline gelmiş durumda ama kötü bir gelenek . Doktorlar, antibiyotik yazmak için adeta zorlanıyor, antibiyotik yazmadıklarında eksik bir iş yapmış gibi hissediliyorlar. Dolayısıyla bu yeni dönemde hem doktorlarımızın eline güçlü bir imkan vermiş olduk beta mikrobunu hızlı olarak test etme açısından hem de vatandaşlarımızı yoğun biçimde bilgilendirerek bu meseleye karşı mücadele etmiş olacağız. Doktorların bilgisayarlarına bu beta mikrobunun varlığı ile ilgili klinik bulgular açısından da yönlendirici bir program yükledik. İnanıyorum ki Türkiye nasıl ki kurduğu yeni sistemle bütün dünyaya örnek olmuşsa sağlıklı yaşama, doğru ilaç kullanma konusunda da dünyaya örnek olacak bir duruma gelecektir.”